Gazetecilerin gazetesi Dokuz Eylül’ün değerli okurları, sizlerle kurduğum gönül köprüsünden geçip Cuma günleri kapılarınızı tıklıyorum… Geçtiğimiz hafta bugün, yani Kurban Bayramı’nın son günü de tek sütunluk bu köşemden evlerinize sanal ziyaretlerde bulunup sohbet edecektik değil mi?
Maalesef olmadı!
Bu mazeret değil, bir mecburiyetti!
Malum yerel gazeteler, bayram boyunca, yani 4 gün çıkmadı; Bendeniz de bu “et kokulu” sohbetlerden mahrum kaldım…
Ama olsun; Bundan sonra her Cuma beraber olacağız ya! İnşallah bayram ve tatil anılarınızdan bahsetme fırsatını bulacağız…
Hatta, o gün sunamadığım “tek sütunluk hediye paketimi” de takdim eder, ‘kurban kestiniz mi? Bayram tepsiniz ‘Boş mu, dolu muydu?’ diye sorar, nedenlerini de öğrenirim!
Bildiğiniz gibi, bayramlar “Sevinç, neşe, eğlencedir” diyerek, bir haftalık gecikmeyle bu mübarek bayramın ulusumuza “Sağlık, huzur, mutluluk” ve de “Bolluk-bereket getirmesini” diliyorum. Sevdikleriniz daima yanınızda olsun, yüzünüzdeki gülücükler hiç solmasın.
Öyle ya, bir gülüş, bir gülücük bin ayıp örtermiş!
***
Ne mutlu bizlere ki; Dini ve Milli bayramı ile tatili bol olan bir milletiz…
Saymadım! İsterseniz 2021 takvimine birlikte bakalım: 1 Ocak Yılbaşı (2 gün), 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı (4 gün), 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü (2 gün), 12 Mayıs Ramazan Bayramı (3 gün), 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı (3 gün), 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü (3 gün) 19 Temmuz Kurban Bayramı (9 gün), 30 Ağustos Zafer Bayramı (3 gün), 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı (2.5 gün)…
Yerel kurtuluş günleri dışında (takvimlere göre) 2021’de resmi olarak toplamda 14 tam gün, artı 3 yarım gün tatil yapılıyor. Bu da toplamda 15.5 gün ediyor. Cumartesi ve pazarlarla birleştirdiğinizde çok daha fazla gün (30 gün) tatil yapma fırsatı bulabilirsiniz…
Bu bayramda gelen tebriklerdeki genel mesaj şöyle: Bayramlar berekettir, umuttur, özlemdir. Dualarınız kabul olsun. Sevdikleriniz hep sizinle olsun… Kurban Bayramınız mübarek olsun…
***
Tabii ki, Bayramları “Bayram gibi” kutlamak da çok önemli…
Hele Kovid-19 virüsünün 2 yıla yakın süredir esir aldığı Dünyamız ve Ülkemizde yitirdiğimiz o kadar cana rağmen, acaba içinden geçtiğimiz Kurban Bayramı’nda kurallara uyuldu mu?
Uyan uydu!. Parası olsun, olmasın kredi kartına yüklenip, hatta çocuklarına bayram harçlığı bile vermeden tatil yoluna düşenlerden de olumsuz haberler peşi sıra geldi…
***
Maske-Mesafe-Hijyen kuralına uymayanlar, rota “Deniz-kum-güneş” diyerek Çeşme, Kuşadası, Bodrum, Antalya’ya koşup önce trafiği, sonra da denizleri tehlikeli, hatta girilmez hale getirdiler!..
Kovid, siz tatile çıktınız diye, şehrin kuytu köşelerinde uykuya dalıp, peşinizi bırakacak mıydı?
Yok canım! Aksine, “Kovid tatilde de yanınızdayım” diyerek peşinize takıldı!..
“Su uyur, düşman uyumaz!” atasözü boşuna mı söylenmiş? Anlamı da şöyle: “Kimi akarsular vardır ki sanki akmıyormuş, durgunmuş gibi görünür. Buna asla kanmamak gerekir. Çünkü, durgun akan sular daha ziyade tehlikeli olanlardır, asıl akış ve hareket diptedir. Düşman ise bundan daha tehlikelidir. Ona karşı her zaman çok dikkatli ve uyanık davranmak gerekir. Çünkü ne zaman harekete geçeceği, ne yapacağı belli olmaz. Unutulmamalıdır ki, düşman fırsat düşkünüdür, fırsatı kollar.”
Peki, ormanlarla, sahillerle, derelerle oynar, oraları rant için peşkeş çekerseniz “Tabiat Ana” bunun hesabını sizden sormaz mı? İşte Hatay’da yangınlar, Rize’de sel felaketi ve de yerel nüfusundan fazla ziyaretçinin konakladığı Kuşadası’nda kanalizasyon sisteminin çökmesi, denize akması bunlara misal teşkil etmez mi? Ya yollardaki dönüş yarışı ile ormanlarda ve sahillerdeki rant yarışına ne demeli?
