Tüm ambalaj atıklarında geri dönüşüm sağlanırsa, Türk ekonomisine yılda yaklaşık 5 milyar kazandırılabilir. Plastik ürünlerin geri dönüşümü sayesinde Türkiye'de yılda 10.5 milyar kilovatsaat enerji ve 17 milyar litre su tasarrufu sağlanabilir, karbon salınımını ise 1 milyar 900 milyon kilogram azaltmak mümkün.
SAĞLIKLI YAŞAMIN SÜRDÜRÜLMESİNDE TEHLİKELİ İKİ MADDE KÖMÜR VE PLASTİKÇEVRE İÇİN BİR UYARI, BİR ÖNERİ
İzmir Kömürcüler Odası, çoğunluğu kalitesiz çok az kaliteli kömürle karıştırılıp kamyonlarla İzmir’e taşındığını ve bu kömürlerin İzmir’in havasını aşırı kirleteceğine dikkat çekiyor, Ege Plastik Sanayicileri Derneği ise Milli Eğitim Bakanlığı’na, atıkların geri dönüşüme kazandırılmasının ilk ve ortaokullarda zorunlu ders olması önerisini sundu.
Gerçekten insan yaşamının sağlıklı sürdürülmesinde kömür ve plastik en tehlikeli iki maddedir. Kömürden çıkan karbondioksit gazı sinsi zehir olarak adlandırılır. 18 Sivil Toplum Kuruluşu’nun oluşturduğu Temiz Hava Hakkı Platformu içinde yer alan TORAKS (Türkiye Göğüs ve Solunum Hastalıkları Uzman Doktorları) Derneği’nin yaptığı araştırmada, Türkiye’de her yıl 3 bin 879’u kömürlü termik santral kaynaklı olmak üzere yaklaşık 34 bin insanın hava kirliliği nedeniyle yaşamlarını kaybettiğini ortaya koydu.
Kömürlü termik santraller ve kömür yakılmasıyla çevreye yayılan parçacıkların yüzlerce kilometre uzaklarda bile hastalıklara neden olabildiği, hava kirliliğinin kalp, akciğer ve solunum yollarını etkileyerek akciğer kanseri, mesane kanseri, felç, iskemik kalp hastalıkları, kalp krizleri, kalp yetmezliği, kronik obstrüktif akciğer hastalığı (KOAH) ve astım gibi hastalıklara sebep olduğu belirtiliyor. Amerika’nın en seçkin üniversitelerinden Harvard, kömür kullanılan bölgelerdeki 2 bin kişi üzerinde yaptığı araştırmada kömürden çıkan karbondioksit gazı ile küçük parçacıkların havaya karışması sonucu insanlarda kalp hastalıkları ve felç riskini arttırdığını ortaya koydu.
BELEDİYELER AMAN DİKKAT
İzmir Kömürcüler Odası Başkanı Mustafa Düzyol, “Daha önce seslendiğim gibi bir kez daha yetkililere hem denetim yapmaları hem de kömürün tekrar açıkta satışını yasaklamaları çağrımı tekrarlıyorum. Kalitesiz kömürler kamyonlarla akın, akın İzmir’e geliyor. Bu kömürler insan yaşamı için atom bombasıdır. Ama bu kömürlerle ilgili elini oynatan kimse yok. İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne defalarca müracaatta bulunduk, sağlık kurumlarına müracaatta bulunduk ama kimse umursamıyor. Kömüre satış izin belgesi vermesi için gerekli olan yüzde birlik kükürt oranı yüzde ikiye çıkarıldı. Yüzde 2 bize göre çok yüksek. Çünkü, bu daha çok hava kirliliği ve daha çok hastalık demektir. Kamuoyu oluşmasın diye izin belgesinin kime verildiği de belli değil” diyor. Kömürün yarattığı hastalıkları üst tarafta yazdım ki bu işin şakasının olmadığı anlaşılsın.
4 MİLYON TON PLASTİK
Ege Plastik Sanayicileri Derneği’nin, Milli Eğitim Bakanlığı’na, “Geri dönüşüm ilk ve ortaokullarda zorunlu ders olmalıdır” önerisi muhteşem bir adımdır. Türk Plastik Sanayicileri Araştırma, Geliştirme ve Eğitim Vakfı’nın (PAGEV), Türkiye'de yılda yaklaşık 4 milyon ton plastik ambalaj malzemesi üretildiğini açıklaması bu konunun ne kadar hayati olduğunu anlatıyor. Keza, Dünyanın en etkin çevre kuruluşlarından Greenpeace’in, “Geçtiğimiz 10 yılda, 100 yılın toplamından daha fazla plastik üretildi” araştırmasını birkaç kez köşemde yazmıştım. Doğada yok olması çok uzun yıllar alan ve petrol kökenli bir madde olması nedeniyle toprağa veya denizlere verdiği zararı hesaplamak zor değil. Örneğin Atlas Okyanusu’nda Türkiye yüzölçümünün üç misli büyüklüğünde plastik atıklarından dev bir kıta oluştuğunu herkes biliyor.
