Yılbaşı gecesi yaşanan rezaleti bir de allayıp pullayıp şu sözlerle ekranlarına, mürekkep değil yağ kokan gazetelerine taşıdılar: “Folkart Towers bir kez daha İzmir'in yeni sembolü olduğunu gösterdi. Yeni yıl için 7 dakika boyunca atılan havai fişekler iki dev kuleyi ve İzmir'i ışıl ışıl aydınlattı. Gösteride tam 14 bin 474 havai fişek kullanıldı. Gerçekleştirilen etkinlik, İzmir'in birçok noktasından izlenirken, sosyal medyadan birçok vatandaş da gösterileri öven durum güncellemelerinde bulundu.”
Peh peh peh!
Neymiş?
İzmir'in yeni simgesi, mezartaşları misali Körfezin bağrına dikilen estetik yoksunu iki garabet kuleymiş...
Oldu canım...
Siz dediniz diye bir kalemde Saat Kulesi'ni, Cumhuriyet Meydanı'nı, Hasan Tahsin'i, Asansör'ü, Yalı Çapkını'nı ve pek çok simgeyi kenara attık.
**
Bahsedilen beton yığınları İzmir'i anlatmaktan, İzmir'in ruhunu yansıtmaktan öylesine aciz ki...
İsme bakın Folkart Towers...
Folk halk demek, art da sanat...
İkisini yan yana getirmişler olmuş size halk sanatı.
Tebrik ederim, çok yaratıcı.
Biz de halk sanatı hep böyledir zaten.
Kibrit kutusu estetiğinde bina dikmek Mimar Sinan'dan bu yana miras ya genlerimize...
Adı bile yapmacık, adı bile özenti. Değil ki bizden izler taşısın...
**
Ne diyor haberde?
7 dakika içinde 14 bin 474 havai fişek atılmış...
Güce tapmanın ve gücü kutsamanın izdüşümleri...
Pek çok vatandaş da gösterileri övmüş.
Görgüsüzlüğünüzü gözümüze sokan şovunuza küfreden binlerce İzmirli'nin sosyal medya mesajları herhalde gökdelenlerin 46. katından okunamıyor.
Tüm dünyada havai fişek gösterilerinin geleceği tartışılır, çevreciler ve hayvanseverlerin tepkisine neden olurken, övündüğünüz şeye bakın...
**
Yapılmak istenilen ne peki?
İzmir'i büyük kapitalin arka bahçesi haline getirmek mi?
Bayraklı'da, Turan'da, İzmir Liman projesiyle birlikte hayata geçecek olan 25-30 milyar dolarlık rantın önünü şimdiden açmak mı?

İzmir'i dönüştürmek için bol para dökerek, kentin sevilen iki takımının taraftarlarına şirin görünerek, medyatik şovlar yaparak önce şehrin ruhunu satın almak mı gerekiyor yoksa?
Ne yaparsanız yapın, bizim çiçeklerimiz hep İzmir'in dağlarında açacak...
Gökdelenlerinizin seyir teraslarında değil...
Havai fişeklerinizin yol açtığı yangınları da İzmir'de ürettiğiniz TOMA'larla söndürürsünüz artık...