Japonya merkezli otomotiv ve teknoloji devi Honda, Türkiye'deki yatırım planlarına bir yenisini ekleyerek, motosiklet üretiminde Ege Bölgesi'ni merkez üs olarak belirledi. Honda Türkiye Anonim Şirketi İzmir Şubesi, İzmir’in sanayi merkezi Aliağa’da, Çoraklar Mahallesi Uzunburun Mevkii'nde yer alan Aliağa Kimya İhtisas ve Karma Organize Sanayi Bölgesi (ALOSBİ) sınırları içinde devasa bir "Motosiklet Üretimi ve Bu Üretime Bağlı Depolama" projesi için çalışmalara başladı. Proje için hazırlanan Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) Raporu’nda yer alan bilgilere göre, yatırımın toplam bedeli 861.500.000 TL olarak hesaplandı. Bu dev yatırım, bölge ekonomisine ve istihdamına önemli katkılar sunmayı hedeflerken, Türkiye'nin motosiklet pazarındaki artan talebi karşılamada da kilit bir rol oynayacak. Proje, 29.07.2022 tarihli ÇED Yönetmeliği'nin Ek-1 listesinde yer alan "10.000 adet/yıl ve üzerinde motorlu taşıtların üretimi" maddesi kapsamında değerlendiriliyor ve bu nedenle kapsamlı bir çevresel inceleme sürecinden geçiyor.
Projenin künyesi ve yatırım detayları
Honda'nın Aliağa'daki yeni üretim tesisi, toplam 100.002,00 metrekarelik bir arazi üzerinde kurulacak. Proje sahası, mülkiyeti Anatolia Doğaltaş Seramik Anonim Şirketi'ne ait olan 132 ada, 13 numaralı parselde yer alıyor ve Honda Türkiye ile kiracı olarak anlaşma sağlanmış durumda. Projenin en dikkat çekici yanlarından biri, sıfırdan bir inşaat faaliyeti yürütülmeyecek olması. Tesis, mevcut 45.692 metrekarelik kapalı alana sahip binaların yeniden düzenlenmesiyle hayata geçirilecek. Bu yapılar için daha önce alınmış yapı kullanım izin belgeleri bulunuyor. Bu durum, projenin inşaat kaynaklı çevresel etkilerini minimuma indiriyor. Yatırım bedelinin büyük bir kısmını, 610 milyon TL ile 5 yıllık kira giderleri oluştururken, makine ve ekipman için 250 milyon TL'lik bir bütçe ayrıldığı raporda belirtiliyor. Makine-ekipman montaj çalışmalarının yaklaşık 3 ay sürmesi ve tesisin ekonomik ömrünün 25 yıl olarak öngörülmesi, yatırımın uzun vadeli bir planlamanın ürünü olduğunu gösteriyor. Tesis, teknolojik gelişmelere paralel olarak sürekli revize edilerek kullanım ömrünün uzatılması hedefleniyor.
Yıllık 206 bin üretim ve 310 kişilik istihdam
Yeni fabrika, tam kapasiteyle faaliyete geçtiğinde çift vardiya sistemiyle çalışarak yılda 206.400 adet motosiklet üretecek. Bu üretim hacmi, Türkiye'nin hem iç pazardaki talebini karşılamak hem de ihracat potansiyelini artırmak adına stratejik bir önem taşıyor. Özellikle son yıllarda Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre trafikteki motosiklet sayısındaki artış, bu yatırımın ne denli yerinde bir karar olduğunu gözler önüne seriyor. Raporda yer alan bilgilere göre, Haziran 2025'te trafiğe kaydı yapılan taşıtların %48,7'sini motosikletler oluşturdu. Bu oran, motosikletin sadece bir hobi aracı olmaktan çıkıp, ekonomik ve pratik bir ulaşım alternatifi olarak giderek daha fazla tercih edildiğini kanıtlıyor. Proje, sadece üretim kapasitesiyle değil, aynı zamanda yaratacağı istihdam olanaklarıyla da bölge için büyük bir fırsat sunuyor. İşletme aşamasında doğrudan 310 kişiye iş imkânı sağlanacak olması, Aliağa ve çevresindeki işsizlik oranlarının düşürülmesine katkıda bulunacak ve yüzlerce ailenin geçim kaynağı olacak.
Çevresel etki raporu halkın görüşüne açıldı
Böylesine büyük bir sanayi yatırımının çevreye olan etkileri, titizlikle hazırlanan ÇED raporu ile masaya yatırıldı. Raporda, üretim sürecinin her aşaması detaylı bir şekilde ele alınırken, olası çevresel risklere karşı alınacak önlemler de sıralandı. Kaynak, kumlama, yüzey işlem, boyama ve montaj gibi ünitelerden kaynaklanacak emisyonlar için gelişmiş filtreleme sistemleri kullanılacak. Özellikle kaynak hattından çıkacak toz için kartuş filtre, kumlama ünitesi için torba filtre ve toz boya kabini için scrubber (gaz yıkama) sistemi gibi teknolojilerle hava kalitesinin korunması hedefleniyor. Proses kaynaklı endüstriyel atıksular, ALOSBİ kanalizasyon sistemine deşarj edilmeden önce, tesis bünyesinde kurulacak bir ön arıtma tesisinde arıtılacak. Tehlikeli ve tehlikesiz atıklar ise ayrı alanlarda geçici olarak depolanarak lisanslı firmalara gönderilecek. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile İzmir İl Müdürlüğü, hazırlanan bu nihai ÇED Raporu’nu halkın görüş ve önerilerini almak üzere 10 gün süreyle askıya çıkardı. Vatandaşlar, bu süre zarfında projeye ilişkin fikirlerini, endişelerini ve önerilerini resmi kanallar aracılığıyla yetkililere iletebilecek. Gelen tüm görüşler, projeye nihai onayın verilip verilmeyeceği konusunda karar alacak olan İnceleme ve Değerlendirme Komisyonu tarafından dikkate alınacak. Bu süreç, şeffaf bir yönetim anlayışının ve halkın katılımına verilen önemin bir göstergesi olarak değerlendiriliyor.