Külçe altın, ekim ayında yatırımcısına son 61 ayın en yüksek reel getirisini kazandırdı. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi (Yİ-ÜFE) ile indirgenmiş hesaplamada altının reel getirisi yüzde 47,46 olarak gerçekleşti.

Son yıllarda artan jeopolitik gerginlikler, yatırımcıların güvenli liman arayışını güçlendirdi. Rusya-Ukrayna Savaşı, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırıları, ABD’de Donald Trump’ın açıkladığı yeni gümrük tarifeleri ve ABD-Çin arasındaki ticaret gerilimleri, altına olan talebi artıran başlıca etkenler arasında yer aldı.

Emlak piyasasında fırtına öncesi sessizlik
Emlak piyasasında fırtına öncesi sessizlik
İçeriği Görüntüle

Bireysel yatırımcıların yanı sıra merkez bankalarının da alımlarını artırmasıyla altının ons fiyatı ekim ayında 4 bin 300 doların üzerine çıkarak rekor tazeledi. Aynı dönemde Türkiye’de gram altın fiyatı 5 bin 800 TL seviyelerini gördü.

Altın diğer yatırım araçlarını geride bıraktı

TÜİK’in reel getiri verilerine göre külçe altın, ekim ayında yıllık bazda yüzde 87,27 nominal getiri ile mevduat faizi, dolar, avro, devlet iç borçlanma senetleri (DİBS) ve Borsa İstanbul (BIST) 100 endeksi gibi tüm yatırım araçlarını geride bıraktı.

Yıllık bazda TÜFE ile indirgendiğinde yüzde 40,94, Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde ise yüzde 47,46 reel getiri sağlayan altın, bu oranla son 5 yılın en yüksek kazanç düzeyine ulaştı.

Külçe altının yıllık bazda bu kadar yüksek bir reel kazanç sağlaması en son Eylül 2020’de görülmüştü. O dönemde altının getirisi yüzde 47,64 olarak kaydedilmişti. 2022 yılında ise altın, yıllık bazda yüzde 30’un üzerinde kayıp yaşatarak yatırımcısını hayal kırıklığına uğratmıştı. TÜİK verilerine göre külçe altın, son 61 ayın 35’inde yatırımcısına kazandırırken, 26’sında reel kayba neden oldu.

Tarihi rekor 2006’da kırıldı

Külçe altının reel getirileri TÜİK tarafından ilk kez 1997 yılında hesaplanmaya başladı. O tarihten bu yana altının Yİ-ÜFE’ye göre en yüksek reel getirisi, Mayıs 2006’da yüzde 54,32 olarak kayda geçmişti. Uzmanlara göre küresel belirsizliklerin ve merkez bankalarının altın rezervlerini artırma eğiliminin sürmesi, önümüzdeki dönemde de altının “güvenli liman” statüsünü koruyacağını gösteriyor.

Kaynak: Haber Merkezi