Bazı zaferler ömür boyu kutlanır, dünya döndükçe kutlanacak zaferlerimiz ve en büyük zaferimizi taçlandırdığımız Cumhuriyet’imiz var
Direnişten, kurtuluşa uzanan destansı mücadelesiyle, işgalci düşmana karşı gösterdiği direnişi ve bu destanının yazılmasında askeri taktik ve dehasıyla orduların başkumandanı Mustafa Kemal Atatürk ve ordusu, tüm dünyanın hayret ve hayranlığını uyandıracak kadar göz kamaştırıcıydı.
Parçalanan bir imparatorluğun yıkıntıları arasından bir vatanla çıkmayı başarmış Mustafa Kemal Atatürk’ün bu millet için yapacakları bitmemişti.
19 Mayıs 1919’da Samsun’a ayak bastığı günden beri düşüncesinde büyüttüğü ve benim en büyük eserim dediği ‘Cumhuriyet’e uzanan çetin bir yol vardı…
Düşmana karşı mavzer gibiydi yüreği, kaç cephede tuttu yakasından, kaç cephede yere serdi emperyalizmi.
Anafartalar’dan Dumlupınar’a kadar birbirini takip eden zaferlerden doğdu bir güneş gibi.
Bu milletin geleceğini yazdı meydanlarda ve her giriştiği savaştan muzaffer çıktı.
Kendi hayatının önüne koydu, Türk Milletinin var oluş mücadelesini….
Öyle büyüktü ki başardıkları, yaptıkları zamanın çok ötesine taşındı adı, namı, şanı…
Gelecek nesillerin Ata’sıydı.
Cumhuriyete uzanan yol yorucu ve çetindi ama O Türk Milletini kaderine hiç terk etmedi.
Cumhuriyetin ışıkları Afyon’da yanmaya başladığında, bütün Anadolu aydınlandı.
İşgal bitmiş, düşman bu topraklardan sökülüp atılmıştı.
Milletin esaret zinciri kırılmıştı artık, pırıl pırıl bir gelecek hazırlamak vardı şimdi sırada, güvenle yaşanacak, ilelebet yaşayacak bir devletin temellerinin sağlamlaştırılması.
Modern dünya düzenine uymayan, köhnemiş, insanı yok sayan ne varsa rafa kaldırdı. Bu halkın egemenliğine kimsenin bir daha dokunamaması, kendisinden sonra da güvenle yaşayacakları bir yurt için 28 Ekim 1923 ‘de, bugün bile hepimizin söylerken, yazarken büyük bir heyecan duyduğu o sözleri söyledi.
“Efendiler hazır olun yarın Cumhuriyeti İlan edeceğiz. Türkiye Devleti’nin hükümet şekli Cumhuriyet’tir. Bunu Anayasa’mıza yarınki meclis toplantısında koyduracağız. Hazırlıklarımızı bir kez daha gözden geçirmemiz lazım.” Kaşları çatık, yüzünde kararlı ve aydınlık bir ifade vardı.
Hamlelerini milletten yana öyle güzel zamanlamalarda yaptı ki, üzerinden yüzlerce yıl geçse de dönüp tarihin o altın harflerle yazılı sayfalarına baktığımızda, O’nun nasıl bir askeri deha, nasıl bir devlet adamı, ne büyük bir lider olduğunu, önder olduğunu göreceğiz.
Onun fikirleri ve ışığında yetişen, nesilden nesillere taşınacak emanetleri, yüreklerimizde büyük sevgisi var…
Ne mutlu bu millete ki bağrından Mustafa Kemal Atatürk gibi bir kurtarıcı çıkardı ve ne mutlu bize ki onun açtığı bağımsızlık ve özgürlük yolunda CUMHURİYET’le yaşıyoruz.
Cumhuriyet bayramımız kutlu olsun