EĞİTİM BAKANLIĞINA ÖNERİ
Milli Eğitim Bakanlığı’na bu konuda bir öneride bulunduklarını belirterek, 6-12 yaş arasındaki çocukların atıkların kaynağında ayrıştırılması bilinci kazanmaları halinde, yaşamları boyunca duyarlı birer yurttaş olacaklarını söyleyen Ege Plastik Sanayicileri Derneği (EGEPLASDER) Yönetim Kurulu Başkanı ve Plastik Sanayicileri Federasyonu (PLASFED) Başkan Yardımcısı Şener Gençer, “Çocuklarımıza geri dönüşüm bilincini küçük yaşta kazandırmalıyız. Ülkemizde çok güçlü ve teknolojik altyapısı her geçen gün gelişen bir geri dönüşüm sektörü bulunuyor. Her türlü atığı geri dönüştürebilme kabiliyetine sahip sanayicilerimiz, ülkemiz ekonomisine hammadde üreterek ciddi katma değer ve istihdam yaratıyor.
Çocuklarımız, ayrıştırmadan çöpe attıkları her türlü atığın, ülkemizin ithalata daha fazla bağımlı olması anlamına geldiğini öğrenmeliler. Bu bilinci çocuklarımıza aşıladığımızda işimiz çok daha kolaylaşacak” diyor.
PLASTİĞİ AZALTACAK BASİT BEŞ ADIM
1- Plastik yerine biyoçözünür veya geri dönüştürülmüş malzemeler, naylon yerine biyoçözünür seramik tabaklar, kaplar ve fincanlar, cam bardaklar, pamuklu kumaştan peçeteler, diş ipi, ahşap tarak veya mandal, selülozdan yapılmış süngerler
2- Tek kullanımlık ürünlerden kaçının: Başlığı değiştirilebilir diş fırçası veya tıraş bıçağı tercih edin; plastikten yapılmış pipet, alışveriş poşeti, su şişesi, tabak veya çatal kaşık, kulak temizleme çubuğu, kalem ve çakmak kullanmayın.
3- Gıda ürünlerini muhafaza etmek için plastik kullanmayın: Plastik streç film, poşet veya saklama kapları yerine, plastiğin aksine herhangi bir kirletici yaymayan ve reaksiyona girmeyen bir malzeme olan cam kullanın.
4- Ambalajsız ürünler satın alın: Ambalaj kullanımını en aza indirmek için meyve, sebze, peynir, et, balık ve diğer gıda ürünlerini alırken tek tek ambalajlanmış olanları değil, ağırlığınca satılanları; deterjan alırken de toptan satılanları tercih edin.
5- Şehrinizde veya mahallenizde atık ve geri dönüşüm uygulamalarına dikkat edin, atığınızı geri dönüşüme gönderin ve tanıdıklarınızı da teşvik edin.
BRAVO...Plastikleri çocuklar için oyun parkına dönüşüyor
Plastikler çevreyi kirletmeden faydalı işlerde de kullanılabilir. OMO, Ümraniye, Üsküdar, Beykoz Belediyeleri ve Aktif Yaşam Derneği işbirliği tüketicilerden toplanan plastikler, Türkiye’nin bir şehrinde oyun parkı olmayan çocuklar için yapılacak oyun parklarının üretiminde kullanılacak. Unilever Türkiye Çamaşır Bakım Pazarlama Direktörü Duygu Dal, “OMO olarak bir süredir ürünlerimizin içeriğinde ve ambalajlarında doğaya duyarlı bir dönüşümden geçiyoruz. Çünkü gezegenimiz dünyamız hepimizin evi ve her birimizin bugün onu tehdit eden sorunlar karşısında yapabileceği pek çok şey var. Yaptığımız araştırmalar çocuklarda yetişkinlerin doğayı olumsuz etkileyen sorunları yeterince önemsemediği gibi bir algı oluştuğunu gösteriyor. Hep birlikte plastiği atığa değil, çocuklar için oyun parkına dönüştürerek iyilik hareketini başlatık. Bu projenin çocuklara hem gezegen için hem de ülkemizin bir başka köşesinde tanımadıkları bir arkadaşları için iyilik yapma; yetişkinlere ise çocukların geleceğini önemsediklerini somut adımlarla gösterme fırsatı verdiğine inanıyoruz”. Tüm büyük şirketlerin bu tür sosyal sorumluluk
çalışmaları ile çevreyi, doğayı önemsemelerini ve korumalarını diliyorum.
HAFTANIN SÖZÜ
“Çevre ve doğayı bozmadan korumak, bozulduktan sonra onarmaktan daha kolay ve az masraflıdır” Wilfred Ruprecht Bion