Bir gemi daha sökülmek üzere Aliağa Gemi söküm bölgesine getirildi.Bu defakinin adı geçen yıl Ocak ayındaki gibi radyoaktif içerikli Kuito değil, Ethan! Aslında gerçek ismi Fransa’da iken Methania! Hakkında geri dönüşüm kararı verilince adı Ethan olarak değiştiriliyor.
Sıvılaştırılmış doğalgaz tankeri olan Ethan’ın, ozon tabakasını incelten maddeler içermesi nedeniyle sökülmesinin insan ve çevre sağlığı açışından büyük tehlike oluşturduğunu belirten Çevre Mühendisleri Odası Başkanı.Baran Bozoğlu,” "Çevre Kanunu'nun 13. maddesine göre tehlikeli atıkların ithalatı yasaktır. Aynı şekilde, ülkemizin de taraf olduğu Tehlikeli Atıkların Sınır Aşırı Taşınması ve Bertaraf Edilmesinin Kontrolüne İlişkin Basel Sözleşmesi de tehlikeli atık ithalatını yasaklamaktadır. LNG taşıyan ve tehlikeli maddelerle kontamine olan bir gemi tehlikeli atıklardan arındırılmış mıdır? Eğer atık gemide herhangi bir sorun yok ise neden Fransa'dan alınıp Malta'da bayrağı değiştirilmiş ve dolaştırılarak ülkemize getirilmiştir? Geminin kargo tanklarının cidarında yaklaşık 2 bin 500 ton kontamine petrol türevli izolasyon malzemesi bulunduğu tahmin edilmektedir. Bu malzeme de yine insan ve çevre sağlığına büyük ölçüde zarar verecek niteliktedir. Söz konusu tehlikeli atıklar ülkemize gelmeden sökülmüş müdür? Gemi neden öncelikle Çanakkale bölgesine götürülmüş ve ardından Aliağa'ya getirilmiştir? "Atık gemilerin ithalatı için bir zorunluluk olan uluslararası geçerliliği olan bir notifikasyon bulunmakta mıdır? Geminin yanıcı ve parlayıcı madde taşıması nedeniyle yangın söndürme amaçlı ve soğutma amaçlı sistemlere sahip olduğu bilinmektedir. Geminin eski olması nedeniyle söz konusu gazların ozon tabakasını inceltici nitelikte olma ihtimali oldukça yüksektir. Ülkemizin de taraf olduğu Montreal Anlaşması ve Çevre Mevzuatımızdaki Ozon Tabakasını İncelten Maddelerin Azaltılmasına İlişkin Yönetmelik Kapsamında bu kimyasal maddelerin ülkemize getirilmesi kesinlikle yasaktır. Söz konusu maddeler toplanmış ve bertaraf edilmiş midir? Asbeste dair herhangi bir inceleme yapılmış mıdır? Asbestten arındırıldığına dair herhangi bir bilimsel rapor bulunmakta mıdır? Gemide denetim yapılmış ise asbeste dair analiz sonuçları nelerdir?"
Bozoğlu, sorularına iki gün içerisinde belgelerle birlikte ilgili kurum, kuruluş ve kişiler tarafından cevap verilmemesi halinde, sürecin hukuksuzca yürütüldüğüne ve fiili durumla atığın ülkemize sokulduğuna dair endişelerinin pekişeğini belirterek, hukuki süreci başlatacaklarını ifade etti.
Bu sektör, ülkemizde ve bölgemizde 1977 yılından bu yana var.Aliağa Gemi Söküm Bölgesi Bakanlar Kurulu Kararı ile ilan edilmiş Ülkemizde ve Bölgemizdeki tek Gemi Söküm Bölgesidir.Hiç unutmuyorum 1986 yılında genç ve idealist bir Çevre müh. olarak İzmir İl Sağlık Md.lüğünde işe başladığımda Aliağa gemi söküm bölgesi ile tanışmıştım.Hatta ben o dönemde o kadar sık Aliağa Gemi Söküm Bölgesinin adını ve oradaki şartların gerek insan gerekse de Çevre sağlığı açısından kötülüğünü Müdürüme telaffuz etmişim ki; Bir gün çok değerli Müdürüm Dr.Mehmet Keskin bana hadi gel senin şu meşhur bölgeye bir gidelim ben de göreyim dedi.Bölgeyi görünce Müdürüm şaşakaldı ve bana”Kızım sen korkmadan bu bölgeye nasıl geliyorsun?Helal olsun sana demişti!Bu anektodu hiç unutmam!Gerçekten o zamanlar bölgedeki çalışma şartları çok ilkeldi.Çoğunluğu Sivas kökenli işçiler çalışır ve çok ilkel koşullarda kalırlardı. Oksijen kaynağı ile kesilen asbestli bölümlerden oluşan gemiler,hiçbir iş güvenliği ve sağlığı olmadan sökülürdü.Atıklar da çoğunlukla denize boca olurdu!Aliağa Gemi Söküm Bölgesinin sorunları ve şartların iyileştirilmesi için çok uzun yıllar,Valim Kutlu Aktaş ile birlikte büyük mücadeleler verdik.Mesleğimin özellikle ilk 20 yılında Aliağa ilçesinin çevre sorunlarının giderilmesi ile çok uğraştım, bunların başında da Demir Çelik bölgesi ile Gemi Söküm Bölgesi vardı.
Gemi söküm bölgesinde daha sonra Gemi Söküm Derneği kuruldu,başlangıca göre şartlar insan ve çevre sağlığı açısından oldukça iyileştirilmeye çalışıldı.Ancak tabii ki alınan önlemler hala tam anlamıyla yeterli değil!Fakat yine de bölgenin ilk halini bilenler için iyi bir aşama sayılır!
Günümüze gelinceye kadar gerek atıkların ithalatı gerekse çevreyi ve denizlerimizi korumak için Ulusal ve Uluslararası pek çok mevzuat yayınlandı.Ancak görünen o ki mevzuatları yayınlamak yeterli olmuyor!Önemli olan o mevzuatları uygulamaya geçirebilmek ve kafaları değiştirebilmek!Bunu yapamadığımız müddetçe daha çok Kuito veya Ethan için bağırmaya ve basın bildirileri okumaya devam ederiz!