Dünya Doğayı Koruma Vakfı (WWF) tarafından her yıl mart ayının son cumartesi günü küresel ısınma yani iklim kriziyle mücadele konusunda farkındalık yaratmak adına düzenlenen ‘DÜNYA SAATİ’ kampanyası Türkiye’de yarın 20:30-21:30 saatleri arasında gerçekleşecek, yaşanılır bir dünya için destek ver lütfen.
“Ülkemiz kuraklık, orman yangınları, seller gibi sonuçları ağır doğal afetlerle sık sık karşı karşıya kalıyor ve son yıllarda iklim krizinin etkilerini ciddi şekilde yaşıyoruz. Ne yazık ki somut sonuçlarıyla yüzleşmeden önce iklim krizi tehlikesi tüm dünyanın bu kadar gündeminde değildi. Daha fazla geç kalmadan iklim krizini durdurmak hep birlikte mümkün. 29 Mart Cumartesi akşamı siz de ışıklarınızı bir saatliğine kapatın, gezegenimizin geleceği için kalplerimizin sesini dünyaya duyuralım” diyor Dünya Doğayı Koruma Vakfı Türkiye Genel Müdürü Ömür Kula. B u sözlerine kulak verin lütfen, başka dünya yok, çocuklarınızı, torunlarınızın geleceğini düşünün. 2007 yılında Avustralya’da iklim değişikliğiyle mücadeleye dikkat çekmek için başlatılan ve 2008’de küresel bir harekete dönüşen dünya SAATİ KAMPANYASI, 2011 yılında 135 ülkenin katılımıyla yeni bir rekora imza attı ve dünya çapında yürütülen en büyük kampanya oldu. 2009 yılından bu yana kampanyaya destek veren ülkemizde geçen yıl 287 kurum, 22 valilik, 40’nin üzerinde belediye ve onbinlerce hane ışıklarını bir saat kapadı.
NEDEN BİR SAAT SÖNDÜRMELİYİZ
Dünyada hala elektrik üretiminin yüzde 83’ü kömürlü santrallerden karşılanıyor. Küresel ısınmaya yani dünyanın aşırı ısınmasına yolaçan birinci derece karbonmonoksit gazı en fazla kömürde bulunuyor. Dünyadaki ülkelerinin elektriğini karşılamak için 1200 (Bin iki yüz) kömür santralinden 36 milyar ton (Otuz altı milyar ton) karbondioksit gazı atfesfere karışıyor ve sera etkisi yaparak dünyanın aşırı ısınmasına neden oluyor.3 milyar ton karbondioksit gazının önlendiği belirtiliyor Gereksiz ve gösteriş için aşırı kullanılan elektrik tüketimi gezegenimiz dünyaya büyük zarar veriyor. Karbongazı yaymayan TEMİZ ENERJİ yani elektriği rüzgar, güneş, termal ve okyanuslardan elde edinceye kadar herkesin elektriği tasarruflu kullanması gerekiyor. Geçen yıl dünyada 135 ülkenin uygulamaya katıldığı ‘BİR SAAT ELEKTRİĞİNİ SÖNDÜR’ kampanyası sonucu 10 milyar Kilowatt saat tasarruf yapıldığı ve bunun da .
Özellikle Türkiye’nin bu uygulamayı çok daha sık yapması gerekiyor çünkü elektriğin yüzde 75’ini yurtdışından 50 milyar ödeyip (eski para ile elli katrilyon) satın alıyor.
EV VE İŞYERİNDE NELER YAPMALISINIZ
Enerji kaynaklarının giderek tükendiği dünyamızda çevre konusunda üzerimize düşen sorumlulukları ne yazık ki yeterince yerine getiremiyoruz. Yaşanabilir bir çevreye sahip olabilmek için mevcut kaynaklarımızı en doğru şekilde kullanmayı öğrenmeliyiz. Siz de aşağıdaki basit önerileri dikkate alarak evinizde ve işyerinizde enerji tasarrufu sağlayabilir ve masraflarınızı azaltırken çevresel sürdürülebilirliğe katkıda bulunabilirsiniz.
