Türkiye ekonomisinin son dönemde attığı adımlar ve izlediği sıkı para politikası, uluslararası kuruluşların radarına olumlu bir şekilde yansımaya devam ediyor. Küresel ekonominin en önemli aktörlerinden biri olan Dünya Bankası, yayımladığı son bölgesel ekonomik görünüm raporunda Türkiye'ye özel bir yer ayırdı ve ülkenin büyüme tahminlerini önümüzdeki üç yıl için yukarı yönlü güncelledi. Bu revizyon, uluslararası piyasalarda Türkiye'ye yönelik artan güvenin bir göstergesi olarak yorumlandı.
Büyüme beklentileri yukarı çekildi
Dünya Bankası'nın raporunda en çok dikkat çeken detay, Türkiye için 2025, 2026 ve 2027 yıllarına ilişkin büyüme beklentilerindeki artış oldu. Kuruluş, daha önce yüzde 3,1 olarak öngördüğü 2025 yılı büyüme tahminini, 0,4 puanlık bir artışla yüzde 3,5'e çıkardı. Bu revizyon, bankanın kısa vadede Türkiye ekonomisinin direncine ve potansiyeline olan inancını ortaya koydu. Benzer şekilde, 2026 yılı için beklenti yüzde 3,6'dan yüzde 3,7'ye, 2027 yılı için ise yüzde 4,2'den yüzde 4,4'e yükseltildi. Bu kademeli artış, uygulanan ekonomi politikalarının orta ve uzun vadede meyvelerini vereceği ve ülkenin sürdürülebilir bir büyüme patikasına gireceği beklentisini güçlendirdi.
Makroekonomik dengelenme vurgusu
Dünya Bankası, raporunda tahminlerdeki bu olumlu güncellemenin arkasında yatan nedenlere de değindi. Banka analistleri, özellikle son dönemde uygulanan para ve maliye politikalarının, Türkiye ekonomisi üzerinde bir "makroekonomik dengelenme" etkisi yarattığının altını çizdi. Enflasyonla mücadele kapsamında atılan sıkılaştırıcı adımların ve mali disipline yönelik kararlılığın, ekonomik istikrarın temelini oluşturduğu vurgulandı. Raporda, bu politikaların bir sonucu olarak Türk ekonomisinin daha istikrarlı ve öngörülebilir bir büyüme yoluna girdiği ifade edildi.
Yatırımlarda sürdürülebilir artış öngörüsü
Büyümenin lokomotifi olarak görülen yatırımlar konusunda da raporda olumlu beklentiler yer aldı. Dünya Bankası, Türkiye'deki yatırım ortamının kademeli olarak iyileşeceğini ve yatırımlarda "ılımlı ancak sürdürülebilir" bir artış yaşanacağını öngördü. Bu durumun, hem iç talebi canlandıracağı hem de üretim kapasitesini artırarak uzun vadeli büyümeye katkı sağlayacağı belirtildi. Banka, özellikle özel sektör yatırımlarının, ekonomik görünümdeki iyileşmeye paralel olarak önümüzdeki dönemde daha da cesaretleneceğini tahmin ediyor. Bu olumlu görünüm, Türkiye'nin yabancı yatırımcılar için yeniden cazip bir merkez haline gelme potansiyelini de artırıyor.