Hazret buyurmuş;

“İçeride ve dışarıda itibarımız tavan yaptı.”

Hiç utanmıyorlar. O tavan Veli Göçer'in tavanları gibi başlarına çöķmüş haberleri yok.

Dış politika yerlerde sürünüyor. Irak Ordusu, Peşmergelerin desteğinde Musul'a girmek üzere, “Sahada olacağız” diyenler, orta sahada top çeviriyor. Üç kuruşluk Haydar El Ibadi;

“Hükümetimiz, Türk güçlerinin Musul'u kurtarma operasyonuna katılmasına izin vermeyecektir” diyor.

Bölge Jandarması Amerika, 'tavşana kaç, tazıya tut' politikasını sürdürüyor;

“Ben bilmem, Irak bilir!” diyor.

Suriye'de Esad kafa buluyor;

“Rusya, Ankara'nın Suriye politikasını değiştirebilir” buyuruyor.

Böylece dış itibarimiz tavan yapıyor.

İçeride de sefilleri oynuyoruz. Saygınlığını yitirmeyen kurum hemen hemen hiç yok. Orduya son on yılda verdikleri tahribat akıl alacak gibi değil. Yıllarca terörist cemaatin orduya sızmasına göz yumdular. Ergenekon'da, Balyoz'da, Casusuluk davalarında paramparça ettiler.

Yetinmiyorlar. Her yerden asker görüntüsünü yok etmek istiyorlar. Törenlerde askerin saygı duruşunda bulunmasını, Ata'sının heykeline çelenk koymasını yasaklıyorlar. Anitkabir'e Ata'sına koşan askerlerin üstlerinin aranması sizleri rencide etmiyor mu?

Peki ya yargının saygınlığı ne alemde? Fazla söze gerek yok. HSYK Başkan Vekili Mehmet Yılmaz'ın sözlerini anımsamak yeterli;

“Yargıya güven yüzde 70'lerden yüzde 30'lara düşmüştür. Bu manzarayı bizler ortaya çıkardık. Yargının sopa gibi kullanıldığı, belli amaçlara alet edildiği 93 yıllık Cumhuriyet'te bir başka dönem yok.”

Ya üniversiteler;

Meclis'ten geri çekilen ancak OHAL yasasıyla yürürlüğe konulan uygulama, rektör seçme hakkını öğretim üyelerinden alıyor, YÖK 'ün önereceği 3 aday arasından Cumhurbaşkanı'na veriyor. Al gülüm ver gülüm. Saygın üniversitelerimiz için fazla söze gerek yok.

Milli Eğitim'deki perişan halimizi artık ilkokul çocukları biliyor. İmam-Hatiplerde başları dönen çocuklarımız sürekli değişen müfredatla şaşkınlık içindeler. Proje okul dümeniyle, liyakat ayaklar altına alınıyor. En iyi okullardaki, en başarılı öğretmenler başka okullara sürülüyor.

Bu durumda eğitimde de itibar tavan yapıyor (!)

Ancak münafık Ekonomik İşbirliği ve İşbirliği Örgütü aynı görüşte değil. Örgüte göre Türkiye Eğitim indeksinde 38 ülke arasında 35'inci. Kız öğrencilerin de eğitime katkısı OECD sıralamasının son sıralarında yer alıyor.

Peki medya için ne diyelim? Dünyada basını bu kadar baskı altında olan kaç ülke kaldı ki? Havuzlar, kayyımlar, yandaşlar hangi ülkenin medya literatüründe var? Muhalefete tahammülleri yok. Hangi ülkede karikatüristler gözaltına alınıyor?

Son darbe Cumhuriyet Gazetesi'ne. Biz bir şey demeyelim medya itibarımıza. Dış basın ne diyor ona bakalım;

Alman Bild; “Demokrasi karşıtı darbe gazeteye ulaştı.”

Tagesspiegel; “Türk yetkililer OHAL'i kullanarak muhalif medyayı cezalandırıyor.”

Ingiliz Guardian; “Kapatılan yayın organı sayısı 160'a ulaştı.”

Liste uzar gider. Ama yüzsüzce “İtibar tavan yaptı” diyorlar.

İsmet İnönü yaşasaydı ne derdi?

“Hadi Canım Sende...”