İzmirli olmak güzel şey; güzel şey insandan, özgür bir ülkeden, kardeşlikten yana olmak!
İzmir, güzel İzmir, işte bütün bu değerlere saygının da başşehri olan kentim benim; seni böyle anladım, böyle hissettim, böyle sevdim her zaman...
Ve bugün, İzmir’in ve kurtuluşun gazetesi 9 Eylül’deki ilk günüm. Bundan sonra haftada bir yahut duruma göre iki haftada bir yazıyla olmak üzere, bu köşede, dilim döndüğünce sizlere şiirin, edebiyatın, yazının, sanatın ve elbette bazen de politikanın alanlarından sözler söyleyeceğim…
Bugünün 30 Ağustos’a rastlaması da ne müthiş bir heyecan aslında! ‘Ordular, İlk Hedefiniz Akdeniz’dir’ komutunu alan yoksul Cumhuriyetin yürekli insanlarından kurulu ordu, Akdeniz’e (o yıllarda daha Ege Denizi adı kullanılmıyor) yani güzel İzmir’e doğru yalın ayak, çıplak bir yürekle yürüyorlar… Acı çok, coşku büyük; çünkü sadece 9 gün sonra güzel İzmir’im kurtulacak emperyalist postallar altında ezilmekten… 9 Eylül’de o güzel insanlar çırılçıplak yürekleriyle İzmir’e, oradan da bütün ülkenin esir düşürülmüş özgürlük surlarına girecekler...
Yani bu gazetenin adı bile; İzmir Gazeteciler Cemiyeti’nin sevgili başkanı Dilek Gappi’nin 9 Eylül Gazetesi’nde yazma davetini kabul etmem için önemli bir gerekçe!
Umarım her hafta bu köşeden sizlere söyleyecek sözüm olur ve sizler de bu ‘bencileyin’ söylediğim sözleri hayatınızın bir alanına taşırsınız…
1 Eylül Dünya Barış Günü İki gün sonra adı olağanüstü yıpransa, içeriğinden koparılarak bambaşka eylemlere ve akıllara da sürüklense, Dünya Barış Günü anılacak. Anılacak diyorum, çünkü ‘Barış Günü’ çok da kutlanacak bir günmüş gibi gelmiyor bana…
On milyonlarca insanın yaşamına mal olmuş 1 Eylül 1939’da Polonya’nın işgaliyle başlayan 2 Paylaşım Savaşını lanetlemek ve dünyamızda bir daha savaşlar olmasın, insanlar nahak yere bu haksız paylaşım savaşlarında ölmesin için kutluyor yahut anıyoruz 1 Eylül gününü.
Kapitalizmin yönlendirdiği insanlar böylesi günlerden ders aldılar mı hiç? Diye soracak olursanız, işte hepimiz yaşıyoruz ve kapitalistler yeni paylaşımlar için dünyanın pek çok bölgesini kana bulamayı sürdürüyorlar. İşte Ukrayna ve Rusya’da olanlar; Filistin’de soykırıma varan şiddet! Daha da önemlisi
bizim geniş coğrafyamızda yaşananlar; dünyanın her köşesinden kan akıyor ve her köşeden bir mazlumun iniltisi işitiliyor! Ama bizler bunca kedere karşın, barıştan ve insandan yana olmayı sürdüreceğiz kuşkusuz! Ve önümüzdeki günlerde bu köşeden sizlere, hem barışa adanmış edebiyat metinlerini ve hem de 2 paylaşım savaşı sürecinde yapılmış, yazılmış edebiyattan örnekler, isimler, şiirler sunacağım. Şimdilik bu kadar, sizde haftaya değin iyilikle kalın.