Böyle bir Fenerbahçe izlemek, insanın enerjisini emiyor. Herkes Galatasaray puan kaybetmişken, fırsat haftası bu hafta diyordu. Ama sahaya çıkan takıma bakarsak, sanki lig bitmiş, kupalar kazanılmış, sahilde top oynar gibi havaları vardı. Bu kadar vurdumduymazlık çok fazla. İsteksizlik daha da kötü. Bunu kendine yapmak Fenerbahçe’ye hiç yakışmıyor.
Samsunspor sahaya “biz kazanmaya geldik” diyerek çıktı, Fenerbahçe ise “bir puan almak” için dua ederek. Ligde korkanlar değil, savaşanlar kazanır. Bunu birinin hatırlatması gerekiyor. Üstelik karşında Avrupa yorgunu bir takım var. Üçüncü kalecinle sahada olmana rağmen sahada yok gibi bir takım. Tarık olmasaydı kaybeden taraf sarı-lacivertliler olurdu. Üçüncü kaleci diyoruz ama tek profesyonel oydu sahada. Diğerleri, bir uğrayıp çıkacaz der gibi sahaya gelmişler.
Bu takımın şu an en büyük eksikliği karakter eksikliği. Topu ayağına alan, ne yapacağını bilemiyor. Düşünürken iş işten geçiyor. Bir karar verip, hata yap ama hata yaparken bile cesaretin olsun. Kanatlar boş, ortada yaratıcı bir oyuncu yok. Tedesco sanki takımı hayali bir yerde yönetiyor. Gerçekle çok bir bağlantısı yok. Oyunun ruhuda, temposuda hiçbir şey hissedilmiyor.
Özellikle En-Nesyri… Bu kadar sabır bence çok fazla. Golcü olabilir ama sadece kâğıt üzerinde. Rakip ceza alanında topu alınca ne yapacağını unutup, pas vermek yerine rakibe top kazandıran oyuncudan forvet olur mu? Bence olmaz. Bir pozisyonda bomboş arkadaşına pas vermek yerine, kalecinin üzerine top atıyor. Her zaman aynı hatayı yapamaz oyuncu. Oynamakla forvet olunmaz, üretmekle olur… Hem gol atamıyor hem pozisyon yaratamıyor.
Tedesco’nun beraberlik halindeyken üç oyuncuyu birden değiştirmesi ayrı saçmalık. Kerem’i kenara alıp, En-Nesyri’yi tutmak, tam bir çaresizliğin kanıtıdır. Oda belki ne yaptığını bilmiyor. Ne oyuncular ne de teknik direktör ruhen yok sahada.
Artık yönetimden bir reaksiyon görmeliyiz. Bu kadro böyle giderse şampiyonluk değil, ilk üçe bile giremez. Forvet hattı yok, orta saha yol geçen hanı. Yönetim milli ara öncesi masaya ağırlığını koymalı. Yoksa bu hikâyenin sonu yine kötü.
Taraftarın sabrı da inancı da tükenmek üzere. Kadıköy eksiden kâbus yeriydi, şimdi ise kendi kabusunu yaşıyor. Bu kadar para dökülmüş yetenekli denilen takımdan bu oyun çıkıyorsa, sorun teknikte değil ruhta…