Yaptığım çağrının ardından, değerli gazeteci Uğur Dündar’ın, CHP Genel Başkan adaylarını “Adalet ve Cesaret Kurultayı” öncesi Halk TV’deki programında tartışmaya daveti çok ses getirdi. Kocasakal ve Eminağaoğlu’nun hızla kabul ettiği davete İnce geç yanıt verdi; Kılıçdaroğlu’nun katılması durumunda kabul edeceğini bildirdi.
İnce’nin yanıtı gecikince, ‘bilgi sahibi olmadan, fikir sahibi olmamak’ ve olası nedenleri ortaya koymak için kendisini biraz araştırdım. İyi bir alternatif olabilir miydi? Araştırdıkça, Kılıçdaroğlu ile benzerlikleri çıktı ortaya:
1-Kılıçdaroğlu, Amerikan-İsveç ortak yapımı bir raporun 72. sayfasındaki “Baykal’ın ikna edilip yerine Kılıçdaroğlu’nun gelmesi” şeklindeki senaryonun yazılmasından tam bir buçuk yıl sonra, Baykal’ın bir seks kaseti ile ‘ikna’ edilmesi sonucu genel başkan olmuştu. Bu seks kasetinin FETÖ yapımı olduğu kesinlik kazandı.
Hüseyin Gülerce ise Fethullah Gülen’in sağ kolu olduğu 2010 yılında Hürriyet Kelebek’te Faruk Bildirici’ye verdiği röportajda şöyle demiş:
“10 yıl dershanecilik yaptık. Muharrem İnce öğrencim benim. Dershanemizde fizik öğretmenliği yaptı, beraber derslere girdik. Dostluğumuz sürüyor.”
2- Kılıçdaroğlu önceki seçimde Cumhurbaşkanı adayı olarak Ekmeleddin İhsanoğlu’nu aday göstermiş, “bedeli genel başkan olarak ben ödeyeceğim” demiş, ama ödememişti.
Aynı seçimde İnce’nin adayı ise Mehmet Bekaroğlu imiş. (Şirin Payzın’ın ‘Ne Oluyor?’ programı, CNN Türk)
3-Kılıçdaroğlu’nun birçok kez “Türban sorununu biz çözdük” dediğini, gerçekten de türbanın anaokuluna kadar inmesinde önemli pay sahibi olduğunu biliyoruz.
İnce ise 2013’te Meclis kürsüsünde şöyle konuşmuş: “Benim bir tane bacım var o da kapalı. Benim kız kardeşim 12 yaşından beri resetlenmiş. Ama ben bunu oy için, rant için kullanmam.”
Benzerlikler böyle... Kılıçdaroğlu’ndan farklı olarak İnce hakkında bir cinsel taciz suçlaması (fezleke hazırlanmış) var. Suçlamayı yapan CHP’li hanımı youtube’da izleyince büyük olasılıkla doğru söylediğini düşündüm. İnce’nin çapkınlığına ilişkin eşinin söylediği “Bu tür olaylar beni ilgilendirir. Oğlumu bile ilgilendirmez” sözleri bu düşüncemi pekiştirdi.
Bu verilerle İnce’nin CHP’yi fabrika ayarlarına döndürmesini bekleyebilir miyiz?
Öğrendiklerimden sonra “Asıl fonksiyonu Kılıçdaroğlu’nu zorlayabilecek adayların yüzde on barajını aşmalarını engellemek olabilir mi?” sorusu bile takılıyor aklıma.
Kılıçdaroğlu, Uğur Dündar’ın yönettiği bir tartışmada Melih Gökçek’i alt etmiş ve yükselişe geçmişti.
‘Cesaret Kurultayı’ öncesi rakipleriyle tartışmaya ‘cesaret’ edememesinin ardından inişe geçebilir.
“Susalım, CHP’ye zarar vermeyelim” seslerini duyar gibiyim; ama susa susa bu hale gelmedik mi?
Yeterli imzayı toplayamasalar da bu seçimin kazananları sicilleri tertemiz olan Kocasakal ve Eminağaoğlu olacak, benim için.
Bu yolda kaybetmek bile kazanmaktır, çünkü.