Türkiye siyasetinin ve ekonomi çevrelerinin nefesini tutarak beklediği, Cumhuriyet Halk Partisi'nin (CHP) liderlik değişiminin yaşandığı kurultayın iptaline yönelik davanın üçüncü duruşmasında karar çıkmadı. Ankara 42. Asliye Hukuk Mahkemesi, davanın seyrini etkileyecek olan ceza davasındaki görevsizlik kararının kesinleşmesinin beklenmesine hükmederek, duruşmayı 8 Eylül tarihine erteledi. Siyasi arenada tansiyonu yüksek tutan bu davanın sonbahara ertelenmesi haberi, finansal piyasalarda bir "rahatlama rallisi" başlatarak, haftanın ilk işlem gününe damgasını vurdu.

Piyasaların en sevmediği şey olan siyasi belirsizlik, bu erteleme kararıyla birlikte en azından yaz ayları için rafa kalkmış oldu. Davanın, ana muhalefet partisinde potansiyel bir liderlik krizi yaratma, kayyum atanması gibi uç senaryoları barındırması, yatırımcılar üzerinde ciddi bir baskı unsuru oluşturuyordu. Mahkemenin davayı sonuca bağlamak yerine süreci uzatması, bu risklerin kısa vadede realize olmayacağı beklentisini doğurdu. Bu beklenti, yerli ve yabancı yatırımcıların risk iştahını artırarak, Türk varlıklarına yönelik talebin güçlenmesini sağladı. Kısacası, siyasi cephedeki düğümün sonbahara bırakılması, ekonomi cephesinde bir "bahar havası" estirdi.

Borsa istanbul'da 'erteleme' rallisi: bankalar öncülük etti

Erteleme haberinin en coşkulu karşılandığı adres, hiç şüphesiz Borsa İstanbul oldu. Haftanın ilk işlem gününe pozitif bir başlangıç yapan BIST 100 endeksi, mahkeme kararının duyulmasının ardından alımların güçlenmesiyle birlikte yükselişini yüzde 3'ün üzerine taşıdı.

Sigortada 'pert' oyunu bitiyor
Sigortada 'pert' oyunu bitiyor
İçeriği Görüntüle

Türkiye'nin risk priminde kritik eşik aşıldı

Piyasaların olumlu tepkisi sadece hisse senetleriyle sınırlı kalmadı. Türkiye'nin uluslararası piyasalardaki kredibilitesini ve risk seviyesini ölçen en önemli göstergelerden biri olan 5 yıllık kredi temerrüt takası (CDS) priminde de dikkat çekici bir gerileme yaşandı. Kararın ardından Türkiye'nin risk primi (CDS), 300 baz puanlık psikolojik eşiğin altına inerek, son dönemin en düşük seviyelerinden birini gördü.

CDS primi, bir ülkenin borcunu ödeyememe riskine karşı yapılan bir tür "sigorta" maliyeti olarak kabul edilir. Bu primin düşmesi, uluslararası yatırımcıların Türkiye'yi daha az riskli gördüğü ve ülkeye borç vermenin maliyetinin azaldığı anlamına gelir. Kurultay davasının ertelenmesiyle birlikte siyasi cephedeki tansiyonun düşmesi, Türkiye'nin "risk sigortası"nı da ucuzlatmış oldu. 300 baz puanın altındaki seviyeler, genellikle gelişmekte olan piyasalar için "yatırım yapılabilir" risk seviyesine yaklaşıldığı şeklinde yorumlanır ve bu durum, önümüzdeki dönemde ülkeye yönelik yabancı sermaye akışını destekleyebilecek önemli bir gelişme olarak değerlendiriliyor.

Dolar ve euroda geri çekilme: tl nefes aldı

Siyasi belirsizliğin azalması ve risk primindeki düşüş, döviz kurları üzerinde de etkisini gösterdi. Haftaya sakin bir başlangıç yapan dolar/TL ve Euro/TL pariteleri, erteleme kararının ardından Türk Lirası lehine bir hareket sergiledi. Dolar/TL kuru, 39,89 seviyelerinden 39,75'e kadar gerilerken, Euro/TL de 46,80 seviyelerinden 46,64'e kadar geri çekildi.

Yaz ayları için riskler azaldı ama eylül'e dikkat

Finansal piyasalar, CHP'nin kurultay davasının 8 Eylül'e ertelenmesi kararını, kısa vadeli bir zafer olarak kutluyor. Bu erteleme, özellikle yabancı yatırımcıların karar alma süreçlerinde önemli bir yer tutan siyasi cephedeki bir belirsizlik unsurunu yaz ayları boyunca ortadan kaldırmış oldu. Piyasalar, bu sayede yaz boyunca daha çok enflasyon, faiz oranları ve küresel ekonomik gelişmeler gibi temel makroekonomik verilere odaklanma fırsatı bulacak.

Kaynak: HABER MERKEZİ