Türkiye’nin bugün içinde yaşadığı çok boyutlu çözümsüzlüklerin para politikasındaki sıkılaştırmalarla ve hatta buna eklenen kümesteki kazları daha çok yolmakla çözülebilir durumda değildir.

Zira yirmi yılı aşan bir süreçte, bilerek ve isteyerek bozulan çok boyutlu toplumsal yapı, yeniden ele alınarak, köklü bir reform süreci içinde çözülmesi gerekiyor. Benim, “Toplumsal Sorunlara Entegre Sistemler Yaklaşımı” (TOPSES) olarak geliştirdiğim bütüncül bakış içinde, aşağıdaki köklü reform alanlarını kısaca özetleyebilirim. Köklü ve bütüncül bir reform hareketi için, bugünkü çözümsüzlüğü yaratan kalıpçı ve çağ dışı zihniyetin tam tersi bir zihniyet değişimi gerekiyor. Bu yeni zihniyetin, akıl, bilim ve yenilikçiliğe dayalı çağın ruhuna uygun, bir dünya görüşüne dayanması gerekir. Bu yeni zihniyet yapısı ve Dünya görüşü içinde toplumsal bütünün tüm alanlarında köklü dönüşümlerin devreye alınması kaçınılmaz. Bu bağlamda Vizyoner politikalar,  çağdaş uygarlığın önünde yer alacak bir Türkiye resminin stratejik orta ve uzun dönem dinamik planlamasını içermelidir. Bunları yaratacak kurumsal yapılanmanın çağdaş kurumları olarak öncelikle, politik alanda parlamenter sistem, hukuk devleti, hukukun bağımsızlığı ve üstünlüğü ile bakanlıkların yeniden işlevsellik kazanması yönünde reforme edilmesini zorunludur. Bu düzenlemede, “demokratsız demokrasi yerine”, demokrasi kültürünü içselleştirmiş parti yapılanmasını sağlayan dönüşüm için hukuksal düzenlemeler de gerekir. Politikayı kavga alanı olarak gören zihniyetten, toplumsal sorunlara çözüm üreten kurumsal, işlevsel, katılımcı-çoğulcu-uzlaşmacı demokrasiye geçiş amaçlanmalıdır. Yeni Zihniyet yapılanması içinde, ikinci adım, çağdaş bilim, teknoloji ve yenilikçiliği yaratacak bir kurumsal yapılanma ve eğitim sistemine odaklanmalı; ülkenin teknoloji üretme düzeyini yükseltmek öncelikli bir konu olmalıdır. Milli Eğitimin getirmek istediği çağdışı eğitim sistemi terk edilerek, nitelikli elamanlarımızı ülke içinde tutacak, bilgi ve yenilik üretmeye uygun yeni bir iklim ve ortam yaratılmalıdır.  Değinilen iki alandaki çağdaş bilimsel düzenlemeleri tamamlayan Üçüncü alan olarak, yenilikçi ve işlevsel bir piyasa sisteminin kurumsal çerçevesi yaratılarak, ülkedeki yandaşlık ve nepotizm uygulamalarını devre dışı bırakan, yenilikçi rekabet iklim ve ortamı yaratılmalıdır. Ekonomik düzenlemelerde para politikası ötesinde, maliye politikası, yatırım, tasarruf, yenilikçi sanayileşme, ileri teknoloji üretimi devreye alınmalıdır. Bozulan maliyet-fiyat ilişkisi ve fiyat kaymaları sağlıklı bir işleyişe oturtulmalıdır. Kuruluş yeri, yerleşim yeri, kentleşme, çevre, iklim, deprem ve madencilik, sürdürülebilir ülke kaynakları ve yenilenme gözetilerek düzenlenmelidir. Bugün Ülkemizde oldukça sağlıksız işleyen gelir dağılımı ve göç politikası öncelikli konular olduğu kadar; güvenlik politikası açısından da değerlendirilmelidir. Dördüncü olarak köklü biçimde bozulan sosyal yapı ve dengeler, nepotizm tuzağından ve sadaka kültürü mantığından çıkarılarak, çağdaş bir sosyal devlet kültürü içinde yeniden düzenlenmelidir. Kültürel alanda çözülen ahlaki değerlerle, içgüdülere teslim olmuş ilkel ve çatışmacı geleneksel kalıplar ve keyfilik yerine; akıl ve bilimle bütünleşen üst insani değerler olarak, evrensel insan hakları, uzlaşma, barış, eşitlik, adalet, demokrasi ve özgürlükle bütünleşen ahlaki değerlere dayalı bir kültür politikası uygulanmalıdır. İnanç ve bilimin iki ayrı düzlem olarak şekillendiğinin bilincinde olarak kutsal din, siyasi ideolojilerin kavga alanının dışına çıkarılmalıdır. Bugünün uygarlık düzeyinde, insanlar inanmaya duyduğu ihtiyaç kadar; düşünme, akıl, bilgi ve bilime birlikte ihtiyaç duyduğunu idrak etmek gerekir.  Nihayet bugünün, yeniden şekillenen küresel ilişkileri içinde, emperyalist emellerin farkında olarak, akıl, bilim, uzmanlık ve tarihi birikimimiz ışığında; bulunduğumuz topoğrafyanın özelliklerini gözeten bir dış politika uygulaması içinde olmalıyız. Bu denli köklü yapısal düzenlemeler, yaşanan çözümsüzlük durumunu yaratan zihniyet ile değil, ancak köklü, bütüncül ve bilimsel yapısal reform zihniyeti ile aşılabilir.