Özgün şairler vardır; şiirinin bir dizesini okuduğunuzda bu Nazım Hikmet’in şiiri, bu Attila İlhan’ın şiiri, bu Sunay Akın’ın şiiri dersiniz hemen.


Cezmi Ersöz de şiirleri ile kendisini hemen tanıtan şairlerimizdendir.
Cehennem Meleği’nde “Gözlerini eksik yaşanmış bir bahar gibi kullan/ gülüşünü as intihar koğuşlarına/ çelimsiz ruhlarda erken yağmurlar biriktir/ nasılsa taşra hep hazırdır aşka” derken sadece şiirin değil, hayatın tüm ögelerini de çok iyi kullanır Ersöz. Onun için “Nasılsa taşra hep hazırdır aşka…”
“Künyeme kazıdım ölü doğmuş sevinçlerimi/ ölürsem beni seninle araklar şimd” dizeleri ise bir sevda tufanının, bir sevgi fırtınasının şiire dönüşmüş anlatımında doruğa tırmanıştır.
En umutsuz, en acılı anlarında bile sesini bağışla bana/ dağılan hayatıma bu akşamı bağışla” diyebilen Cezmi Ersöz’ün dizelerinin yorumlarını değil şiirlerini okuyun bence…
SEN ASLINDA ÇOK ESKİ BİR ŞEYE AŞIKSIN
Künyeme kazıdım ölü doğmuş sevinçlerini
Ölürsem beni seninle ararlar şimdi
Bak, incelirken zehirleniyorsun yavaş yavaş
Beni yanaşma ruhum boğuyor geceleri
Ölürsem beni seninle ararlar şimdi
Yüreğim paslı bir sarnıç
Gözyaşlarının demi hala avuçlarımda
Sesleniyorsun sevdaların kilitlendiği manastırlardan
Yaşamak güçlü olmak değildir her zaman
Künyeme kazıdım ölü doğmuş sevinçlerini
Ölürsem beni seninle ararlar şimdi