Bugün sizlere ulusal arenadaki adı UNICEF olan bir platformdan bahsedeceğim. Aslında birçoğumuzun kulaklarının aşina olduğu bir kavram Unicef… Daha doğrusu bazı İngilizce sözcüklerin baş harflerinin birleşimi ile oluşmuş ve tüm dünyada da 1946 yılından bugüne kadar kabul görmüş bir yardım fonu; Birleşmiş Milletler Uluslararası Çocuklara Acil Yardım Fonu tam adı…
Bu kurum, tüm dünyada, çocuk haklarının korunmasından ve uygulanmasının takibinden tutun da, mülteci çocuklara yardıma kadar birçok uygulamanın tam anlamıyla içerisinde… İyi niyet elçileri de kullanarak, bir nevi yeni model Robin Hood anlayacağınız. Hani zenginden alıp, fakire veren kahraman vardı ya! İşte O’nun global yani dünya çapındaki örgütsel hali…
Biz sporseverler Unicef ismini, daha çok, izlemeye yıllardır doyamadığımız, İspanyol devi Barselona’dan biliyoruz. Ülkemizdeki birçok profesyonel takım, her sezon başında, deyim yerindeyse kendilerine üç kuruş destek için forma reklamı dilenirken, zengin Barselona çok uzun yıllar forma reklamı kullanmadı. Daha doğrusu kendilerine büyük kazanç sağlayacak forma sponsorları ile çalışmadılar. İzleyenler hatırlayacaklardır; formalarının önünde, kocaman Unicef yazıyordu. Tabii bunun için Unicef’ten reklam ücreti istemediler. Uzunca bir müddet bunu böyle götürdüler. Şimdilerde bir reklamları var formalarında… Japon bir grubun reklamını, ücret alarak yapıyorlar. Ancak yine ücretsiz bir şekilde, bu defa da formalarının arka kısmında Unicef yazıyor. Ve daha birçok kullandıkları ürünlerin farklı yerlerinde…
Çok mu zenginler de Unicef’in reklamını bedava yapıyorlar? Yoksa bu yardım fonunun gerçekten çocuklara destek olduğuna yürekten inanıyorlar mı? Evet, her ikisi de doğru. Ama ikincisi daha mantıklı! Unicef’in dünya çapındaki çalışmalarına inanıyorlar ve dahası destekliyorlar. Çünkü biliyorlar ki, bugün on yedi, on sekiz yaşlarında kadrolarında bulunan gençler, sadece beş yıl önce çocuktular. Ülkeyi yönetenler, iş adamları, doktorlar, öğretmenler… Kısacası bugünün yetişkinleri, önceleri çocuk değiller miydi? Var mı dahası?
Var! Ülkemizde de Unicef ile ilgili sportif anlamdaki ilk çalışmayı, özellikle çocuklarla ilgili konularda ilklerin takımı Altınordu başlatıyor. Bildiğiniz gibi son yıllardaki, çocukların eğitimi ve sportif çalışmaları konusunda, ülkemiz çapında çok ileri çıkan Altınordu kulübü, bu konuda da sanıyorum bir ilki gerçekleştirecek. Hafta içerisinde Unicef Türkiye temsilcileri ile bir araya gelerek, konu hakkında bilgilendirilen Altınordu Başkanı Seyit Özkan’ın keyfine diyecek yoktur artık… Konu çocuklar ve çocukların eğitimi olunca, pek de haksız sayılmaz.
Çocuğa verilecek değeri, Unicef’in kuruluşundan 26 sene önce, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramını, tarihimize armağan ederek bizlere yol gösteren Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e bir kez daha minnet borcumuzun olduğunu hatırlatayım. Bu borcu da çocuklarımızı mükemmel yetiştirerek ödeyebileceğimizi sanıyorum.
Dipnot; “Dünyada bir tane dahi çocuk mutsuz olduğu sürece, büyük icatlar ve ilerlemeler hiçtir” Einstein.