Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, en son 2017 yılı verileriyle hazırlanan ve bölgesel kalkınma politikalarına yön veren Sosyo-Ekonomik Gelişmişlik Sıralaması Araştırmaları'nın (SEGE) merakla beklenen 2025 raporunu kamuoyuyla paylaştı. Türkiye'deki 81 ilin demografiden eğitime, sağlıktan ekonomiye kadar 52 farklı değişkene göre mercek altına alındığı kapsamlı çalışmada İzmir, 4,419 skorlu İstanbul ve 2,837 skorlu Ankara'nın ardından 1,808'lik skorla üçüncü sıradaki yerini korudu. Böylece İzmir, Kocaeli, Antalya, Bursa, Eskişehir ve Muğla ile birlikte en üst seviye olan "birinci kademe gelişmiş" 8 il arasındaki değişmez konumunu bir kez daha tescilledi.​

Zirvedeki üçlü değişmedi ama makas açılıyor

SEGE-2025 raporu, Türkiye'nin sosyo-ekonomik zirvesindeki üç büyük metropolün yerinin sabit kaldığını gösterse de, aralarındaki performans farkının açıldığına işaret ediyor. İstanbul ve Ankara, birçok alt başlıkta liderliklerini pekiştirirken, İzmir'in üçüncülüğü korumasına rağmen rakiplerinin bir miktar gerisinde kaldığı görülüyor. Rapor, İzmir’in güçlü sanayi altyapısı, finansal derinliği ve yüksek yaşam standardı gibi kemikleşmiş avantajlarını bir kez daha ortaya koyuyor. Türkiye genelindeki imalat sanayii iş yerlerinin yaklaşık yüzde 7’sine ev sahipliği yapan kent, banka kredilerinin iller bazındaki dağılımında yüzde 5,5’lik pay ile üçüncü sırada yer alarak finansal erişim gücünü kanıtlıyor. Ayrıca, kişi başına düşen mesken elektrik tüketiminde ülke genelinde üçüncü sırada olması, yüksek yaşam standardının bir göstergesi olarak raporda öne çıkıyor.​

OYAK'ın Aliağa'daki dev liman projesine bakanlık freni!
OYAK'ın Aliağa'daki dev liman projesine bakanlık freni!
İçeriği Görüntüle

İzmir'in karnesi: demografide şampiyon, erişimde sınıfta kaldı

Araştırmanın alt boyutları incelendiğinde ise İzmir'in güçlü ve zayıf yönleri net bir şekilde ayrışıyor. Kent, "Demografi" boyutunda tüm illeri geride bırakarak Türkiye birincisi olurken; "Eğitim", "Rekabetçi ve Yenilikçi Kapasite" ve "Mali" göstergelerde de ilk sıralardaki yerini sağlamlaştırıyor. Ancak, İzmir’in genel sıralamasını aşağı çeken ve geleceği için üzerinde durulması gereken en önemli zayıflıklar "Erişilebilirlik" ve "İstihdam" alanlarında kendini gösteriyor. Rapora göre İzmir, erişilebilirlik boyutunda 10. sıraya, istihdam boyutunda ise 7. sıraya gerileyerek bu alanlarda potansiyelinin altında bir performans sergiliyor. Bu veriler, kentin ulaşım altyapısı ve yeni iş alanları yaratma konusunda daha fazla çaba göstermesi gerektiğini ortaya koyuyor.

Kâğıt üzerinde üçüncülük, detaylarda gerileme sinyali

İzmir'in genel sıralamadaki yerini koruması olumlu bir gelişme olarak okunsa da, raporun detayları daha kritik bir duruma işaret ediyor. 2017 yılında yayımlanan bir önceki raporda İzmir, incelenen 52 değişkenin 14'ünde Türkiye'nin en iyi üç ili arasında yer alıyordu. Ancak 2025 tarihli yeni raporda bu sayının 6'ya düştüğü görülüyor. Aynı dönemde İstanbul'un zirvede olduğu değişken sayısı 27'den 31'e, Ankara'nınki ise 21'den 23'e yükseldi. Bu tablo, İzmir'in birçok spesifik alanda rakiplerine kıyasla göreceli bir performans düşüşü yaşadığını gösteriyor. Başka bir deyişle, kent genel sıralamadaki yerini muhafaza etse de, gelişmişliğin farklı boyutlarında liderlik rolünü İstanbul ve Ankara'ya kaptırıyor. Bu durum, kentin gelecekteki rekabet gücünü koruyabilmesi için zayıf kaldığı alanlara yönelik acil ve etkin politikalar geliştirmesi gerektiğinin altını çiziyor.​

Kaynak: HABER MERKEZİ