Aşırı bir kitap kurdu olmasam da okumayı seven biri olarak İzmir'deki kitap fuarlarını hiç kaçırmam. Bu yıl da öyle oldu, dokuz günlük fuarın son iki gününü yakaladım. Son söyleyeceğimi baştan söyleyeyim fuar gerçek yerini bulmuş... Kültürpark böyle organizasyonlar için mükemmel bir yer. Bir kere ulaşımı kolay ve her yere eşit mesafede. Ayrıca, ayak alışkanlığımız var. Yılların meşhur İzmir fuarını büyük bir çoğunluğumuz ezbere biliyor...

Bu yıl organizasyon komitesi açık havayı tercih etmiş. Yol boylarına kurulan standlar dışarıdan iyi bir görüntü vermiş. Ama istediğiniz yayınevini bulmak çok zor. Tesadüfen buldunuz buldunuz... Eh yürümek de güzel bir şey...

Adını hiç duymadığım bazı genç yazarların kuyruğu beni şaşırttı. Hele küçücük çocukların 500 metreyi bulan kuyruğuna hayret ettim.

Nitekim sıradakilerle biraz sohbet ettim. Kuyrukta neredeyse erkek yok... Uzaktan bir iki delikanlıyı gördüm o kadar... 7. sınıftan iki genç kız ile elinde tuğla kadar kitabı tutan lise bir öğrencisi, yazar hakkında beni aydınlattı.

Ben, “Çocuk kitabı mı yazıyor?” dediğimde, hepsi birden karşı çıktı; “Hayır fantastik öyküler yazıyor...”

Hepsi bir arkadaşının önerisiyle gelmiş...Eh buda güzel bir şey bugün fantastik hikayeler, yarın gerçekçi romanlar...

İtiraf edeyim fuara daha çok sevgili dostum Mustafa Balbay'ı görmek için geldim. Sık sık telefonla konuşsak da, O'nun uzman olduğu alanda, bir arada olmak güzel bir şey.

Balbay gazeteciliğinin yanı sıra 40 civarında kitap yazmış usta bir yazar... Benim onu anlatmama gerek yok. Ama son iktabı bir roman... Daha önceden denemeleri, düşünce yazıları, gezi kitapları, biyografi kitapları vardı ama bu O'nun ilk romanı...

Adı ; Yılmaz Öğretmen...

Atanamayan bir öğretmenin mücadelesini konu almış... Bir bölümünde gençliğin Atatürk'e bir hitabesi var. İçinde de şöyle sözler var...

“Sorunların büyüklüğüne bakıp kahretmeyeceğiz...

İşimizin zorluğuna bakıp pes etmeyeceğiz...

Hiçbir koşulda hedefi terk etmeyeceğiz...”

Bugün gençlerin ağzında pelesenk olan sözler... Balbay gençlerin bu kitaptan etkilenip etkilenmediği konusunda bilgisi olmadığını söylüyor. Ardından ekliyor, “Gençlerle aynı cümleleri kullanmak bir yazar olarak bana onur verdi...

"Kitabın sonunda katil bahçıvan..."

Der gibi oldum ama hiç ilgisi yok. Okursanız bana hak verirsiniz...