Net olalım. Her gün entelektüel dünyanızı genişletmek veya sadece sıradan biri olarak kalmak istesek dahi önceliğimiz hayatta kalmaktır. Ama insan olarak adlandırılmak için de sadece hayvanlar gibi hayattan kalmaktan öte hayatta kalırken de bir önceki günkü hayat standardını geliştirmek veya en azından bir önceki gündeki standardı korumak istiyoruz.
O yüzden bu endişe günlerinde bu köşelerdeki yazıları okuyarak bilgi düzeyinizi artırma motivasyonu, ülkenin ekonomi gündemi fırtına haberleri gibi ilerlerken öncelik gibi gelmeyebilir. Ama daha sakin düşününce yeterince faydalı bilginin sizi tüm krizlerden çıkarabilecek asıl güç olduğunu görebilirsiniz. Örneğin borsada birkaç ay sonra yüzlerce kat değerlenecek bir hisseyi önceden bilseydiniz? Veya popüler olarak yeni bir alt koin kripto paranın birkaç ay sonra binlerce kat yükseleceğini bilseydiniz? O zaman bu faydalı bilgi sizi tüm ekonomik krizlerden koruyacak asıl gücünüz olmaz mıydı? Bilginin asıl güç olduğu üzerine örnekler sınırsız çoğaltılabilir. Bugün ben de bu yazımda okuyana yararlı olabileceğini düşündüğüm, mühendislik bilgimi paylaşmak dahilinde gerçek ekonomistlerden de özür dileyerek “bir ekonomik mücadele algoritması” sunmak istedim. Birçok değişkene bağlı olduğu için ne kadar başarılı olacağını gerçekten bilmiyorum. Ve yemeyen içmeyen sadece ülkemizin ekonomisini nasıl çökerteceğini düşünen dış mihrakların saldırısını savuşturmak için durmadan çalışan, ekonomimiz adına her gün harika bir iş çıkaran, muhteşem öngörüleri ile ekonomik değerlerimizi gün be gün daha yüksek rakamlara taşıyan yüksek mühendis ekonomistlerimizin yürüttüğü deneysel çalışmalara da asla rakip olmak da istemem. Ama fikir fikirdir. Bu fikir temel olarak bir metot tanımı da olacak.
Öncelikle bir algoritma bir sorun için yazılır. Burada sorunumuz hayat standardımızı en az bir sene sonra nasıl aynı tutabiliriz? Yani bu bir mücadele algoritması “kısa yoldan nasıl zengin olurum algoritması” değil. Elbette algoritma tanımına hakim olduktan sonra böyle bir algoritma da oluşturabilirsiniz. Tanımsal olarak bilişim dünyasında en genel anlamı ile bir algoritma, bir bilgisayara dünya hakkındaki bir dizi gerçeği yararlı bilgilere nasıl dönüştüreceğini söyleyen talimatlar dizisidir. Özetle algoritmalar üç aşamadan oluşur. Girdi, Değişim ve Çıktı. Girdi diye bahsedilen verilerdir. Algoritmaların başarısının altındaki asıl sır ne kadar çok veriyi algoritmaya dahil ettiğinizdir. Bizim verimiz ekonomik gerçeklerdir. Bu durumda önce çok fazla ekonomik gerçeği bilmek gerekiyor. Ne kadar çok ekonomik gerçeği algoritmaya dahil edebilirseniz kendinize ait doğru bir “ekonomik mücadele algoritması” oluşturabilirsiniz. Örneğin genel bilgilerin dışında farklı yatırım araçlarının bilgileri diğer gerçeklerdir. Altın piyasası nasıl hareket ediyor, banka faizleri ne kadar, hisse senedi, kripto borsası, emlak piyasası veya otomobil piyasası ne durumda? Bu kadar veriyi takip edip algoritmanıza yerleştirmeniz zor olabilir. O yüzden en kısa yol bu verileri takip eden uzmanları takip etmektir. Bu algoritma oluşturma sırasında kullanılan veri sınıflandırmadır.
Veri kümesini büyütmek adına kendi ekonomik gerçeklerinizi de girdi olarak algoritmanıza dahil etmelisiniz. Ne kadar kazanıyorsunuz, ne kadar yatırım bütçeniz var? Banka kredisi alabiliyor musunuz? Ne kadar alabiliyorsunuz? Size borç verecek dostlar kimler? vs. vs. Hepsi kendiniz ile ilgili algoritmaya dahil edeceğiniz girdilerdir. Veriyi çoğaltma aşamasını özümsemeniz önemli. “Ben bu yatırım alanından anlamıyorum, işimden dolayı meşgulüm vs.” derseniz algoritmanıza dahil edeceğiniz veri kümesini azaltmış olursunuz. Bu da ekonomik mücadele algoritmanızın hatalı çalışmasına neden olur.
Şimdi ikinci aşamaya hazırsınız. Verileri işleyin. Bu aşamayı basit bir örnek ile açıklamak gerekirse; elbette bir yatırım tavsiyesi olarak görmeyin. Bir bankadan kredi çektiniz. Bu sizin girdi kısmında değerlendirdiğiniz veriniz. Bu krediyi nasıl kullanacağınız o da algoritmanızın uygulama aşaması olacak. İşte bu aşamada farklı yatırım araçlarına dair elinizde ne kadar çok veri varsa algoritmanızın işleme aşamasının daha başarılı olacak. Kredi geri ödemesi sonucu toplam miktar yatırım yapacağınız alanların risk ve getiri oranından daha az ise ekonomi mücadele algoritmanız başarılı çalışmış olur.
Çıktı kısmı ise alacağınız sonuçtur. Bu aşamada ekonomik mücadele algoritmanızın temel anlamından sapmayın. Yoksa bu sizi başarısız hissettirir. Bu bir mücadele algoritması. Yani çalışarak yaptığınız kazancı bir sene sonra elbette TÜİK rakamları ile değil gerçek(!) enflasyon rakamlarına göre bir miktar daha yüksek tutmayı başarmışsanız algoritmanız doğru çalışıyor demektir. Umarım bu yönergeler işinize yarar ve kişisel algoritmanız en azından iktidarın ekonomik algoritmasından daha başarılı olur. Sağlıklı günler dilerim.