Afrin Harekatı, ittifak görüşmeleri, çiftçiye mazot desteği, zina tartışmaları... Gündem hep dolu. Bu arada gözden kaçırılanlar, gündemden düşürülmek istenenler var. Ne oldu Man belgeleri? Hepsi gerçek çıktı. Ama bunlarda tık yok. Meclis kürsüsünde belgeleri yırtan arkadaşın bunları yalayıp yutması gerekiyor ama hiç ortalarda gözükmüyor.
Bir diğer gündemden uzaklaştırılan konu da Hayırsever Rıza davası. 11 Nisan'da karar verilecek. Yandaş basın konuya Fransız. Aslında önemli gelişmeler var davayla ilgili.
Deneyimli gazeteci Yılmaz Polat, dava dosyasına gizlilik kararı olan yeni bir dosya eklendiğini bildiriyor. Ayrıca davayla ilgili yeni iddianameler de gelmesi bekleniyor. Bilindiği gibi eski Başsavcı Bharara'nin iddianamesinde Zafer Çağlayan'ın dışında Muammer Güler, Egemen Bağış ve aile bireyleriyle, Erdoğan'ın aile bireylerinin yer aldığı vakıflara yapılan bağışlar ve Sarraf'la ilişkiler yer almıştı.
Rıza Sarraf ve Halkbank Genel Müdür Yardımcısı Hakan Atila hakkında Nisan ayında verilecek kararı Hakim Richard Berkman açıklayacak. Hakan Atila Newyork Manhattan'da Metropolitan Correctional Center Hapishanesinde yatıyor. Hayırsever vatandaşımızın yattığı hapishane ise gizli tutuluyor. Bu vatandaşın cezasını çektikten sonra kimlik ve yüz değiştirerek muhtemelen Amerika'da yaşamını surdürebilecegi kaydediliyor. Belli de olmaz bakarsınız yeni kimlik ve yüzüyle ülkemizde hayır işlemeye (!) devam eder. Zira bu hayırsever şahsın mahkemedeki ifadelerinin dışında itiraflarda bulunduğu ve bu itiraflarin birçok önemli ismi kapsadığı belirtiliyor.
Ne dersiniz Erdoğan, Çavuşoğlu,Tillerson arasındaki görüşmede konu gündeme gelmiş midir acaba? Ya Cumhurbaşkanlığı Danışmanı İbrahim Kalın ile Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı Herbert Raymond Mc Master arasındaki görüşmede yalnızca Suriye mi konuşulmuştur ? Bilemiyoruz.
Rüşvet almadığı kanıtlanan Genel Müdür Yardımcısı 130 yılla yargılanıyor ve içeride. Dolarları ayakkabı kutularıyla yutan genel müdür dışarıda mabadını gezdiriyor. Çağlayan , Güler, Bağış efendilerden tek satır yok yalaka basınımızda.
Zamanında 'Şeref madalyası takmalıydık', 'Rüşvet iddiaları tamamen yalandır, iftiradır' ,'Vatanını, ülkesini seven Rıza Sarraf gibi işadamlarına ihtiyacımız var' diyorlar, televizyonlarında Türk bayrağı önünde açıklama yaptırıyorlardı. Şimdi "cambaza bak" diyorlar...