Merkez Bankası'nın son hamlesi, döviz piyasalarındaki oynaklıkları azaltmak ve reel sektörün kur riskini daha etkin bir şekilde yönetmesine yardımcı olmak amacıyla atıldı. Bu gelişme, özellikle İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanması sonrası siyasi gerilimin arttığı bir dönemde gerçekleşti.
Döviz Piyasalarına Yeni Yaklaşım
Merkez Bankası, 20 Mart 2025 tarihi itibarıyla Türk Lirası Uzlaşmalı Vadeli Döviz Satım İşlemleri'ne başladı. Bu işlemler, NDF (Non-Deliverable Forward) olarak bilinen vadeli sözleşmelerdir. NDF'ler, gerçek bir döviz teslimatı yapılmadan, vade sonunda Türk Lirası üzerinden uzlaşı sağlanarak işler. Bu sayede, döviz kuruna dair beklentiler daha iyi yönetilebilir hale geliyor.
Merkez Bankası'nın bu hamlesi, döviz piyasalarındaki volatiliteyi azaltmayı ve lira üzerindeki spekülatif baskıyı dengelemeyi amaçlıyor. Uzmanlara göre, NDF gibi araçlar, Merkez Bankası'nın döviz rezervi harcamadan piyasaya müdahale etmesine olanak tanıyor. Bu, özellikle döviz likiditesinin dengelenmesi ve döviz kurlarındaki oynaklıkların engellenmesi için kritik önem taşıyor.
Ekonomik İstikrarın Önemi
Merkez Bankası'nın döviz piyasalarının sağlıklı çalışması için attığı bu adım, ekonomik istikrarın sağlanması açısından da önemli. Reel sektör, kur riskini daha iyi yönetebilirse, yatırımların artması ve ekonomik büyümenin hızlanması mümkün olabilir. Bu nedenle, döviz piyasalarındaki istikrar, ülkenin ekonomik performansı için hayati bir rol oynuyor.
