Belki de evcilleştirilmiş ilk hayvanlardan biri olan köpekler, sadece birer evcil hayvan değil; aynı zamanda koruyucu, yol arkadaşı, oyun arkadaşı ve hatta hayat kurtarıcılarıdır. Fakat ne yazık ki, bu kadar uzun süredir yanımızda olan bu canlılara gereken değeri her zaman verdiğimiz söylenemez.
Köpekler, sadakatleri ve koşulsuz sevgileriyle ünlüdür. Bir köpek, sahibinin üzgün olduğunu anlayabilir, mutlu olduğunu hissedebilir ve bazen bir insanın bile gösteremeyeceği kadar empati gösterebilir.
Köpeklerin zekâsı da hayranlık uyandırıcıdır. Arama-kurtarma çalışmalarında, polis teşkilatlarında, engellilere rehberlik ederken ya da terapi köpeği olarak görev aldıklarında, aslında insanlığa ne kadar büyük bir katkı sunduklarını görüyoruz. Kimi zaman bir deprem enkazında sıkışan insanı bulan, kimi zaman bir otizmli çocuğun sakinleşmesine yardımcı olan köpekler, doğanın bize sunduğu en büyük mucizelerden biri olabilir.
Evde beslenen köpeklerin yanı sıra bir de sokak köpekleri gerçeği var. Türkiye’de özellikle büyük şehirlerde başıboş köpekler konusunda tartışmalar sürerken, asıl mesele onların neden bu durumda olduğu. Terk edilen, kötü muamele gören, açlığa ve hastalıklara mahkûm edilen binlerce köpek, insanların sorumsuzluğu nedeniyle hayatta kalma mücadelesi veriyor.
Bunun sorumlusu gerçekten köpekler mi? Hayır. Bu canlılar, bir heves uğruna sahiplenilip sonra sokağa atılmadı mı? Belediyeler, sokak hayvanlarını sadece “problem” olarak görüp, etkili çözümler üretmek yerine geçici önlemlerle sorunu halının altına süpürmedi mi?
Öncelikle, köpek sahiplenmeden önce iyi düşünmek gerekiyor. Bir köpeğe bakmak, sadece mama ve su vermek değildir. Onun psikolojik, fiziksel ve sosyal ihtiyaçlarını karşılayabilecek miyiz? Uzun yıllar bizimle olacak bir dost edinmeye gerçekten hazır mıyız? Eğer cevabımız “evet” ise, sokaklardan ya da barınaklardan bir köpek sahiplenmek en doğru seçenek olabilir.
Bunun yanı sıra, sokak hayvanları için küçük ama etkili adımlar atabiliriz. Kapımızın önüne bir kap su ve biraz mama koymak, özellikle sıcak yaz günlerinde ve soğuk kış aylarında onlar için hayati önem taşır. Ayrıca, gönüllü gruplara destek olmak, kısırlaştırma çalışmalarını teşvik etmek de elimizde olan şeyler.
Köpekler, hayatımızın vazgeçilmez bir parçasıdır. Onlar, sadakatleri, zekaları ve sevgi dolu doğalarıyla bize ilham verirler. Köpek sahibi olmak, hayatımıza yeni bir boyut kazandırır, sorumluluk duygumuzu geliştirir ve karşılıksız sevginin ne demek olduğunu öğretir. Köpeklerimizle kurduğumuz bağ, hayatımızın en değerli ilişkilerinden biri haline gelir. Onlar, sadece evcil hayvan değil, aynı zamanda en yakın dostlarımız, ailemizin birer üyesidir.