**Gereksiz yanan lambaları mutlaka kapatınİhtiyacınız dışındaki elektrikli cihazların fişlerini prizden çıkarın, Pencerelerinizde iki ya da üç katlı cam kullanın, Güneş enerjisi kullanan sıcak su sistemini tercih edin, Buzdolabınızı 3-5°C aralığında çalıştırın, Sıcak yemeği buzdolabına hemen koymayın, yemeğinizi soğutmadan dolaba koymanız hem dolabınızın daha fazla enerji harcamasına hem de yemekte bakteri üretilmesine sebep olur, işyerinizde aldığınız elektronik cihazları enerji verimli cihazlar arasından tercih edin,, Enerji verimliliği sağlayan elektronik aletler ve aydınlatma sistemleri kullanın, Bina yalıtımınızda enerji verimliliğine yönelik teknolojileri tercih edin, Odalarınızı gün ışığından en iyi faydalanabileceğiniz şekilde kullanın, Mutfakta kullandığınız buzdolabı, bulaşık makinesi gibi gereçlerin daha verimli çalışabilmeleri için temiz tutmaya özen gösterin, Buzluktan çıkardığınız yemeklerinizi pişirmeden evvel çözülmesini bekleyin, işyerinizdekullanılan enerjinin mümkün olduğunca yenilenebilir kaynaklardan alınmasını sağlayın,
Çalıştığınız binadaki ısıtma ve klima cihazlarının durumunu bu cihazların ısıtma ve soğutma ayarlarını kontrol edin, ilgili yenileme ve iyileştirme işlemlerini gerçekleştirin, işyerinizde sıcaklığını kış aylarında 18-20°C, yazın ise 24°C’de tutun, Klimaları doğrudan güneş ışığı almayan yerlere yerleştirin,
işyerinizde mümkün olduğunca gün ışığıyla aydınlanmasını sağlayın,
İş ortamınız için doğru tip ve büyüklükte aydınlatma kullanın, Elektrik ampullerini kompakt floresan lambalarla veya enerji tasarruflu ampullerle değiştirin, Geniş alanların aydınlatılması aynı elektrik düğmesine bağlıysa, bu alanları birkaç ayrı düğmeden aydınlanacak şekilde bölümlere ayırın, Geceleri, elektrikli ofis cihazlarının kapatılması için zamanlama cihazlarını devreye sokun,Aydınlatma hizmetinin ayarlanabilmesi için harekete duyarlı dedektörler ve zamanı ayarlanabilen cihazları tercih edin, İş saatleri dışında, güvenlik haricindeki aydınlatmayı devreden çıkarın, işyerinizde ısıtma-soğutma amacıyla kullanılan ve enerji tüketimi yüksek olan jeneratör, klima gibi cihazların verimli çalıştıklarından emin olmak için düzenli olarak kontrol edin ve tüketim artışlarında gerekli bakım ya da değişimlerini yapın,
Cep telefonlarının şarj aletleri, şarj etme işlemi tamamlandıktan sonra bile akım çekmeyi ve enerji harcamayı sürdürür, telefonları şarj ettikten hemen sonra şarj aletini prizden çıkarın.
Sıcaklar bastırmadan nisan sonuna kadar bir ağaç dikin
İlkbahar demek doğanın uyanışı demektir, bu uyanışa sizde bir merhaba diyerek benim gibi bir ağaç dikin. Geçtiğimiz yıl binlerce hektar ormanlık alanımız sorumsuz insanlar yüzünden yandı, kül oldu. Aşırı sıcaklar bastırmadan yani bu ay, nisan ayı sonuna kadar kişi, kurum, kuruluş, okullar hep birlikte birer ağaç dikerek yanan ormanlarımızı tekrar yeşertelim. Orman yoksa, su yok su yoksa hayat yoktur. Kentlerde yaşayan bizlerin en büyük sorunu hava kirliliğidir. Çünkü on binlerce aracın saatlerce kentin cadde ve sokaklarında dolaşarak ezgozlarından havayı kirleten karbonmonoksit gazı pek çok hastalığa neden oluyor. Ağaçlar, en fazla kömür ve petrolde bulunan karbon gazını emerek oksijen olarak geri veriyor. İklim değişikliğinin en önemli sebebi yok edilen ormanlar ve fosil yakıt kullanımı sonucu ortaya çıkan aşırı miktardaki sera gazıdır. Geçen yıl yanan ormanlarımızı tekrar yeşertebilmek için kendiniz, çocuğunuz, torununuz, okulunuz, işyeriniz adına, yaşadığınız kentte bir ağacınızın olması için haydi.