1950'li yıllarda Amerika tarihi yüzkarası bir olayı yaşar. Hiçbir suçları olmadığı halde karı koca Rosenberg'ler gaz odasına gönderilirler. Büyük Türk şairlerinden Melih Cevdet Anday o meşhur Anı şiirini yazar; “Bir çift güvercin havalansa/ Yanık yanık koksa karanfil/ değil bu anılacak şey değil/ Apansız geliyor aklıma” diye başlayan...

1970'li yıllarda bir kurşun bile sıkmadan sehpaya gönderilen üç gencimiz için söylenmeye başlanır sonra bu şiir; “Nerdeyse gün doğacaktı/ Herkes gibi kalkacaktınız/ Belki daha uykunuz da vardı/ Geceniz geliyor aklıma...”

Denizler, Yusuflar, Hüseyinler için söylemeye başladığımız bu şiir şöyle sürer; “Sevdiğim çiçek adları gibi/ Sevdiğim sokak adları gibi/ Bütün sevdiklerimin adları gibi/ Adınız geliyor aklıma...”

Hayatın her alanında ulusu ve ülkesi için düşenler adına yazılan şiir sürer;

Rahat döşeklerin utanması bundan/Öpüşürken o dalgınlık bundan/Tel örgülerin deliğinde buluşan/Parmaklarınız geliyor aklıma...”

2000'li yıllarda Gültepeli Yiğit Aydın Erten'i yitiririz ve o'nun için sürdürürüz şiiri söylemeyi;

Nice aşklar, arkadaşlıklar gördüm/ Kahramanlıklar okudum tarihte/ Çağımıza yakışan vakur sade/ Davranışınız geliyor aklıma...”

Ve artık Rosenbergler, Denizler, Yusuflar, Hüseyinler, Aydınlar için bitirmeye başlarız o şiiri;

Bir çift güvercin havalansa/ Yanık yanık koksa karanfil/ değil unutulur şey değil/ Çaresiz geliyor aklıma...”

okan-yuksel-kose-foto

Gültepe'ye yağmur yağıyordu

Üstüme üstüme geliyordu yağmurlar

Bin kez seni düşünüyordum

Seni görüyordum her şeyde

Yağmurlar geliyordu üstüme üstüme

Gültepe'ye yağmur yağıyordu

Bir sevda şarkısı söyler gibi yaşıyorduk

Zeytin ağacının diliyle söylenen

Bir sevda türküsü gibi

Yıldız türküleri söylüyor

Yıldızdan türküler yazıyorduk

Gültepe'ye yağmur yağıyordu

Gültepe'ye yağmur yağdığında

Gültepe'ye aşk yağdığında

Gecenin gülüşünde çiçekler açtığında

Bugünden söken şafaklarda

Şarkılar söyledik Aydın'la

Şiirler yazdık

Gültepe'nin göklerine uzanıp

Yıldızlar kopardık

Kırmızı bir karanfilmiş gibi

Yıldızları saçlarımıza taktık

Gültepe'ye yağmur yağıyordu

Seni sevmenin acısı

O çok sevdiğin türküyü

aklımıza düşürüyordu

Gafil gezme şaşkın bir gün ölürsün

Dünya kadar malın olsa ne fayda”

Gültepe'ye yağmur yağdırıyorduk

Bir sevgi olup gün boyu Deniz'e bakıyorduk

Öyküler dinleyip şiirler yazıyorduk

Gültepe'ye yağmur yağdırıyor

Gültepe'yi aşkla yıkıyorduk

Şair gibi;

Dünyanın cesur ulusları yoktur

Cesur insanları vardır” diyorduk...