Tarihi seçimin ilk ayağını tamamladık… Çok yorulduk, çok bunaldık. 10 gün sonra yine aynı heyecanın, stresin için düşeceğiz.. Belki sevince belki gözyaşına boğulacağız… Yok öyle pes etmek!
Mutsuz muyuz evet. Ama umutsuz değiliz. Herhangi bir konuda hiçbir zaman umutsuz olmadık. Kişisel olarak da çok yıkım yaşadık, işlerin çığırından çıktığını çok gördük fakat hep düze çıktık… Ülke olarak da birçok zor şey yaşadık ama hep toparladık. O yüzden ilk gün hepimiz üzüldük, yüzlerimiz gülmedi ama artık yola koyulma zamanı...
Hepimiz bir taraftık, ilk tur yaşandı, bitti şimdi önümüzde ikinci tur var ve sonrası… Neler yapabileceğimiz, eğer istediğimiz sonucu alamazsak nasıl mücadele edeceğimizin haritasını çizmeliyiz. Mücadele edeceksek eğer ahlaki koşullarda etmeliyiz.
Fakat sosyal medyada yazılanlar, söylenenler akıl alır gibi değil... Deprem bölgelerinden çıkan oylara karşı söylenenlerinin hiçbir açıklaması olamaz... İlk olarak, biz deprem bölgesine yardımlarımızı insan olduğumuz için yaptık. Kim nereye ne oy verirse versin yine olsa yine yaparız. Bunlar yan yana bile gelmemesi gereken konular…
Orada yaşananlar hala dün gibi, orada kaybettiğimiz insanlarımız bizim insanlarımız... Hiçbir seçim sonucu birinin kötülük ve acıyla sınanması gerektiği söylemini haklı çıkaramaz. Ki o felakette sevdiklerini diri diri öldüğünü görenler aklını kaçırsa tek kelime edemeyiz.
Bu öldürür bizim umudumuzu, insanlığa olan inancımızı, birlikte yeniden ayağa kalkabilme gücümüzü…
Zaten yeterince zor hayatlarımız... Daha da kötü olmak kötülükleri de beraberinde getirecektir...
****
Geç kalmışlık hissi
Tek ben miyim her şeye geç kalmış hisseden, siz de öyle düşünüyor musunuz bazen... Görülecek yerlere, gidilecek tatillere, tanınacak yeni insanlara, öğrenilecek yeni dillere geç kaldım duygusu bir tek ben de mi var yoksa hepimiz mi böyleyiz?
Çocukken zihninde dönen pek çok hayalin henüz çoğunu yapamamış olmak ve orta yaşlara yaklaşmak veya yapamama ihtimali insanı daha büyük bir hüzne boğuyor sanırım...
Ben ve yaşıtlarımın kronik sorunu olabilir bu... Eskiden elimizde olanları ve şimdi olmayan imkanları kıyaslıyoruz ve sonsuz döngü içinde mutsuzluğa sürükleniyoruz…
Evet bu ülke bize bir gençlik, bir ömür dolusu da hayal borçlu... Ne zaman olur, biz görür müyüz bilmiyorum ama elbet bir gün bu topraklara mutluluk gelecek... Çocuklarımıza bırakacağımız en büyük miras da bu olacak…