Gazetecilik sürecimde hiç yanılmadığım bir kişi var. O da Doğu Perinçek. Çünkü üniversite yıllarımda Doğu Perinçek’in gerçek bir solcu olmadığı MİT’in kullandığı iddiaları çok yazıldı çizildi.
Aradan yıllar geçtikten sonra Doğu Perinçek’in Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın en büyük destekçisi ve savunucusu olduğunu gördüğümde SHP’den, CHP’den istifa edip Perinçek’in peşinden giden arkadaşlarım ve dostlarım adına büyük utanç duydum…
Televizyonlarda yandaş kanallara çıkmaktan utanç duymayan Doğu Perinçek, İzmir’de merkezi noktalara koyduğu çıtalı afişlerle Cumhurbaşkanı adayı olmak için 100 bin imza için destek istemiş. Bir önceki seçimde CHP’lilerin imza desteğini alan Perinçek, Tayyip Erdoğan için yürüteceği sürecine yine CHP’lileri imzaya çağırıyor.
Memleket Partisi için ise AKP örgütleri bugün harekete geçiyor. Muharrem İnce için imza verecekleri haberlerini okuduk.
Tayyip Erdoğan, Fatih Erbakan’dan destek almak isteyebilir. Ama Muharrem İnce’ye Erdoğan ve AKP desteği bugün değil, İnce ölene kadar peşini bırakmayacaktır.
Belki ben bu süreci göremeyebilirim ama Muharrem İnce’nin böylesine bir gaflet içerisinde olmasını içime sindiremem. Bir önceki Cumhurbaşkanlığı sürecinde Kürtlerle kurduğu empatiyi bir anda bırakan ve “Beyaz Türk” kıvamına geri dönen Muharrem İnce’yi bu toplum, bu seçmen affetmeyecektir.
Ve birbirine benzeyen bu iki siyasetçi karakteri Türkiye seçmenini irite etmekten öteye gitmeyecektir. Bu seçmen tüm bunları birlikte geri dönmemek üzere gönderecektir. Buna tüm kalbimle inanıyorum.