Abidin Dino. Nazım’ın “Sen Mutluluğun Resmini Yapabilir Misin?” diye sorduğu ressam.
“Hasretinden Prangalar Eskitmiş” şair Ahmed Arif.
Hani “Bir de kuşlar var hakim bey, her şeyin başı onlar. Onlar özgürlüğü koyuyor insanların kafasına…” demiş ozanımız!
Gravür ve grafik sanatçısı ressam Aliye Berger.
“Boyu Kadar Kitap Yazmış Mizah Devimiz” Aziz Nesin.
“Mitolojinin Anası” Azra Erhat…
Bugün dillerde marş olmuş “Yiğidim Aslanım Burda Yatıyor”un, ünlü “Karadut”un şairi yazar ve ressam “Bedros” lakaplı Bedri Rahmi Eyüboğlu.
İz bırakan dizelerin şairi “Şiirin Babası” Can Yücel.
Bedros’un kendisi gibi ressam eşi Eren Eyüboğlu.
Cumhuriyetin en üretken şairlerinden, “Türkçem Benim Ses Bayrağım” diye haykıran
Fazıl Hüsnü Dağlarca.
Dünya çapında piyanistimiz “Büyük Gururumuz” Fazıl Say.
Ülkemizin ilk kadın seramik sanatçısı Füreya.
61 yıldır Tiyatromuzun Delikanlısı; Genco Erkal.
“Tiyatroyu bıraksam ayakta duramam, insanı ayakta tutan; mücadeleye devam etmektir” sözünü her röportajında eden tiyatro abidesi.
“İnceliklerin Şairi” olarak tanınan Gülten Akın.
Epik tiyatro ve kabare denince ilk akla gelen öncü yazar Haldun Taner.
Bir Dünya’ca ünlü virtüöz İdil Biret’imiz.
Nam-ı diğer “Tiyatro’nun Mehtabı” İsmet Ay.
20. yüzyıl opera dünyasına damgasını vuran Divamız Leyla Gencer,
Rosenbergler’e ithaf ettiği “Sevdiğim çiçek adları gibi
Sevdiğim sokak adları gibi,
Bütün sevdiklerimin adları gibi,
Adınız geliyor aklıma” dizeleriyle çok ama çok sevdiğim “Şiir Ustası” Melih Cevdet Anday.
“Çok bizden olmuş”, tiyatro ve sinemaya feda bir dev; Münir Özkul.
Cemal Süreya’nın “Cumhuriyet Gibi Kadın” dediği Nahit Hanım.
Beni de -milyonlar gibi- şiire sevdalandıran “Mavi Gözlü Dev” Dünya Şairimiz Nazım Hikmet.
Sinema yazarı, teröre kurban verdiğimiz Onat Kutlar.
Anadolu’nun Sesi Ozan “Türkü Türkiye” Ruhi Su ve eşi Sıdıka Su.
Türk şiirinde özgün bir yere sahip Salah Birsel.
Türkiye’nin ilk opera sanatçısı “dramatik soprano” Semiha Berksoy.
Pop Müziğin “Minik Serçesi” Sezen Aksu.
Türkiye’nin Çağdaş Homeros’u, edebiyatın çınarı Yer Yaşar Gök Kemal.
“Sahne ve hayat, birbirinin yansımasıdır” demiş “Tiyatro Kadın” Yıldız Kenter.
Ve dansçı ve aktivist Zeynep Tanbay.
***
Her biri, “O Güzel İnsanlar”dandır saydıklarımız.
Uzun yıllar boyunca düşünceleri, duyarlılıkları, eserleri ve eylemleriyle daha güzel, daha iyi,
daha insanca ve hakça yaşanılan bir dünya özlemiyle yanıp tutuşanlardır.
Gazeteci-Yazar Zeynep Oral da, “ona yüreğini cömertçe açanları, sevgiyle, bilgiyle, sonsuz bir duyarlılıkla ele alırken aynı zamanda insanı insan yapan evrensel çağdaş değerleri yüceltiyor” “O Güzel İnsanlar” ismini verdiği kitabında.
Akıcı ve işlek kalemiyle, Türkiye’nin aydınlık yüzünü yansıtan sanat insanlarının portresini
sunuyor.
***
Üstat Hilmi Yavuz, portre yazmanın zor zanaat olduğunu söyler ve devam eder; “Hele bu alanın büyük ustaları, önünüzde sıradağlar gibi duruyorken…
Yahya Kemal’in ‘Siyasi ve Edebi Portreler’inden, Yakup Kadri’nin ‘Gençlik ve Edebiyat Hatıraları’na, Yusuf Ziya Ortaç’ın ‘Portreler’ine, Çetin Altan’ın ‘Bir Yumak İnsan’ına, Haldun Taner’in ‘Ölürse Ten Ölür, Canlar Ölesi Değil’ine, Oktay Akbal’ın ‘Şair Dostlarım’ına kadar. Elbette Cemal Süreya’yı unutmadan…”
Zeynep Oral, uzun yıllardır birbirinden değerli, birbirinden güzel insanları tanımış, dostluk kurmuş.
“İz bırakışlarıyla fark yaratanları” tanıştırmış okurlarıyla kitabında.
30 Güzel İnsan, hepsi -adeta yüreğini açmış- yazara.
Zeynep Oral’ın ifadesiyle; “Ülkemizin ileriye dönük aydınlık yüzünü oluşturuyorlar. Hepsi mutluluk veren.”
Hukukçu şair dostum Veysel Gültaş da der ya, “insan, insanla çoğalır!”
Ne mutlu, Zeynep Oral da güzel insanlar/anılar biriktirmiş.
Kitabıyla da; ülkemizin “O Güzel İnsanlar”dan esirgediği vefa duygusunu, minneti iletmiş birine.
***
İzmir Kitap Fuarı’nda (İZKİTAP) imza gününde, Cumhuriyet Kitap meslektaşım Zeynep Oral, “O Güzel İnsanlar”ı, “Uğur Dündar’la Arena Yayın Yönetmeni Atilla Köprülüoğlu’na sevgiyle-İzmir” yazıp imzaladı. Okumanızı öneririm.
Güzel Türkiyemin bütün aydınlık, güzel insanlarını saygıyla -ben de- selamlıyorum.