Askeri teknoloji söz konusu olduğunda diğer teknoloji sahalarından farklı olarak iki belirleyici etken vardır. Birincisi teknolojinin elbet kendisi, ne kadar etkin, ne kadar yararlı olduğu, ikincisi gizliliktir. Gizlilik aslında askeriyenin olmazsa olmazı olduğu için askeri teknolojiden de bu öncelikle beklenir. Üzerinde çok fazla yaygara koparılan, tek bir tanesinin bedelini de 100 milyon dolarlara çıkaran, F-35 uçaklarının maliyetli noktası gizlilik bileşenleridir. Basitçe anlaşılacağı gibi çok iyi bir silah teknolojisine sahip olsanız da asıl sizi caydırıcı unsur yapan, düşmanda ne kadar bilinmezlikten yarattığınız ve ne derece işinizi sessiz yaptığınızdır.

Peki bu kadar bariz bir gerçek varken ne diye her ürettiğimiz mermiden, her ürettiğimiz Siha’ya kadar bas bas bu silahları dosta düşmana tüm özellikleri ile tek tek anlatmaya, sürekli reklamını yapmaya çalışıyoruz? Durum sadece çiğ değil. Ülke için de tehlikeli olan bir görmemişliktir.

Yani ismi Teknofest olan bir teknoloji fuarı düzenliyorsunuz. Göze sokulan teknoloji ürününüz sadece silahlar. O zaman bu fuarın ismini Savunmafest veya Silahfest olarak değiştirin. Çünkü ismi ne olursa olsun her ortamda sadece silah reklamı yapıyorsanız bu sadece kötü değil, tekrar ediyorum ülke için tehlikelidir.

ABD, savunma sanayine yıllık harcadığı miktar 800 milyar dolardır. Türkiye’nin savunma bütçesi ise bu rakamın yanında deve de kulak kalır. Bu rakamın içinde Ar-Ge çalışmaları ise hepten küçüktür. Savunma sanayimizin bu bütçelere karşı başarıları asla küçümsenmez. Ama eğer biri reklam yapacak olsa idi bu ABD olurdu. Ama ABD kanallarında her gün bir savunma sanayi yetkilisinin ürettikleri silahları dakikalarca anlattığı demeçleri göremezsiniz. Meraklıların viral reklamları elbette vardır. Fakat bu silahlar ile gerçekten asıl kullanacak alıcılar ilgilenir. Hedef kitle kapalı kapılar arkasında onlardır. Reklamlar direkt onlara yapılır. TV veya Youtube kanallarından silahı satacakları hatta kullanacakları ülke vatandaşlarını reklam ve demeçler ile boğmazlar.

Bayraktar TB-2’nin başarılarına şarkılar düzenlenmesi, sürekli gündem de tutulması ilk başta ekstra müşteri getiren ve gurur okşayıcı bir durum olsa da tekrar yazıyorum bu noktadan sonra “tehlikelidir”. Niye tehlikelidir? Çünkü;

Silahların reklamı olmaz!

Çünkü ilk sebep etik değildir. Atatürk, bir savaş zaruri değilse cinayettir diye boşuna dememiştir. Elbette savunma sanayi gereklidir. Ama sonuçta insan öldüren bir makinenin reklamı yapılmaz. Yapılmamalıdır. Bu o makineyi üzerinde kullandığınız halkın hayatta kalan akrabalarını size karşı daha çok biler. Kendinize bir yerine on düşman yaratırsınız.

Silahın övülmesi de olmaz!

Çünkü ne kadar çok o silahtan bahsederseniz, karşı düşman o derece o silahın açığını aramaya daha motive olur. Bir noktada da bulur. Aynı Rus hava savunma sistemlerinin açığını TB-2’ler ile bulmanız gibi birileri de daha çok motive olur; TB-2’lerin açıcını buluverir.

Silah daha çok silah aldırır!

Silah doğal olarak daha çok silah üretilmesi sonucunu doğurur. Bu gerçek biliniyorken siz bir de üzerine sanki olduğundan daha fazla sayıda ve etkide silahınız varmış gibi reklam yaparsanız düşman olarak bellediğiniz ulus veya gruplar size karşı daha etkili ve daha pahalı bir silahlanma yarışına girerler. Aynen Yunanistan’da olduğu gibi. Gemiler, füzeler, Rafael uçakları yetmez deyip, şimdi F-35 almaya çalışıyorlar. ABD’ye ülkelerini dahi satıyorlar. Bu sonuçta sadece Yunanistan’ın ülkemize olan düşman düşünceleri yok. Emin olun ki ülke olarak son yıllarda savunma sanayimizin çok fazla ön planda tutulması da var. Sürekli yanı başınızda biri size bakıp balta bilese ve size o baltadan başka bir şey anlatmazsa sizde birkaç adım geri çekilip yerden en azından bir sopa ararsınız değil mi?

Gizlilik avantajını kaybettik

Üretilen her silahlı uçurtmada dahi o kadar bangır bangır reklam yapıyoruz ki gizlilik avantajını kaybettik. Silah fuarlarında resim bile çektirilmeyen alanlar olur. Biz ise buyrun hay hay ne resmi sorun söyleyelim diye bas bas tüm üretilen nesnelerin özelliklerini bir çırpıda sayıveriyoruz. Motor gücü ne kadar, ne kadar uzağa gidiyor, ne kadar mermi taşıyor hepsini maşallah söylemiyoruz, ezberletiyoruz.

Bu övünme firma yetkililerini de tehlikeye atıyor

Savunma sanayi firmalarının başında olan kişilerin önceleri insanları motive konuşmaları olarak yaptığı konuşmalar giderek onların kişisel bir şöhret bağımlılığına dönüştü. Her mikrofon uzatıldığında dayanamıyorlar, ne kadar etkili silahlar yaptıklarını anlatıyorlar. Ama bu kişiler ülkenin savunma sanayisinin yetkilileri. Bu kadar ön planda olma şahsi olarak onları hedef haline getiriyor. İllaki bir düşman ülkenin casusu değil herhangi bir fanatik dahi bu kişilere zarar verip ünlü olma sevdasına düşebilir. Bu hem ülkemiz hem savunma sanayi için büyük bir moral bozukluğu yaratır. Bunu da mı öngöremiyorsunuz?

Özetle her teknolojinin övünmesi olur silahın olmaz. Savaşın reklamı olmaz. Yok böyle düşünmüyorsunuz, illa ki caydırıcılık ve silah satışı için reklam gerekir diyorsanız, ABD gibi Top Gun filmleri çektirip indirekt reklam yapın. Sinemayı kullanın. Başka kanalları kullanın. Silah üreticilerinin her gün ortaya fırlamasının kime ne faydası var? Sağlıklı günler dilerim.