Türkiye ekonomisinin nabzını tutan üç önemli sektörde, Ekim ayında birbirinden tamamen zıt gelişmeler yaşandı. Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan mevsim etkilerinden arındırılmış güven endeksleri, perakende sektöründe yüzleri güldüren bir iyimserliğe işaret ederken, ekonominin lokomotifi olarak görülen inşaat sektöründe ise tehlike çanlarının çaldığını gösterdi. Hizmetler sektöründe yaşanan hafif gerileme de genel tabloyu karmaşık hale getirdi. Bu veriler, ekonominin farklı alanlarının farklı dinamiklerle hareket ettiğini ve toparlanmanın henüz genele yayılmadığını gözler önüne serdi. Sektörler arasındaki bu makasın açılması, önümüzdeki döneme ilişkin beklentileri de şekillendiriyor.
Perakende sektörü geleceğe umutla bakıyor
Ekim ayının en pozitif haberi, vatandaşın harcama eğilimini ve piyasadaki canlılığı doğrudan yansıtan perakende ticaret sektöründen geldi. Mevsim etkilerinden arındırılmış güven endeksi, bir önceki aya göre %3,7'lik kayda değer bir artışla 109,2'den 113,2 değerine yükseldi. Bu artışla birlikte sektör, iyimserlik eşiği olan 100 puanın oldukça üzerinde bir konumda yer alarak ekonomiye moral verdi. Bu güçlü yükselişin arkasındaki temel itici güç, son üç aydaki iş hacmi ve satışlardaki belirgin artış oldu. Satışların arttığını bildiren firma sayısı, azaldığını bildirenlerden çok daha fazla olurken, "Son 3 aylık dönemde iş hacmi-satışlar" alt endeksi %5,9 gibi dikkat çekici bir oranda yükseldi. Ayrıca, gelecek üç aya yönelik satış beklentilerinin de %2,9 artması, perakendecilerin önümüzdeki çeyrek için de umutlu olduğunu gösteriyor. Bu durum, tüketici talebinin canlı kaldığına ve piyasaların hareketli bir kış dönemine girebileceğine işaret ediyor.
İnşaat sektöründe sert fren: Siparişler ve istihdam beklentisi çakıldı
Ekonominin genel gidişatı için öncü göstergelerden biri olan inşaat sektörü ise Ekim ayını derin bir karamsarlıkla kapattı. Sektörün güven endeksi, bir önceki aya göre %5,3 oranında sert bir düşüş yaşayarak 88,3'ten 83,7'ye geriledi. Bu seviye, sektördeki kötümserliğin ne denli derinleştiğini açıkça ortaya koyuyor; zira 100'ün altındaki değerler sektöre yönelik olumsuz beklentileri ifade ediyor. Düşüşün en önemli nedenleri, alınan kayıtlı siparişlerin mevcut düzeyindeki ve geleceğe yönelik istihdam beklentilerindeki çöküş oldu. Alınan kayıtlı siparişlerin mevcut düzeyini gösteren alt endeks, %5,7'lik keskin bir düşüşle 81,7'den 77,0'a indi. Bu, yeni projelerin başlamadığını veya yavaşladığını gösteren kritik bir veri. Daha da endişe verici olan ise gelecek üç aylık dönemde toplam çalışan sayısı beklentisinin %4,9 oranında azalması. Bu durum, sektörde yakın gelecekte bir istihdam daralması yaşanabileceği ve işten çıkarmaların gündeme gelebileceği yönündeki sinyalleri güçlendiriyor.
Hizmetler sektöründe hafif bir duraksama
Milyonlarca kişiye istihdam sağlayan ve ekonominin en büyük dilimini oluşturan hizmet sektörü güven endeksi ise Ekim ayında hafif bir ivme kaybı yaşadı. Endeks, bir önceki aya göre %0,3'lük sınırlı bir azalışla 111,0'dan 110,7 değerine geriledi. Bu düşüş, inşaat sektöründeki kadar sert olmasa da sektördeki büyüme hızının bir miktar yavaşladığına işaret ediyor. Endeksin alt kalemlerine bakıldığında, son üç aylık dönemdeki iş durumunda ve hizmetlere olan talepte hafif birer gerileme yaşandığı görülüyor. Özellikle son üç aydaki hizmetlere olan talep %0,4 azalırken, gelecek üç aya yönelik talep beklentisi de yine aynı oranda geriledi. Bu veriler, hizmetler sektörünün hala iyimser bölgede (100'ün üzerinde) olmasına rağmen, geleceğe yönelik beklentilerde bir miktar törpülenme olduğunu gösteriyor. Bu durum, genel ekonomik aktivitedeki olası bir yavaşlamanın öncü işareti olarak da yorumlanabilir.





