1971 Akdeniz Olimpiyatları için İzmir’de gelecek sporcuların kalacağı tesisler deniz kıyısı İnciraltı'na yapılmıştı.
Geçmişte İnciraltı İzmirli'nin mesire alanıydı da.
Olimpiyatlardan sonra o tesisler öğrenci yurdu oldu...

792186C4 A3D6 47D2 A0D3 Bf4015633A88

****
Bugün orası bir katliamla da anılır.
12 Haziran 1980 gecesi...
Üniversite giriş sınavlarına girmek üzere İzmir’e gelen ve geceyi yurtta geçiren yüzlerce öğrencinin üzerine askerler otomatik silahlarla ateş açtı.
Tam bir katliam yaşandı.
İsmail Baytok, Hüseyin Akdağ, Mehmet Ali Arın, Mustafa Uslu ve Ali İhsan Tan isimli öğrenciler öldü, çok sayıda öğrenci yaralandı.
500 öğrenci cemselerle gözaltına alındı.
Narlıdere 'deki Sıkıyönetim Komutanlığı'nin nezaretine konuldu.
Siyasal iletişimcilee göre;
"Katliam, üç ay sonra ülkeyi boyunduruğuna alacak 12 Eylül’ün habercisi olaylardan biriydi."
Peki sebep neydi?
Öğrencilerin toplanması, sıkıyönetim komutanlığının emirlerine aykırı olmasıydı (!)

2Ab21629 83D7 44F3 A1F2 Cb4037Cbc10C

****
İşte o günlerde Hikmet Çetinkaya, Cumhuriyet Gazetesi 'nin "İzmir ve Ege Temsilcisi''ydi.
İlk günden itibaren ısrarla
bu katliamın üzerine gitti; yazıları ile...
Katliamın güvenlik güçlerinin açtığı ateş sonucu yapıldığını ortaya çıkardı.
19 Haziran'da da yazısı, gazetenin manşetiydi;
"İnciraltı Katliamında Suçlu Görülen 1 Asteğmen ile 6 Jandarma Çavuş Tutuklandı!”
Sanıkların sağ görüşlü olduğunu da yazan yine Hikmet Çetinkaya idi!
İnciraltı katliamı tıpkı Bahçelievler katliamı gibi çok önemliydi...

****
O günleri çok iyi anımsıyorum.
Cumhuriyet ile Günaydın "İzmir'in Babialisi" olarak anılan Halit Ziya Bulvarı 'nda karşı karşıyaydı.
Kadim Dostum Canım Kardeşim Nevit Tokdemir 'in yanına gidip gelirdim sıkça...
Ve o günlerde Hikmet Abi ve birlikte çalıştığı arkadaşlarının katliamın sifrelerini tek tek çözdüğüne tanık olduğumu anımsarım.

****
Hikmet Abi, kontrgerillayı, derin devleti yazdı. Manisa'daki tarikat yuvalarını yazdı, o günlerde "dokunulamayan Fetullah Gülen'i yazdı.
Devlet kadrolarındaki ülkücü kadrolaşmayı yazdı.
Sonra İstanbul'a gitti gazetenin merkezine, orada her kademede görev yaptı, köşe yazmayı da sürdürdü.
Gazete yönetiminin değişmesi üzerine de büyük aidiyet yaşadığı Cumhuriyet'ten ayrıldı.

****
Cesur bir kalem erbabıydı Hikmet Çetinkaya.
Toplumun doğru bilgilenme hakkına sonuna kadar sahip çıktı, gerçekleri dillendirdi.
31 Ekim 2016'da Cumhuriyet gazetesinin yazar ve yöneticileri gözaltına alındı;
Akın Atalay, Orhan Erinç, Murat Sabuncu, Aydın Engin, Musa Kart, Hakan Kara, Kadri Gürsel, Bülent Utku ve Hikmet Çetinkaya!
Yıllarca mücadele ettiği ve net tavır aldığı PKK ve FETÖ’cülerle aynı torbaya koyup yargılanması, onu kahretti.
Meslek yaşamı boyunca demokrasi, özgürlük mücadelesini ödünsüz sürdüren, tam 54 yıl aralıksız gazetesinde yazan "İyi Cumhuriyet"çi Hikmet Çetinkaya'nın anısına saygı ile.
Ruhu şad olsun...