HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan, 2026’da geçerli olacak asgari ücret çalışmalarına ilişkin yaptığı açıklamada, Asgari Ücret Tespit Komisyonunun mevcut yapısıyla adil bir ücret belirlenmesinin mümkün olmadığını söyledi. Arslan, komisyonun yapısı ve ücret belirleme kriterlerinin yeniden düzenlenmesi gerektiğini vurguladı.
Basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Arslan, Türkiye’de asgari ücretle çalışanların oranının yarıdan fazla olmasının sağlıksız bir tabloya işaret ettiğini belirterek şu değerlendirmede bulundu:
“Bir ülkede asgari ücretle çalışanların toplam istihdam içindeki payı yüzde 10'u geçmemeli. Türkiye’de asgari ücret, en düşük ücret değil adeta genel ücret haline geldi. Bu nedenle yapılacak her artış sosyal yardımlardan vergi düzenlemelerine kadar birçok alanı etkiliyor.”
Arslan, asgari ücretin TÜİK verilerine göre belirlenmesini doğru bulmadıklarını belirterek şunları söyledi:
“TÜİK’in enflasyon sepetindeki harcama oranları ile asgari ücretlinin tüketim alışkanlıkları arasında büyük fark var. Kira, gıda, ulaşım ve enerji bizim için en büyük gider kalemleri. Ama TÜİK sepetinde bu kalemlerin ağırlığı çok düşük. Bu durumda belirlenen asgari ücret, asgari ücretlinin gerçek ihtiyacını karşılamıyor.”
Arslan, komisyonun daha katılımcı hale getirilmesi ve kriterlerin yeniden tanımlanması gerektiğini de vurguladı.
“Hükümet komisyonda olmamalı”
Komisyon yapısına ilişkin en net talebini ise şöyle dile getirdi:
“Hükümet bu komisyonda yer almamalı. İşveren ve işçi tarafları masada olmalı, hükümet sadece düzenleyici rol üstlenmeli. Böyle olursa Türkiye’ye uygun, sağlıklı bir asgari ücret belirlenebilir.”
Komisyonun mevcut yapısını “antidemokratik” olarak nitelendiren Arslan, TÜRK-İŞ’in yapısı değişmediği sürece toplantıya katılmama kararını hatırlatarak, “İşçi tarafının olmadığı bir masadan adil bir asgari ücret çıkaramazsınız” dedi.
“İki aktör olmalı: İşçi ve işveren”
Arslan, Almanya’daki modeli örnek göstererek Türkiye’de de asgari ücretin sadece işçi ve işveren temsilcileri tarafından belirlenmesi gerektiğini belirtti:
“Komisyonun iki temel aktörü olmalı: işveren ve işçiler. Bunların ortak belirlediği bir hakem başkanlık yapabilir. Üye sayıları da konfederasyonların temsil gücüne göre düzenlenmeli.”
Düzenleme istenirse 12 Aralık’taki ilk toplantıya kadar yapılabileceğini söyleyen Arslan, umutlarını koruduklarını ifade etti.
Asgari ücret tutarına ilişkin soruya ise sistemsel eleştiriyle yanıt verdi:
“Bugün rakamdan ziyade sistemi konuşmak gerekiyor. Evli ve iki çocuklu bir işçi temel alınmalı. Türkiye ekonomisi büyüyor; büyümeden asgari ücret de pay almalı. Enflasyonun üzerinde refah payı eklenmeli ve geçmiş kayıplar telafi edilmeli. Böyle bir sistem çalışırsa, Türkiye’ye uygun bir asgari ücreti belirlemek mümkün olur.”
