Stanford Üniversitesi öncülüğünde yapılan kapsamlı bir araştırma, doğayla kısa süreli temasın bile kaygı, depresyon ve yorgunluk seviyelerinde belirgin bir düşüş sağladığını ortaya koydu. Yaklaşık 450 bilimsel çalışmanın incelendiği araştırmada, günde yalnızca 15 dakika doğada vakit geçirmenin ruh sağlığı üzerinde olumlu etkiler yarattığı belirlendi.
Araştırma ekibinin başyazarı Prof. Yingjie Li, “Bulgularımız, doğayla kısa süreli temasın bile zihinsel sağlık açısından anlamlı faydalar sunduğunu gösteriyor” dedi.
Daha uzun süre faydayı artırıyor
Çalışmaya göre, günde 45 dakika ve üzeri doğada vakit geçirmek, stresi daha da azaltıyor ve kişinin enerjisini artırıyor. Araştırmacılar, doğayla geçirilen sürenin artmasının sadece ruhsal rahatlama değil, aynı zamanda fiziksel canlılık üzerinde de etkili olduğunu vurguluyor.
Gençler doğadan daha fazla yararlanıyor
Elde edilen veriler, genç yetişkinlerin doğada vakit geçirmekten genel nüfusa kıyasla daha fazla fayda sağladığını ortaya koydu. Araştırmacılar, çoğu ruh sağlığı bozukluğunun 25 yaş öncesinde ortaya çıktığını hatırlatarak, bu bulgunun önleyici ruh sağlığı çalışmaları açısından kritik önemde olduğunu belirtti.
Uzmanlar doğayı “ilaç gibi” öneriyor
Psikoloji ve psikiyatri uzmanları, doğayla temasın bedensel ve zihinsel iyileşme süreçlerinde destekleyici bir unsur olduğunu ifade ediyor. Özellikle şehir yaşamının yarattığı stres, gürültü kirliliği ve sosyal baskılar göz önüne alındığında, doğada vakit geçirmenin ruh sağlığını korumada güçlü bir araç olduğu belirtiliyor.
Bazı uzmanlar, gün içinde kısa molalarla parklarda yürüyüş yapmayı, açık alanlarda nefes egzersizi gerçekleştirmeyi ve hafta sonları doğa gezileri düzenlemeyi tavsiye ediyor.
Politika önerileri de gündemde
Araştırmacılar, şehir planlamalarında yeşil alanların artırılması, park ve bahçelere erişimin kolaylaştırılması gerektiğini savunuyor. Kamu sağlığı stratejilerinde doğa temelli programlara yer verilmesinin, toplumun genel ruh sağlığını iyileştirebileceği görüşü öne çıkıyor.