Türkiye’nin baş döndürücü gündemi arasında İklim Kanunu kendine gerektiği kadar yer alamasa da, STK’lardan yükselen itirazlar ve muhalefetin hamleleri sonrası kanun teklifi şimdilik geri çekildi.

Şimdilik diyorum, çünkü ileride bu kanunun aynı şekliyle yeniden ısıtılıp Meclis’e getirilmeyeceğinin bir garantisi yok.
Peki, çevreciler, uzmanlar, STK’lar ile muhalefet partilerinden CHP, DEM, EMEP ve TİP neden bu kanuna şiddetle karşı çıktı?
Gelin, hep birlikte anlamaya çalışalım.

*

Kanunun amacı iklim değişikliği ile daha etkin mücadele etmek, 2053 yılı için belirlenen “sıfır emisyon” hedefine ulaşmak ve Paris Anlaşması çerçevesinde verilen sözlerin tutulması olarak belirlenmişti.
Kağıt üzerinde hepimizin hemfikir olduğu ve desteklediği hedefler bunlar. Türkiye’nin işlevsel ve etkin bir İklim Kanunu’na hemen şimdi ihtiyacı var.
O zaman itiraz neye? 
Kanunun açıklanan hedefiyle, tasarıda yer alan maddeler birbiri ile uyuşmuyor.

*

Yasanın doğa ve halk yararını gözetmek yerine karbon piyasasının kazancını önceliğine alması en çok eleştirilen noktaların başında geldi. Sivil denetim görevini üstlenen STK’ların ise sürecin dışında tutulması önemli bir eksiklikti. 
Kanunda biyoçeşitlilik ve adil geçiş sağlam bir temelde güvence altına alınmıyor. 
Amacı “iklim değişikliği ile mücadele ve sıfır emisyon hedefine ulaşmak” olarak açıklanan kanunda, iklim krizinin baş suçlusu olan fosil yakıtlardan nasıl çıkılacağına dair net bir yol haritası yok!
Özel sektöre her ne kadar karbon emisyonlarını izleme ve raporlama zorunluluğu getirilmiş olsa da emisyon azaltımına yönelik bir hedef koyulmamış. Dolayısıyla karbon emisyonlarını azaltmayan şirketler için bağlayıcı ve caydırıcı yaptırımlar söz konusu değil. 
Karbon ticaretinden elde edilen gelirin halk veya doğa yararına kullanılmak yerine özel sektörün yeşil dönüşümüne aktarılması öngörülüyor. 
Yeşil dönüşüm de önemli, diyeceksiniz. Haklısınız. Ancak kanunda bağımsız, objektif ve şeffaf bir denetim mekanizmasının olmayışı, işleyiş açısından endişe yaratıyor. 
Temennimiz en kısa zamanda kanun teklifindeki eksikliklerin giderilmesi; STK’ların da sürece dahil edildiği yeni bir İklim Kanunu’nun hazırlanarak hayata geçirilmesidir. 

*********************************************************************

Nasıl bir iklim kanunu olmalı?

WWF Türkiye (Doğal Hayatı Koruma Vakfı) İklim Kanunu’nun geri çekilmesinden sonra yaptığı yazılı açıklamada, bu gelişmenin güçlü ve etkili bir yasa yapmak için tarihi bir fırsat olduğunun altını çizdi. 
WWF Türkiye’nin ayrıntılı açıklamasında  “Nasıl bir iklim kanunu olmalı?” sorusuna ise şöyle yanıt verildi:
    • Bilimsel danışma kurulu olan,
    • Sera gazı azaltım hedefleri koyan,
    • Fosil yakıtlardan çıkış planı sunan,
    • Adil geçiş mekanizmasını içeren,
    • Doğayı koruyan,
    • Tarımı, gıda güvenliğini, su ve toprak varlıklarının sürdürülebilirliğini gözeten,
    • Yenilenebilir enerjiye yönelen bir kanun.

