Türkiye İşçi Partisi (TİP) Milletvekilliği hukuka aykırı olarak düşürülen Can Atalay'ın bütçe görüşmeleri üzerine seslendirilmiş bir videoyu sosyal medyadan yayınladı. Atalay, "Sayın milletvekilleri, hatırlamak istemeseniz de yok sayarak unutmak ve unutturmak isteseniz de halkın oylarıyla seçilmiş, sizlerden hiçbir farkı olmayan bir milletvekili olarak TBMM Genel Kurulu'na, Silivri Cezaevi'nden sesleniyorum" ifadelerini kullandı.
Anayasa'ya dikkat çekti
Açıklamasında, "Sayın Genel Kurul, Sorum şu: Şu anda bu ülkede görüştüğünüz bütçe dahil her türlü karar ve işlemin dayanağı olan, geçerli bir Anayasa var mı? Bütçeden hangi kuruma ne kadar pay ayrılacağıyla ilgilenirken, ülkemizde her işin meşruiyet kaynağı olan Anayasa'nın ayaklar altına alınmasına ne kadar ilgi ve alaka gösteriliyor acaba?" dedi.
Anayasa Mahkemesi'nin kararı
Atalay, Anayasa Mahkemesi'nin milletvekilliği hakkında, "Türk hukukunda yeri olmayan bir yazının TBMM Genel Kurulu'nda okunması suretiyle fiili durum oluşturulduğu" hükmünü verdiğini hatırlatarak, Anayasa’yı korumakla görevli TBMM üyelerinin fiili duruma boyun eğdiğini belirtti.
Somut konuşmalar yapmak isterdim
"Meclis çalışmalarına katılabilseydim, detaylı somut konuşmalar yapmak isterdim. Örneğin Çevre veya Kültür Bakanlığı üzerine epeyce sözüm olurdu." diyen Atalay, Gezi Parkı, Taksim Meydanı, Sulukule, Validebağ, Emek Sineması gibi konularda kamu kaynaklarının nasıl talan edildiğini anlatmak istediğini belirtti.
Sorumluların yüzüne haykırmak isterdim
Atalay, "Sorumluların yüzüne bu suçlarını haykırmak isterdim. Ve sormak isterdim; yurttaşlarımız öldürülmesin, insanca yaşasınlar diye ayırdığınız bir bütçe var mı? Misal çocuklar okullarda bir öğün sağlıklı beslensin diye, kadınların özgürlüğüne, yenidoğan bebeklere para için el uzatamayacakları bir sağlık sistemine, 6 Şubat depremi ile yıkılan yanı başında savaş olan bir kentin, yani Hatay’ın yeniden toparlanmaya çalışan insanlarına?" dedi.
Mücadele etmeye devam edeceğiz
"Yok! Ama bizler olsun diye mücadele etmeye ve direnmeye devam edeceğiz. Ne yaparsanız yapın biz bu ülkeyi de insanlarını da tek kutsalı para olanların ellerine terk etmeyeceğiz."
