Asgari ücret olmuş 11,402 lira. Bir kilo et olmuş 600 lira. Ardı arkası kesilmeyen zamların içinde ayı geçirmeye çalışıyoruz. Eskiden beyaz yaka, orta sınıf, her hafta sonu bir yere yemeğe gidebilen, senede en az iki kere tatile çıkabilen insanlardık. Bu saydıklarım orta sınıfın yapabildikleriydi. Bir araba alabiliyorduk taksitlide olsa. Şimdi markete gitmeye korkuyoruz. Basit birkaç ihtiyaç alıp çıkmak 1000 liralık olmak demek... Tatil falan zaten eski anılarda kaldı. Yazlığı olanlar için tatil yazlık demek. 

Çok üzülüyorum rüya gibi ülkede tüm güzellikleri turistlerin yaşıyor olmasına. Tayland'da gittiğimde de çok üzülmüştüm halk hep çalışıyor, yoksul başka insanlar tadını çıkartıyor o güzelliklerin diye... Nereden bilirdim bizim de başımıza gelecek.
Ülkede önceden alınmış her şey yanımıza kâr kaldı, önceden yapılmış etkinlikler anı oldu. Zira yenilerini almak ya da bir etkinliğe dahil olabilmek çok uzak ihtimal bizlere... Şu an fakir daha da fakir, zengin daha da zengin. Yaşıtlarım ve benim ilk gençlik hayallerimizde bu yaşlara gelince her şey oturmuş, imkanlarımız olması gerektiği seviyeye gelmiş olmalıydı. Şimdi her gün bir adım daha geriye gidiyoruz. Hayaller ellili yaşlarımıza kaldı eğer o günleri gorebilirsek...
Sevdiğimiz bir konsere gider, merak ettiğimiz şehirleri görürüz. Evimize yiyecek alırken bin kere düşünmeyiz…Kapodokya'da balona biz de biner, Antalya'da tüm yılın yorgunluğunu atacak konforda tatil yapar, çocuklarımıza vereceğimiz eğitim için uykularımız kaçmaz, sevdiğimiz konserlerde bir çok anımız olur.. 
Belki bir gün sabah uyandığımızda o eski günlerimiz geri gelmiş ve bu yaşananları hiç yaşamamış gibi oluruz.
Sabırla, sevgiyle.. Hepimizin sevdikleriyle geçireceği sağlıklı, mutlu nice bayramlarımız olsun.