*********************************************************************

Can Dostlar İzmirlihayvanseverler Dunyadanbihaber

DÜNYADAN BİHABER

İzmirli hayvan severlerden toplama isyanı

İzmir’de sokak köpeklerinin toplanarak barınaklara götürülmesine hayvanseverlerden tepkiler yükseliyor. Bornova Aşık Veysel’de yaşayan, 10 yaşın üzerindeki 4 köpeğin anestezi ile uyutularak PAKO Sokak Hayvanları Sosyal Yaşam Kampüsü’ne götürülmesi üzerine vatandaşlar önce Aşık Veysel'de toplandı; ardından PAKO’da bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Basın açıklamasında mevcut yasanın sokak hayvanı popülasyonuna çözüm getirmeyeceği, toplamaların da öldürmek demek olduğu vurgulandı. Afalina Hayvan Hakları Topluluğu’ndan köpek eğitmeni ve hayvan hakları savunucusu Kutay Özkan şunları söyledi: “PAKO yıllardır gelip çocukları gezdirdiğimiz, beraber kısırlaştırma yaptığımız, uyumlu çalıştığımız kurumumuzdu. Şimdi köpeklerimizi topluyor. Tüf tüf atıp toplamak bile yaşlı köpeklerin ölmelerine neden olabilir. Çok üzgünüz” dedi.
Köpeklerin toplanması sebebiyle İzmir Büyükşehir Belediye Binası önünde de İzmir Barosu Hayvan Hakları Komisyonu, HEG platformu, HKP ve İzmir Yaşam Hakkı Savunma Gönüllüleri eylem gerçekleştirdi. Baro Hayvan Hakları Komisyonu Yönetim Kurulu Üyesi Av. Aylin Aras Öztürk şu açıklamayı yaptı: “İl Hayvanları Koruma Kurulu’nda alınan kararlarda öncelikle yaralı, sakat ve saldırgan hayvanların toplanması söz konusuyken en uysal, yerinden kalkamayan hayvanlarımızın alınması kabul edilemezdir. Yönetmeliğe göre en son uygulanması gereken tüf tüf atılması, toplamalarda ilk önce yapılmıştır. Biz ‘sokak hayvanlarını toplatma yasasını uygulamayacağız’ diyen CHP’nin daha doğal yaşam alanlarıyla barınakların iyileştirmesini yapmadan, barınaklar tıka basa doluyken, hayvanları doğal alanlarından toplatmaya başlamasını asla kabul etmiyoruz.”
Sosyal medya üzerinden de toplamaya tepki gösteren hayvan severler “köpeklerimizi geri verin” mesajını paylaştı.


*********************************************************************

Can Dostlar Isıstresi Bizimgezegen

BİZİM GEZEGEN

Isı stresi hayvanları olumsuz etkiliyor

Küresel ısınma insanları olduğu kadar hayvanları da olumsuz etkiliyor. Sık ve uzun süreli sıcak hava dalgaları “ısı stresi” adı verilen duruma yol açarak hayvanlarda çeşitli hastalıklara ve ölüme neden olabiliyor. 
Isı veya sıcaklık stresi, vücudun dış ortamdaki değişikliğe rağmen iç sıcaklığını koruma yeteneği olan termoregülasyonun bozulmasını ifade eder. Hindistan merkezli çevre ve doğa koruma platformu Mongabay’in ısı stresiyle ilgili paylaştığı makalede şu bilgiler yer aldı:
“Bilimsel çalışmalar, iklim değişikliği kaynaklı ısı stresinin sığır, at, keçi, makak, kuş ve kemirgenlerde hormon üretimi ve dengesini önemli ölçüde etkilediğini bulmuştur. Küresel sıcaklıkların artması özellikle hayvanlarda can kayıplarına, hastalıklara; üretkenliğin ve zindeliğin azalmasına neden olabilir. Yüksek sıcaklıklara kronik maruziyet, endokrin ve metabolik işlevleri değiştirebilir, hormonal dengeyi bozabilir, genel sağlığı, üreme performansını ve üretkenliği etkileyebilir.”
Makaleye göre hormonal dengelerin bozulması davranış kalıplarında da değişikliklere yol açıyor. Hayvanlarda stres, kaygı ve saldırganlık artabiliyor. Birkaç çalışma ise sıcaklıkların giderek yükselmesinin insanlarda şiddet içeren davranışları da tetikleyebildiğini gösteriyor. 
Hem insanlar hem de tüm hayvanlar için atılması gereken en önemli adım; küresel ısınmayı frenlemek adına tüm devletlerin üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmesidir. Hayvancılık ile uğraşan kişiler, daha az sayıda hayvanı bir arada barındırmak, yüksek kaliteli yem ve bol su sağlamak, barınak alanlarını soğutmak gibi önemleri hayata geçirebilir. Bunun yanında bazı vitamin mineral takviyeleri yardımcı olabilmektedir.

********************************************************************

Can Dostlar Kulagimizakupe-6

KULAĞIMIZA KÜPE OLSUN

"Köpekler cennete olan bağlantımızdır. Kötülük ya da kıskançlık ya da hoşnutsuzluk bilmezler. Muhteşem bir öğleden sonra bir yamaçta bir köpek ile oturmak cennet bahçesinde olmaktır. Orada hiçbir şey yapmamak sıkıcı değildir, huzur doludur." 

Milan Kundera – Yazar