İzmir’in havası, İzmir’in insanı, İzmirli konuşması farklıdır bilen bilir.
Bir de İzmir’in meşhur kızları..
Çok güzeldir bu şehir. İzmirli olduğum için değil gerçekten sevdiğim için.
Bu şehirde yaşamaktan, bu şehirli olmaktan hep gurur duydum.
Hiçbir zaman başka şehirde yaşamayı merak etmedim.
Üstüne üstelik İzmir’den başka bir yerde yaşayamam diye de beylik laflar ettim.
Başka çünkü bu şehir; sabah uyanır uyanmaz gülümsüyor sana.
Her sabah Kordon havasını soluyabiliyorsanız çok şanslısınız mesela, ben de o şanslılardanım.
Yolda yürürken, yemek yerken, alışverişteyken selam verir tanımadığın insanlar bile sana.
Yolda bilmediğin bir adres sorsan herkes seferber olur.
Sorduğun kişi bilmiyorsa bile hemen seninle araştırmaya başlar bakkallar, manavlar çıkar dışarı herkes kendi tarifini yapar.
Komik bu İzmir insanı, çok sıcakkanlı hemen seversin.
Telaşsızdır herkes, öyle İstanbul gibi karmaşa yoktur.
***
SABAH KAHVESİ KURALDIR
İzmir'in insanları rahattır bir yere yetişeceğim diye koşuşturmaz.
Bir yere geç kalsan bile o sabah kahvesi içilir. Kuraldır.
Geç kalmazsın da zaten, nereden baksan her yer en fazla yarım saat sürer.
Alsancak’ı, Karşıyaka’sı, Göztepe’si, Çeşme’si hepsi bir başkadır.
Şimdi bu güzelim şehirden ayrılma vakti benim için.
İstanbul’a gitme vakti..
Bir şehri sadece bir insan bile güzelleştirebilirmiş, İstanbul güzelleştiğinde anladım.
Öyle büyük laflar etmemek gerekirmiş, o lafları bir bir yediren kişi bana yeniden hayat verdiğinde anladım.
Her zaman arkanda olan, yanında duran, güç veren, iyileştiren, senin mutlu olman için çabalayan, üzgün olmana dayanamayan, deli gibi eğlendiğin, yanında kendin olabildiğin ve onunla özgürleştiğin biri varsa onunla her yer dünyanın en güzel yeriymiş.
***
Bekle beni İstanbul kavuşmamıza az kaldı, bir gün sana geleceğimi hiç düşünmemiştim.
Gerçi Başkan Ekrem İmamoğlu ile birlikte sen zaten hepimizin kalbinde çoktan güzelleşmiştin..