Seçim bitti ama tartışmaları, etkileri bitmedi.
Vatandaş görevini yaptı.
Şimdi sıra siyasilerde.
Verdikleri sözü tutacaklar mı göreceğiz.
***
Dört samimi arkadaş aynı arabada yolculuk ederken trafik kazasında ölürler.
Azrail “Türk cehennemine mi yoksa Avrupa cehennemine mi gitmek istersiniz?” diye sorar.
Azrail’e “Fark nedir?” diye sorarlar.
Azrail “Avrupa cehenneminde her gün bir kepçe Türk cehenneminde ise her gün bir kova tezek yersiniz” der.
Üç tanesi “Biz Türk doğduk, Türk ölürüz” der.
Bir tanesi ise uyanıklık edip Avrupa cehennemini seçer.
Ve aradan epey zaman geçer Avrupa cehennemindeki adam artık kepçe kepçe tezek yemekten bıkmıştır, arkadaşlarının durumunu merak eder, hallerini görmek için ziyarete gider.
Arkadaşları şen şakrak gülerek karşılarlar onu.
Dayanamaz sorar: “Ben bir kepçesini hazmedemezken siz her gün bir kova tezek yiyerek nasıl bu kadar neşeli olursunuz?” diye sorar.
Arkadaşları gülmeye devam ederek yanıtlarlar:
“Oğlum burası Türk cehennemi. Bir gün tezek olur kova olmaz. Bir gün kova olur tezek olmaz. Anlayacağın 3 aydır bir b.. yediğimiz yok...”
***
Halis Öztürk, 1950'de DP listesinde milletvekili seçildi.
Adı kimliğinde Halis Öztürk diye yazılıydı, ama herkes onu Halis Ağa diye çağırırdı.
Halis Ağa dediniz mi herkes tanırdı.
Gençliğinde eşkıyalık ettiği, yol kestiği söylenirdi.
Halis Ağa 1950'den 1960'a değin on yıl hiç sektirmeden milletvekilliği yaptı.
Derken 1960 askeri darbesi onu milletvekili olarak buldu, Yassıada'ya tıktı.
Halis Ağa'yı anayasayı tağyir, tebdil diye bilinen ünlü maddeden mahkemeye verdiler.
Yargıç mahkemede Halis Ağa'ya sordu:
“Halis Öztürk müsünüz?”
Ağa “Evet efendim” dedi.
Yargıç, “Söyle bakalım sen Anayasayı tebdil ve tağyir etmişsin?” dedi
Ağa söyleneni anlamadı, “Neyi ne etmiştim?” diye şaşırdı.
Yargıç, “Anayasayı çiğnemişsin, Anayasayı” diye tekrarladı.
Halis Ağa şaşkındı. “Vallahi çiğnemedim” dedi.
Yargıç ısrarlıydı. “Çiğnemişsin, çiğnemişsin” diye sözünü yineledi.
Halis Ağa dayanamadı, “Vallahi hakim Bey, de ki İncil'i çiğnemişim, Tevrat'ı çiğnemişim, Kuran'ı çiğnemişim. Olabilir. Ama bu anayasa nedir, görmemişim, bilmemişim, tanımamışım” dedi.
***
Seçimler bitmiş, vekiller meclise gitmişler.
Gelenek olarak Meclis'in açılışı öncesi balo veriliyor.
Tek koşul, her milletvekili smokinli gelecek.
Meclis yöneticileri bakıyorlar ki yeni seçilen milletvekilleri daha gün batmadan smokinlerini giymişler.
Durumu Meclis Başkanı'na aktarıyorlar.
Başkan da smokinle dolaşanlara öfkelenip, “Gün batmadan smokin giyilmez beyler” diyor.
Yeni vekiller şaşkın başkana “Neden giyilmez?” diye soruyorlar.
Başkan “Adet öyledir de ondan” diye yanıtlıyor.
Yeni milletvekili ortada dolaşan başka smokinlileri göstererek, “Gün batmadan giyilmez ise bunlar neden giymişler?”
Başkan gülümsüyor, “Siz onlara bakmayın, onlar giyer. Çünkü onlar garson” diyor.
***
Kıssadan hisse:
Seçimler geldi geçti.
Sekiz ay sonra yenisi geliyor.
O zamana kadar sabredin...