Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, Burdur’da Eğitimciler Birliği Sendikası (Eğitim-Bir-Sen) Mehmet Akif Ersoy 2 No’lu Şubesi’nin Olağan Genel Kurul Toplantısı’na katıldı. Öğretmenevi İstasyon Şubesi’nde düzenlenen genel kurulda konuşan Yalçın, sendikal mücadele anlayışlarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Yalçın, sendikacılığı sorunlu yapılar üzerinden tanımlayan yaklaşımları eleştirerek, “Türkiye'de biz sendikacılığı bazılarının yaptığı gibi korsan gemilerin limanı, köhne zihniyetlerin sobası, milletin inancıyla, iradesiyle medeniyet mefkuresiyle kavga eden sorunlu yapılar gibi değiliz” ifadelerini kullandı.
Türkiye’de işçi ve memur sendikası sayısının 500’ü aştığını belirten Yalçın, Memur-Sen’in örgütlülük gücüne dikkat çekti. Eğitim-Bir-Sen’in ve Memur-Sen’in temsil gücünü vurgulayan Yalçın, “Türkiye'de 430 bin sayısını aşan en büyük örgütlenme, en büyük sendikal ünvanı ve bu konudaki temsiliyeti taşıyoruz” dedi.
Memur-Sen’in 11 hizmet kolunda 1 milyon 100 bini aşkın üyeyle faaliyet yürüttüğünü ifade eden Yalçın, kamu görevlileri ve emeklilerin özlük haklarının iyileştirilmesi için mücadele ettiklerini söyledi. Yalçın, “Kamu görevlileri ve kamu görevlisi emeklilerinin refah seviyesinde ücret alabilmesi, açlık ve yoksulluk sınırında hiçbir kamu görevlisinin kalmaması konusunda organize bir faaliyet yürütüyoruz” diye konuştu.
“Ücret dengesizliği sürüyor”
Üniversitelerde görev yapan idari personelin özlük haklarında toplu sözleşmelerle iyileştirmeler sağlandığını belirten Yalçın, buna rağmen sorunların devam ettiğini söyledi. Yalçın, şu ifadeleri kullandı:
“Üniversite idari personelinin hizmetçisinden şefine memuruna varana kadar adım adım özlük haklarının artırılması toplu sözleşme kararıyla sağlandı. Geldiğimiz nokta itibarıyla hala itirazlarımız var. Bunda da haklıyız. Çünkü biz kamuda ücret adaletinin olmadığını düşünüyoruz. Ücret dengesizliğinin olduğunu ifade ediyoruz.”
Toplu sözleşme sürecinde yaşanan anlaşmazlıklara da değinen Yalçın, son iki genel toplu sözleşmede oransal zam konusunda kamu işvereniyle uzlaşamadıklarını belirtti. Yalçın, “Uzlaşmamız da bu rakamlarla mümkün değil” dedi.
Akademik personelin ücretlerine ilişkin çarpıcı bir örnek veren Yalçın, şunları söyledi:
“Araştırma görevlisinin ücreti, kuruma alınan statüsü farklı taşerondan geçirilen arkadaşların ücretinin altında. Araştırma görevlisi hangi bilimsel araştırmayı yapacak o rakamla? Onunla ancak marketlerde fiyat araştırması yapabilir.”




