Çocuklar ve gençler bizim geleceğimiz. Onların sağlıklı büyümeleri, iyi bir eğitimden geçerek topluma yararlı olmaları hepimizin dileği. Çocukların sağlıklı büyümesinde en önemli etkenlerden biri güvenli, sağlıklı ve yeterli beslenme. İlk üç yaş, özellikle de ilk altı ay çok önemli… İlk altı ayda anne sütünün en mükemmel besin olduğu bebeğin her türlü gereksinimini karşıladığı, enfeksiyonlara karşı koruduğu, bağırsaktaki bakteri florasının sağlıklı olmasını sağlayarak, ileride karşılaşabilecekleri birçok hastalığı önlediği artık iyi biliniyor ve ilk birkaç yıl hekimlerin tavsiyelerine genellikle uyuluyor. Ancak sonraki yıllarda, beslenme konusunda yapılan hatalar giderek artıyor ve sorunlar daha sık ortaya çıkıyor. Örneğin aşırı şeker ve benzer karbonhidratların tüketimi ile gelişen şişmanlık (obezite) sorunu giderek büyüyor.
NİŞASTA BAZLI ŞEKER
Önemli sorunlardan biri de Türkiye’de genelde ‘nişasta bazlı şeker’ olarak bilinse de asıl adı yüksek früktozlu mısır şurubu (YFMŞ) olan ürün. Ürünü doğalmış gibi göstermek amacıyla, üreticileri tarafından önerilen ‘mısır şurubu’ ifadesini kabul etmeyen ABD’deki Gıda ve İlaç İdaresi (FDA) son derece haklı; çünkü, YFMŞ üretimi sırasında, mısır öğütüldükten sonra asit eklenip, alfa-amilaz, glikoamilaz, ksiloz izomeraz gibi birçok enzimle karşılaştırılıyor; ayrıca bu işlemler sırasında cıva klorürün (0,01M) kullanılması zorunlu ve bu cıva tamamen giderilemiyor. Bildiğimiz kristal şeker ise lapa haline getirilen pancarın soğutulup, kristalleştirilmesi ile elde ediliyor, yani neredeyse tamamen ‘doğal’; ancak bunun da fazlasının zararlı olduğu unutulmamalı.
SAFFI
Bunları ve çok daha fazlasını tartışmak, özellikle genç öğrencilerimizi aydınlatmak üzere, bugün (17 Ekim) Manisa Celal Bayar Üniversitesi Süleyman Demirel Kültür Merkezi’nde Çocuklar İçin Güvenli Gıda (SAFFI) adlı bir sempozyum gerçekleştiriyoruz. Üniversitemiz ve Avrupa Pediatri Birliği (EPA-UNEPSA) işbirliğiyle, Avrupa Birliği’ndeki ve Çin’deki çocukların sağlıklı gıda alarak, daha iyi bir yaşam sürdürmelerini hedefleyen SAFFI Projesinin Türkiye ayağını Manisa’da kurmayı, böylece Avrupa ile Asya arasında köprü oluşturmayı hedefliyoruz.
Projeyi sürdürülebilir kılmak için öğrencilerimizle işbirliği yapmak, proje kapsamında kendini geliştirmeye ve edindiği bilgileri, örneğin köylere, okullara giderek veya sosyal medya paylaşımları hazırlayarak, halkımıza aktarmaya istekli öğrencilerimize burs imkanı sağlamak arzusundayız. Öğrencilerimiz böylece hem Atatürk’ün ‘en gerçek yol gösterici’ olarak nitelediği bilimin ışığıyla aydınlanacaklar, hem de bu ışığı başkalarına yansıtabilecekler. Manisa’nın ardından, bu projenin çok daha geniş katılımlı ve daha iyi planlanmış bir benzerini İzmir’de gerçekleştirmeyi ve çok daha fazla öğrenciye burs sağlamayı planlıyoruz.
İyi niyet ve güzel amaçlar olunca kısıtlı koşullarda bile güzel projeler gerçekleşebiliyor. Destekleri nedeniyle Rektörümüz Prof. Dr. Ahmet Ataç’a, EPA-UNEPSA Başkanı Prof. Dr. Massimo Pettoello Mantovani’ye, Düzenleme Kurulumuzda yer alarak büyük katkı sağlayan Rektör Yardımcımız Prof. Dr. Kıvanç Günhan’a, her konuda çok uyumlu çalıştığımız EPA-UNEPSA Sekreteri ve Saymanı Prof. Dr. Mehmet Vural’a, koordinatör Doç. Dr. Ülviyye Aydın’a, Doç. Dr. Nural Karagözlü, Prof. Dr. Cem Karagözlü, Prof. Dr. Metin Korkmaz hocalarımıza çok teşekkürler. Bir teşekkür de ikramlarıyla bizleri destekleyen sponsorlarımız Bosch, Nutricia, Pınar Süt ve Özgün Zeytincilik’e…