Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC) ve ortakları, Ekim ayından itibaren günlük petrol üretimini yalnızca 137 bin varil artırma kararı aldı. Bu rakam, son aylarda yapılan artışların oldukça altında kaldı. Ağustos ve Eylül’de 555 bin varillik, Temmuz ve Haziran’da ise 411 bin varillik artış yapılmıştı. Söz konusu karar, piyasa beklentilerinin gerisinde kaldığı için fiyatlarda yukarı yönlü baskı yarattı.

Rusya’ya yaptırım ihtimali fiyatları destekledi

Petrol fiyatlarının yükselmesinde bir diğer etken de Rusya’ya yönelik yeni yaptırım ihtimalleri oldu. ABD Başkanı Donald Trump, ikinci aşama yaptırımlara hazır olduklarını duyururken, Avrupa Birliği yetkilileri de Washington’da konuyu masaya yatırdı. Yaptırımların devreye girmesi halinde Rusya’nın petrol arzında daralma yaşanabileceği değerlendiriliyor. Bu da piyasalarda arz güvenliğine ilişkin kaygıları artırdı.

İktisadi açıdan arz-talep dengesi öne çıkıyor

İktisadi çerçeveden bakıldığında, OPEC+’nın sınırlı üretim artışı kararı arz yönlü kısıtlamayı işaret ediyor. Talep cephesinde ise özellikle Çin ekonomisinin yıl başında öngörülenden daha düşük büyüme sergilemesi, petrol piyasasında dengesizlik yaratıyor. Haitong Securities’in değerlendirmesine göre, OPEC+’nın yavaş üretim artışı ve talepteki zayıflık birleşerek fiyatların orta vadede dalgalı seyrine zemin hazırlıyor.

İzmir Büyükşehir Belediyesi personel alımında yeni dönem başlatıyor
İzmir Büyükşehir Belediyesi personel alımında yeni dönem başlatıyor
İçeriği Görüntüle

Küresel piyasalar için anlamı

Petrol fiyatlarının yükselişi, enerji ithalatçısı ülkelerde maliyet baskısını artırırken, enerji ihracatçısı ülkelerin bütçelerinde kısa vadeli rahatlama yaratıyor. Ancak yaptırımların devreye girmesi halinde arz tarafında yaşanacak daralma, küresel ekonomide enflasyonist baskıları yeniden güçlendirebilir.

Kaynak: Haber Merkezi