İzmirli olupta Basmane'deki Yıldız Sineması'nı bilmeyen yoktur sanırım.
Kent tarihinin simge yapılarından biri Yıldız Sineması. 1953’te yani ben doğmadan iki yıl önce yazlık sinemadan kapalı sinemaya dönüştürüldü. 1957’de yeniden inşa edilen sinema, kapılarını Zeki Müren konseriyle açtı. Yıldız Sineması’nda sihirbaz gösterilerinden konserlere, operetlerden tiyatrolara kadar farklı pek çok sanat etkinliği yapıldı. Türkiye ve İsveç güreş milli takımlarının müsabakalarına bile ev sahipliği yapan Yıldız Sineması, futbol sahası olarak da kullanıldı.
Sinemanın benim çocukluğumdaki yeri de apayrı, neden derseniz ben Basmane Kadıavlusu doğumluyum. Yani sinemaya bir adım ötede yaşadım çocukluğumu. Hafta da enaz birgün matbaa çıraklığımdan kazandığım harçlıkla Yıldız Sineması'na gittiğimi, içeri girmeden önce tommix, texsas, konyakçı çizgi roman kitaplarını sattığımı, takas yaptığımı dün gibi hatırlıyorum.
Dahası rahmetli amcam Cahit Erçetingöz hafta sonları Yıldız Sinemasında elindeki fenerle yer göstericiliğide yapmıştı uzun bir süre. Bu sayede sinemaya bedava girdiğim günlerin sayısı da az değildir hani. Hatta sinemanın çok kalabalık olduğu ve " Salon balkon ayakta" teriminin kullanıldığı günlerde film bitipte dışarı çıkarken oturduğum koltuğu bile sıra bekleyenlere satarak para kazandığım bile daha dün gibi.
Bliyorsunuz sinema İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer tarafından sahipleri Kazmircilerden satın alınıp kültür sanat merkezi haline dönüştürüldü kısa bir süre önce.
Yıldız Sineması'ndan arda kalanlarla oluşturulan sergiyi gezdim ve restorasyon öncesi sinemayı gezdim. Tarihi sinemaya dair tüm anılarım canlandı birden.
Sergide 1953-1988 yıllarına ait parçalar bulunuyor ve sergi sinema tarihine ışık tutuyor. İzmir'e bir sinema müzesi kazandırılması yolundaki ilk adımlardan biri olarak değerlendirilen sergi, 2022 yılı sonuna kadar açık kalacak. Zaman içinde yeni içeriklerin eklenerek zenginleşmesi, paneller söyleşiler ve çeşitli etkinliklere ev sahipliği yapması planlanan Loca Memuru Yoksa Lütfen Zili Çalınız Sergisi, yaşayan bir sergi örneği olacak şekilde tasarlanmış. Bu doğrultuda, ana sergi mekanının bir bölümü, arşiv ve sergi çalışmalarının devam ettiği ve sinemadan çıkan şerit filmlerin emektar sinema makinisti Baki Nair tarafından projeksiyon yoluyla kontrol edildiği bir laboratuvar olarak düzenlendi. Transparan bir seperatörle ayrılan bu laboratuvardaki çalışmalara ziyaretçiler de tanıklık edebiliyor.
Üzeri kısmen deri kaplı koltuklarına oturup o günlerdeki sinema afişlerine bakmak, üzerinde hala film takılı sinema makinasının sanki çalışıyormuş gibi sesini hissetmek, Tilkilik yokuşunda üretilen Cincibir Gazozu şişelerini görmek heyecan vericiydi doğrusu ve kulaklarımda elinde feneriyle rahmetli amcamın sesi "yer gösterelim" abi, abla....
Siz de gidin görün lütfen değecek...