Kendi yapamadıkları ne varsa çocuklarına yüklemeye çalışan ailelere ilk sözüm, lütfen kendi hayallerinizi çocuklarınızın üstünde denemeyiniz...
Bu, onların bedenine ve ruhuna uymayabilir...
Daha doğmadan başlıyor istekler.
“Bir kızım olursa onu doktor yapacağım”, “oğlum olursa kesin mimar olacak” laflarını birçok kez duymuşsunuzdur.
Hatta bu konuşmalar anne ve baba arasında kavgalara bile neden oluyor çoğu zaman. Kucağınıza aldığınızda tek isteğiniz sağ salim büyüsün oluyor, mutlu olsun yeter diye geçiriyorsunuz içinizden.. Ama bunlar hep kısa sürüyor..
Çocuk büyüyor, okul çağına geliyor. Aileler de başlıyor maratona.. O kurs senin bu kurs benim çocuğu yarış atına çeviriyorlar. Çocuğun neye yeteneği var neye ilgisi var bunlara bakan yok. Her fırsatta da “doktor olacaksın, mühendis gibi benim oğlum, öğretmenlik tam sana göre kızım” diye başlıyorlar yüklenmelere.
Düşünmüyorlar hiç “çocuğum bu durumdan memnun mu, ne olmak ister, hayalindeki meslek nedir, hangi işi yaparsa mutlu olur” diye.
Ama sorsan hepsinin ağzından aynı cümleler dökülüyor..
“Ben onun geleceği için uğraşıyorum.”
“İleride mutlu bir hayat sürsün diye tüm çabam.”
“İyi bir meslek sahibi olursa hayatı kurtulur.”
İyi meslek nedir?
Hangi meslekler iyi?
Size göre en iyi meslek mühendislik olabilir, kimine göre doktorluk, kimine göre gazetecilik..
Eğer çocuğunuzun iyi bir meslek sahibi olmasını istiyorsanız. Bırakın severek yapacağı mesleği seçsin, işte dünyadaki en iyi meslek o. Uğraşmayın, bırakın kendi yolunu kendisi bulsun. Siz sadece araştırmasına, kendisine rol model bulmasına yardım edin.. Tabii ki her aile çocuğunu düşünüyor buna sözüm yok. Ancak bunu yaparken bir şeyi atlıyorsunuz. Bu sizin değil, onların hayatı..
Siz onları düşünmüyor, dikte ediyorsunuz.
Farkında olmadan özgürlüklerini kısıtlıyor, kendi kararlarını almalarına izin vermeyerek özgüvenlerini sarsıyorsunuz. Siz her sabah uyanıp onunla o işe gitmeyeceksiniz. Sevmediği bir işe giderken her sabah yaşadığı stresi muhtemelen asla hissetmeyeceksiniz. Sadece dış baskılar yüzünden hayallerini kenara bırakarak yaptığı yanlış meslek seçimi, onun tüm hayatını mutsuz geçirmesine sebep olurken siz sadece uzaktan izleyeceksiniz.. Yani buna sebep olanlardan biri de siz olmuş olacaksınız.. Tabii ki yardımcı olun, dinleyin, fikrinizi söyleyin, tecrübelerinizi paylaşın.
Ama..
Her şeyin sonunda lütfen bırakın onlar hayallerinin peşinden gitsin. Siz destek olun ve başaracağına inanın. Bunu da onlara hissettirin. Her zaman yanında olan bir ailesinin olduğunu bilmek ona rahatlık vermeyecek korkmayın. Sadece emin adımlarla ilerleyecek, başaramamaktan korkmayacak. Ve belki de sadece bu nedenlerden bile çok başarılı olacak. Siz onların mutsuzluklarına neden olmak yerine, mutluluklarına ortak olun..
***
Unutmayın..
Hayallerine kavuşan hiç kimse başarısızlık yaşasa bile mutsuzluk yaşamamıştır.
Her şeyden önce hayalini gerçekleştirmiş olması onun için en büyük mutluluk kaynağıdır.