Aslında uzun zaman önce ölmüşüm ben…
Hani televizyonun osuruk bir antenle izlendiği,
Ay başında kredi kartından "Televizyon parası" çekilmediği zamanlarda…


Gebertmişler beni…
Çeşme başında…
Hani belediyenin musluklarından bedavaya akan soğuk, diri suyun başında bidonla beklerken…
Damacana suyun bilmem kaç para olmadığı zamanlarda…
Silah zannettiğim baba mirası tek silahım "Onur" belimde zannederken…

….

Mıhlamışlar duvara…
Yeşil parkalı abilerin elindeki torbalarla, kapımızı çalıp-kaçtığı,
Torbalardan erzakların çıktığı sabahlarda…
"Oy"a endekslenmeyen, delikanlı zekatlarda…

….

Aslında ben ölmüşüm o zamanlarda…
Abiler,
Mahallenin onuru, bu ülkenin geleceği, aydınlık ülke hayalleri kurduğunda…
Ve hayallerinin yerine, spor salonlarında g…tlerine cop sokulduğunda…

….

Nalları dikeli çok olmuş…
Çamur sokaklarda, pantolonumu kirletirken ölmüşüm ya…
Annem boşuna sopalamış paçalar çamurlu diye…
Çamurun sebebinin paralı yolların olmayışı olduğunu bilemeden…
Zaten ben utanmıştım 14 yaşındaki sevgilimden… O an ölmüşüm ya…

….

Biz öleli çok olmuş…
Eskişehir yapımı "Devrim Arabası"na benzin koymayı unuttuğumuzda…
Yine elimizde kuru otobüs bileti…
O bilet yerini zırt pırt değişen ve darası peşinen tahsil edilen digital kartlara döndüğünde…

….

Ulan biz öleli asırlar olmuş…
Mektup dediğin, zarf , kartpostal basan matbaalar battığında…
Ölmüşüz ya biz…
Alo…
Kıçımıza ölü pamuğu gibi tıkanan "Her şey dahil" tatil baskısı çıktığında…
Ve annenin, babanın, ananenin babanenin el öpmelerini değiştiğimizde kalabalık otel tabağına…
Ex olmuşuz ya hacı,
Kapı çalıp el öpme adeti bittiğinde…

….

Bre ölüm olmuş ya bize;
Tuzak kurmuş devlet, radarlar, köşe başında kırmızı mavi ışıklar…
Nufüs kağıdı değiş ver para,
Pasaport değiş ver para…
Ehliyet değişiyor ver para…
Televizyon seyret para…
Maç izle ver para, bi de fişlen…
Su iç para
Allah’ın yolu, benim vergilerle yaptığın yola para…
Kartlar değişti para… "Hooop bu köprü" daha para…
Okul başladı para, kitap aldın para…
Ne bekliyorsun ki doğan, büyüyen nesilden…
Para nerde o orada…
"Onur" dediğin baba yadigarı tutukluk yapan silah…
Belimde unutmuşum ya "Onur en büyük zenginliktir" silahını…
Meğer açlık bastırma hapıymış ya…
Kredi kartı dediğin çıktığında önce esir düşmüş, sonra neslim ölmüş ya…
Beni ayakta uyurken soyup, beni düdüklerlerken ölüymüşüm ya ben…
Tıpkı senin gibiymişim ya…
Ulan FETÖ’de ne?
Biz kandırılalı yüzyıllar olmuş ya…
Kalabalıkta TEKBAŞINA kalmışım ya… Orada "Mort" muşum…



Misal insanmışım, ölmüşüm ya…
Delirmişim…
Vurdum bir iti… Katilim. Sonra vuruldum, öldüm orada…
Melek sordu niye öldün?
"Paraya tahvil etti hayatı... Hakkımı yedi, ondan vurdum. Bi pislikten kurtuldu dünya…Hadi bana cenneti göster" dedim ona
Dedi ki bana;
"Ne parası…? Hangi kitapta var para? Bizde kıymet var… Para yok…
Cennet mi?
Geldiğin yerdi, Allahın kulu…
Cennet orasıydı… Sen kararttın o cennet yüzü…"

….

Yaşıyor musun hala…
Ben ölmüşüm de sen hala…?
İnsan mısın şimdi ?
Yaşıyorsun yani ?

***

HOŞ GELDİN

seckin-kose-bornova-stadiBornova Belediyesi Doğanlar Stadı’nı açtı…
İlk maç Göztepe-Elazığspor maçı oldu.
Bornova Belediyesi yola çıkarken bir yaraya bu kadar merhem olacağını bilemezdi herhalde.
Açıkları, eksikleri yok mu ? Var…
Olsun, düzelir…
Yapanının yaptıranın ellerine sağlık…
Koca İzmir’de bir nebzede olsa nefes aldıracak ya o yeter.
Hoş geldin, Bornova Stadı…
Darısı Göztepe, Karşıyaka statlarının başına….

***

İTFAİYE HAFTASI

seckin-oner-itfaiyeGeçtiğimiz hafta itfaiye haftası başladı.
Büyükşehir Belediyesi anlamlı bir hareket yaptı.
Yeni itfaiye araçlarını devreye aldı.
Tören mükemmel oldu.
Onlarca kırmızı araç İzmirliler için hazır…
Kullanılmasını istemeyiz elbette…
Yine de yüksek teknolojinin konuştuğu araçlar gurur verdi doğrusu.
Hem hafta kutlu olsun, hem yeni itfaiye filosu…

***

PAZAR YERLERİ

seckin-oner-pazaryeri-otoparkÖzellikle hafta sonu kurulan pazarlarda araç terörü esmeye devam ediyor.
Kimi araç sürücüleri ellerinden gelse, tezgahların içine kadar arabayla girecek.
Kapalı semt pazarlarının kurulduğu günlerde trafik zaten alt üst oluyor.
Peki bu sürücülere nasıl izin veriliyor?
Pazarları çevreleyen küçük sokaklara sadece Pazar günleri araç yasağı getirilemez mi?
Herkes araç sahibi olmak zorunda mı?
Pazar arabalarını sürüklemeye çalışan anneler ablalar çile çekiyor…
Acaba biri duyar mı ?

***

DELİ ZİYA; Atalarımız Orta Asya’dan çıkıp ters yöne gitselerdi şimdi Japon olur muyduk?