Geçen yıl 24 Kasım’dı…
Herkes kendine göre bir şeyler yaptı.
Ama en çok ses getireni Gaziemir’de olduydu(!)
Özel Kalem müdürü beyefendi, davet ettiği öğretmenlerden birinin
Ağzını burnunu "Kars kaşarı"na çevirdiydi…
Gaziemir Belediye Başkanı bu kişiyi görevden aldıydı…
Kamuoyu biraz olsun rahatlamıştı…
Meğer dümenmiş…
"Ortalık yatışsın, sonra bakarız duruma" hesabı…
Geçtiğimiz hafta durumun böyle olduğu ortaya çıktı.
Sayın Belediye Başkanı, geçen yıl Öğretmenler Günü’nde
Öğretmen döven bürokratını gecikmeli de olsa taltif ederek,
Başkan Yardımcıları’nın da üstüne koydu, koordinatör yaptı…
Saydırmaya gerek var mı? Bence yok…
Bir insan neyse O’dur…
Hayır… Bizi niye salak yerine koyuyorlar o taraf fena.

.

unnamedŞimdi bu devrimci (!) CHP Başkanları, bilgi eksikliklerinin, boşluklarının tavanını yaşıyorlar.
Özellikle bekledim, okuyan, yazan bir tanesi çıkıp da bir hareket yapacak mı diye …
Tabi ki boşa kürek…
Yeri geldi mi ağzını doldura doldura 80 darbesinden dem vuruyorlar ya…
5 Ekim’de biri bir şey yapacak mı dedim?
Nerdeeee? Nato mermer nato kafa…
Bir defa bütün dünyada "Öğretmenler Günü" 5 Ekim’de kutlanıyor.
"12 Eylül'den çok çektik biz hüüüü" demeyi bilenler, dikta rejiminin emriyle 24 Kasım’ı en önde kabul etmişler…
Bir tanesi de çıkıp;
"Kardeşim red ediyorum… Öğretmenler günü 5 Ekim’dir. Biz 5 Ekim’de kutluyoruz" demedi diyemedi…
Devrimciler, 24 Kasım’da öğretmenler günü kutlayacak bak şimdi…
Hoş bizim devrimciler,
Kantarın topuzunu kaçırıp, sahte öğretmenler gününde adam dövmeyi,
Döveni zamanı gelince taltif etmeyi, yetmedi, yardımcısının bile üzerinde görev vererek ödüllendirmeyi seviyorlar ya…
Pes…
Hem kelim, hem fodul…
Sonra da "Biz memleketi daha güzel idare ederiz"
Şakkaaacııı seniiii…
***

İBRET Mİ İSTİYORSUN ?

unnamed-176 yaşında şu anda…Mısır'da doğdu…
İngiliz okulunda okudu… Fransızca, İngilizce, Arapça, Türkçe biliyordu.
Büyüdükçe, ailesini ve kendini tanıdı…
Osmanlı Hanedanın sürgündeki torunlarından biriydi.
33. Padişah, 5. Murat’ın torunun torunu; Osman Selahaddin Osmanoğlu…
Osmanlı’nın son şehzadesi…
Annesinin, babasının, annanesinin hayatı ülke dışında geçti.
Kahire, Budapeşte, İngiltere.
İngiltere’de okudu. İktisat işletme öğrendi. Üç çocuğu oldu…
İkinci evliliğini babasının doğduğu Çırağan Sarayı'nın bahçesinde parasını ödeyerek yaptı…
Çünkü orası artık KEMPİNSKİ Otel’di…( Tabii ki yabancı sermaye. En son Abu Dabi fonunundu)
Çocuklarından birisi Amerika’ya göçtü. Bilgisayar firmasında yükseldi. (Dell)
Yılın elemanı seçildi.
Firmanın ona verdiği ödül şu oldu;
"15 gün Türkiye tatili… Yer; İstanbul Çırağan sarayı Kempinski otel"
.
Osmanlı’nın saraylarından biri Çırağan Sarayı.
Büyük dedesinin doğduğu, bahçesinde saltanatı yaşadığı saray…
Şimdi otel…
Hayat yarın kime ne getirir bilinmiyor işte…
Bahçesinde dedenin büyüdüğü saraylar, hafta sonu tatili için ödül oluveriyor…
O otel, kimbilir belki de sultan olarak duracağın yerde turistik gezi mekanı oluyor…
Zaman makinası öylesine hızlı dönüyor ki…
Ne bileyim saraydır, külliyedir…
Belki bir şey anlatıyordur hikaye…

KORKUTUCU PROJE

İzmir bir örnek… Her yerde aynı operasyon var.
İktidar partisi eğitim sistemini allak bullak etti.
Sayısal lise öğrencisi lise 3’te 4'te elinde blok flütle okula gidiyor.
Hep beraber "Halime’nin gezdiği dağlar meşeli" türküsünü öttürüyorlar.
Kimilerinde Matematik-Fizik dersleri boş geçiyor…
Bornova Anadolu Lisesi, Atatürk Lisesi ve bunun gibi adı başarılarla dolmuş okullar talan ediliyor.
Öğretmenleri dağıtılıyor.
Bu öğretmenler, diğer okullara yönlendiriliyor.
İddia ediliyor; Bu bir proje.
Bu okullar, eğitim güçlerinin yanı sıra, fiziki yapılarıyla da İzmir’in gözdeleri.
Her yer İmam Hatip mi olsun? Arsalar boşalsın AVM mi olsun?
Nedir?
Niçin bu okulların güçleri elinden alınıyor.
Bu okuldan bir başka okula gönderilmiş bir öğretmenin ağzından dinliyor öğrenci;
"Her halde her yeri imam hatip yapmaya çalışıyorlar"
İyi de…
Bu kadar imamı ne yapacak bu memleket kardeşim.
Peki yerel siyasetçi nerede?
Hele hele CHP..
Hele hele İl Başkanı…
Yahu dizideki "Susmuş" bile gülmeye başladı…
Koltuğunu sıkı tut… Aman ha…
Sanane be kardeşim… Di mi ya…

unnamed-2

***

DELİ ZİYA ;
"Hayat tekerrürden ibaretse bir umut var demektir…"