Turgut Uyar / Hiçbir şeyi biriktirmiyor kendisiyle ilgili-Refik DURBAŞ “Keşke bir şiir okumuş/ Bir kedi sevmiş olsaydınız/ Belki bu kadar, kirletmediniz dünyayı” yazmış şiir adamdır Turgut Uyar.
Çağdaş Türk şiirinin simgelerindendir. Bir nadide edebiyat değeridir. Eşi Tomris Uyar’ın da dediği gibi; namuslu muhalif yapıda doğmuş bir insandı o! Şiiriyle, dizeleriyle hayata tavrı; birdir. Halk şiiri de ilk beslendiği kaynaktır. Sade, yalın ve mütevazı yaşamı benimsemiştir. Hemen bir anekdot oğlu Hayri Turgut’tan: “Bir keresinde annemle röportaja gelmişlerdi. Annem bir ara içeri gitti, röportaja gelen babama, 'Siz ne iş yaparsınız' dedi, o da 'Hiç, öyle otururum' dedi. ‘Şairim’ demek bir yana ‘Şiir yazarım’ bile demedi. Turgut Uyar’a göre, “Her şey akıp gider bir katı hüzün kalır/ her zaman geceleyin kalır, o bazan gündüzün kalır..”
Turgut Uyar denince ilk aklıma gelenlerdi bu satırlar...
***
Hakkında en güzel yazılardan birini, 'Yaşayan En Büyük Türk Şairi' Ataol Behramoğlu, 22 yıl öncesinin 5 Mayıs’ında Cumhuriyet’te yazmıştı: “Turgut Uyar adı benim için, iki kuşak öncenin usta bir ozanı, çağdaş şiirimize yeni temalar ve biçimler kazandırmış bir öncü, ya da her zaman karşılıklı bir saygı ve sevgi ilişkisi içinde olduğumuz bir ağabey olmasının ötesinde anlamlar taşır. Onu hep dar alanlara, dar zamanlara sığmaya zorlanmış ve bu yüzden hep daralan bir büyük yürek, bunalan bir büyük akıl, sevmek ve yaratmak olanaklarına elverişli alanları bulamamış ve bu yüzden sınırlarını zorlayıp duran ve kimi kez acısını kendi içine akıtan, 'uzanıp kendi yanaklarından öpen' bir büyük enerji olarak düşünürüm.”
İlk büyük şiiri sayılabilecek ''Uzak Kaderler İçin''i yazdığında yirmili yaşlarındadır: ''Bir gün, bir yağmurla garip garip - Çoluğu çocuğu terk edeceğim - Bir sevgiyle doymayacak kalbim, anladım alıp başımı gideceğim (.....) Bir gün, bir parkta otururken, biliyorum/ Bir el yağmurlarla dokunacak omuzuma/ Bir çift göz, bir davet, bir kalp/ Çoluğu çocuğu terk edeceğim/ Yapraklar dökülecek çiçekler solacak/ Bir sonbahar, bir sabah ve bir yağmur olacak/ Toprak ve insan kokularıyla/ Uğultulu bir sarhoşluk içinde, yıllar için/ Başımı alıp gideceğim.''
***
Benim 1960'lı yılların başlarında tanıdığım Turgut Uyar, kişiliğiyle ve şiiriyle bizleri büyülemiş olduğu için, dar zamanlara, dar alanlara sıkıştırılmışlığını, şiirlerindeki karamsarlığın nedenlerini tam olarak anlayabilmiş değildik o sırada. Bir gece geç bir saatte, Kızılay'da karşılaştık. Yalnızdı. Ölçülü, saygılı ve kibar, ama çok, kibrit çakılsa tutuşur denilecek kertede çok içkiliydi. 'Kanayan bir beyinim ben' dedi bizi gördüğünde. “Ben kanayan bir beyinim… Ve belki üzerinde çalıştığı bir şiirden birkaç dize daha... Sonra uzaklaşıp gitti... Turgut Uyar bir destan şairidir. Geniş göğüslü, geniş ufuklu, geniş soluklu bir şiirdir onun şiiri. Evrensel, kozmik boyutları olan bir şiirdir. Ölüm haberi Paris'teki sürgünümde ulaştı. En sevdiğim şiirlerinden birinin ilk dizesiyle başlayan bir ağıt yazmak istedim: Ay ölür şimdi...”
***
Şiir eleştirmenlerinden bu tespitler: “Şairler, eskiden, sadece şiir yazmaz, başta kendi şiirleri olmak üzere Şiir üstüne düşünür, bunun kavgasını da verirlerdi dergilerde. Çünkü onların, yaşadıkları topraktan dünyaya, insanlığa diyecekleri vardı, ve belki bundan da önemli olarak kendilerine verdikleri bir ‘söz’leri vardı; bunun peşine düştüler.”
Turgut Uyar, bu 'söz'ün peşine en sık ve en ısrarlı şekilde düşmüş olmasıyla ayrılıyor kuşağının şairlerinden. ‘Dünyanın En Güzel Arabistanı’ adıyla, dünya durdukça duracak bir Şâh Şiir’in şairi olmakla yetinmeyip, şiire-şaire bugün de yol gösteren ‘Korkulu Ustalık’, ‘İlkin Cesaret’, ‘Dikiş Payı’, ‘Ozanın İşi’, ‘Efendimiz Acemilik’ ve ‘Çıkmazın Güzelliği’ adlı yazılarıyla, şairin, şiir yazmak dışında, başka, bambaşka sorumlulukları da olabileceğinin örneğini verir bize.
***
38 yıl önce bugün aramızdan ayrılan Turgut Uyar, İkinci Yeni’nin Edip Cansever ve Cemal Süreya ile öncü şairlerindendir. “Arz-ı Hal”, “Türkiyem”, “Dünyanın En Güzel Arabistanı”, “Tütünler Islak”, ”Her Pazartesi”, ”Divan”, “Toplandılar”, “Kayayı Delen İncir” ve “Dün Yok mu” kitaplarıyla nefis şiir yolculuğu yaptırır bizlere. Modern şiiri yaratan ustalardan şairimizi, en sevdiğim dizeleriyle anıyorum: “ne söylenebilir! tam çağıydı oyalandık/ suyun, ateşin, havanın, toprağın çalışkanlığına daldık/ bir acıya kahramanca katlanılmadan , toplandılar/ orada biz de vardık/ ve uzun uzadıya orada kaldık.”