Milyonlarca çalışanı doğrudan ilgilendiren asgari ücret görüşmelerinde tansiyon yükseliyor. Asgari Ücret Tespit Komisyonu, 2026 yılında geçerli olacak asgari ücreti belirlemek üzere üçüncü ve son toplantısını bugün saat 18.00’de yapmaya hazırlanırken, işçi kesimini temsil eden Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu sürecin tamamen dışında kalmaya devam ediyor. Türk-İş, komisyonun yapısında değişiklik yapılmadığı gerekçesiyle ilk iki toplantıya katılmamıştı; üçüncü toplantıda da masada olmayacağı netleşti.

Süreç devam ederken Türk-İş’ten gelen açıklamalar ise dikkat çekici bir noktaya ulaştı. Türk-İş 3’üncü Bölge Başkanı Hayrettin Çakmak, asgari ücret için ilk kez bu kadar açık ve net bir rakam telaffuz etti. Çakmak, mevcut ekonomik koşullar ve geçmiş kayıplar dikkate alındığında kabul edilebilir asgari ücretin 39 bin 512 TL olduğunu söyledi.

“Kul hakkı yememek için önce kayıplar telafi edilmeli”

Hayrettin Çakmak, yaptığı açıklamada yalnızca rakam vermekle kalmadı, sürecin ahlaki boyutuna da vurgu yaptı. “Asgari ücretliyle helalleşmek istiyorlarsa, kul hakkı yemek istemiyorlarsa önce 2025 yılında yaşanan yüzde 14’lük kaybın telafi edilmesi gerekiyor” diyen Çakmak, bunun yeterli olmadığını savundu. Toplu taşıma, yemek ve kira giderlerindeki artışların da mutlaka asgari ücrete yansıtılması gerektiğini belirtti.

Çakmak, “Toplu taşımaya, yemeğe, kiraya gelen zamlar ve geçen seneden kalan kayıplar toplandığında bizim hesabımıza göre ortaya çıkan rakam 39 bin 512 TL. Bunun altında bir asgari ücreti de, bunun altında bir emekli maaşını da kabul etmiyoruz. Artık geçinemiyoruz. Açık söylüyorum, ‘biz ölüyoruz’ diyoruz” sözleriyle tepkisini sert bir dille dile getirdi. Bu ifadeler, asgari ücret tartışmalarında şimdiye kadar yapılan en net çıkışlardan biri olarak değerlendirildi.

Sendikalaşma çağrısı ve “adalet” vurgusu

Türk-İş’in neden masaya oturmadığına da açıklık getiren Çakmak, sorunun yalnızca rakam olmadığını vurguladı. “Sözümüz olmadığı için, adalet olmadığı için masada yokuz” diyen Çakmak, sürecin kamuoyuna yanlış yansıtıldığını savundu. İyi bir sonuç çıktığında bunun hükümete mal edildiğini, olumsuzlukta ise sendikaların suçlandığını belirten Çakmak, bu nedenle toplantılara katılmama kararı aldıklarını söyledi.

Urla gastronomide dünya ligine yükseldi: İki yıldızlı gurur
Urla gastronomide dünya ligine yükseldi: İki yıldızlı gurur
İçeriği Görüntüle

Çakmak ayrıca asgari ücretlilere sendikalaşma çağrısı yaptı. “Asgari ücret bir taban ücrettir, kader değildir” diyen Çakmak, çalışanların anayasal haklarını kullanarak sendikalara üye olmaları ve toplu sözleşme düzenine dahil olmaları gerektiğini ifade etti. Büyük firmalarda dahi asgari ücretle çalışan binlerce kişi olduğunu hatırlatan Çakmak, mevcut sistemin emeği korumadığını savundu.

Türk-İş cephesinden gelen bir diğer dikkat çekici öneri ise asgari ücretin yılda bir kez değil, enflasyona endeksli olarak düzenli aralıklarla artırılması oldu. Çakmak, “Her ay enflasyon açıklanıyorsa, asgari ücret de buna göre güncellenmeli. Adalet buysa, emeği korumak buysa, bunun gereği yapılmalı” diyerek mevcut uygulamayı eleştirdi.

Bugün yapılacak üçüncü ve son toplantıda hükümet ve işveren tarafının nasıl bir rakam üzerinde uzlaşacağı merakla beklenirken, Türk-İş’in açıkladığı 39 bin 512 TL talebi, asgari ücret tartışmalarında yeni bir referans noktası olarak gündemin merkezine oturdu.

Kaynak: haber merkezi