Halit Ziya Uşaklıgil’in yasak bir aşkı anlatan meşhur romanı Aşk-ı Memnu, dijital bir film platformunda sinemaya uyarlanarak yeniden izleyicilerle ‘Bihter’ adıyla buluştu.
Romanın en son 2000’li yıllardaki televizyon dizisi uyarlamasının üzerinden 15 yıl geçtikten sonra izlediğimiz Aşk-ı Memnu, ‘Bihter’ uyarlaması için ‘Uşaklıgil’in ölümsüz eseri’nin o eşsiz usta üslubundan ve nezaketinden uzak, eserin adeta katli demekten başka bir şey diyemiyorum…
Yasak aşk meselesini kadın hakları, kadın özgürlüğü penceresinden ele almış, -mış gibi yapmış- alkış arayan bir garip izlence... Hani biz bu işi kotaramadık bari günümüzün en büyük sorunu kadın meselesine bir parmak basalım da sosyal bir mesaj verelim durumları...
Türk edebiyatının yazıldığı dönemde en büyük takdir toplamış batılı olarak yorumlanmış romanının yerle yeksan edilişi...
Ve diğer uyarlamalarda göremediğimiz ‘Bihter’ meselesine bir giriş yaptım evet bu konuya birazdan farklı bir noktadan geri dönmek üzere bir virgül koyuyorum...
*
Dijital film ve dizi kanalları Covid-19 pandemisinin etkisiyle çoğalarak hayatlarımızda yer aldı. Zamansız platformlarda, istediğimiz an izleyebileceğimiz bir kanallarımız var artık. Dizim kaçtı, ay izleyemedimler yok artık... Ama bu yokluğun getirdiği bir takım acı sonuçlar da var...
Eskiden CNBC gibi uydu kanallarından edindiğimiz sezonluk dizi takipleri hayatımıza yine yeniden geri döndü... Güzel oldu, olmadı diyemem ancak...
Edebiyatımızın unutulmaz, ölümsüz eserlerinden Halit Ziya Uşaklıgil’in, Aşk-ı Memnu Romanı hakkında wikipedia.org internet sitesinde romanın sinema ve tiyatroya uyarlamaları hakkında bilgiler var. Uşaklıgil’in romanının ilk uyarlaması 1975 yılında TRT’de altı bölüm olarak izleyicilerle buluşmuş. Çok kıymetli oyuncular rol almış, bazıları hala hayatta, bazıları değil... Şükran Güngör, Müjde Ar, Çolpan İlhan, Itır Esen.
TRT’de 6 bölüm olarak yayımlanan Aşk-ı Memnu romana esas olarak sadık kalmış ancak romanda yer almayan bazı diyalog ve unsurlar da eklenmiş... Osmanlı’ya atıflar yapılmış.
Aşk-ı Memnu ayrıca tiyatro oyunu olarak da 3 perde şeklinde izleyiciyle buluşmuş... Bu kıymetli esere en çok hakkını veren tiyatro ve opera uyarlamaları olmuş. Tarık Günersel tarafından tiyatroya uyarlanan Aşk-ı Memnu, Selman Ada tarafından opera olarak bestelenmiş. Bu operanın 20 yıl önce Mersin’de prömiyeri yapılmış... Aşk-ı Memnu Operası ayrıca İstanbul Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda da sahnelenmiş.
Tabi bizim hafızamızdaki Aşk-ı Memnu’nun bu uyarlamalar değil... Beren Saat’in Bihter ve Kıvanç Tatlıtuğ’un Behlül, Selçuk Yöntem’in Adnan Bey, Nebahat Çehre’nin Firdevs Hanım karakterlerini canlandırdığı Aşk-ı Memnu’nun en son uyarlaması olan 2008 yılındaki televizyon dizisi ile hayatlarımıza kazıdık... 15 yıl önce prime time da yayınlanan dizi hala tekrar tekrar yayınlanır ve bıkmadan usanmadan izlenir.
*
Romanların dizi ve film olmasına karşı değilim ama böyle eserleri kulaktan kulağa oyununa benzetirim... Romanlar dizi ya da filme çevrilince "büyüsü bozuluyor" denir ya örneğin hep... İstisnalar kaideyi bozmayabilir tabi ki... Ama bazı örnekler gerçekten hiç olmasalar keşke...
Tekrar ‘Bihter’ e dönersem... Hiç dönmemek isterdim oysaki... Aşk-ı Memnu öncelikle bir romandır, Türk edebiyatında önemli bir eser olarak tarihe yazılmıştır... Roman’ın uyarlamaları içinde yukarıda sıraladığım örnekler içerisinde ‘Bihter’i izleyici nasıl bir yere koyar, tarih bu yapıta ne değer biçer, biçer mi biçmez mi zaman içerisinde göreceğiz...
Ama ‘’Bihter filminde Bihter’i canlandıran oyuncu Farah Zeynep Abdullah’ı filmin yayına girmesine çok yakın bir zamanda Türk Sineması’nın Çirkin Kral’ı Yılmaz Güney’i linçleyen, Güney’i ‘kadın döven bir maço’ olarak gündeme süren cümleleriyle hatırlayacağız...
Bihter rolünü canlandıran Farah’ı ne yazık ki kendisini Aşk-ı Memnu’nun Bihter’ine yeni bir bakış açısı kazandırdığını iddia eden, kadın sorununa ilişkin sosyal kaygıları olan, mesaj veren bir karakter olarak değil; Türk Sineması’nda başyapıt olan, dünyadan takdir alan Duvar, Umut, Yol, Sürü gibi birçok filmin yaratıcısı Yılmaz Güney’i; kadın düşmanı ilan edip film öncesi PR çalışması yapması ile hatırlayacağız...
Halit Ziya Uşaklıgil’e ve Yılmaz Güney’e saygıyla...