Büyük ressamların eserlerini her zaman göz önünde tutarken doğayla temasınızı sakın kaybetmeyin(Bedri Rahmi Eyüboğlu)

Ülkemizde ve Dünya’da klasik resmin önemli temsilcileri arasında ilk sıralardaydı Büyükadalı Ressam Hüseyin Cahit Derman. Daha çocuk yaşta resme ilgi duymuştur. 15 yaşındayken yaptığı bir tablo müzayedede satılmıştır. Klasizmi nasıl öğrendiğini bakın nasıl anlatmıştır verdiği bir röportajda;

“1966 yılında Ressam Besim Aydar'ın Beyoğlu'ndaki resim atölyesinde sanat dünyasına adım attım. Bu atölyede çok şeyler öğrendim. Gece sabahlara kadar resim yapardım. Aydar ressam olmam için ailemi güçlükle ikna etti. O benim kahramanımdır. Sonra Pertev Boyar'la doğadan çalışmalara başladım, renkleri yeniden keşfettim. 

İlk sergilerimde farklı akımlarda çalışmalarımı sanatseverlere sundum. Onlar bu önerilerimin içinden bugünkü tarzımı tercih ettiler.  Lisede iki kişisel sergim oldu. Resimlerim ful satıldı. Sergilerim basında geniş yer buldu ama resim öğretmenim -iki ödevim eksik- diye beni sınıfta bırakmaya kalktı. Akademide tahsilimi
riske etmemek için Seramik Sanatlar bölümünde lisans üstü eğitim yaptım. Eğer Dinçer Erimez gibi değerli hocayı daha önce tanımış olsaydım, Resim Bölümü'nü seçerdim. Dinçer Hoca bana her zaman destek oldu. Tablo restorasyonu konusunda ondan çok şeyler öğrendim. Resim piyasasında edindiğim yeri, tablo restorasyonu yapmama borçluyum. Restorasyondan elde ettiğim gelir sayesinde ticari kaygılardan uzak, çok zaman ve sabır isteyen kompozisyonlara yöneldim. Kısaca sanat için sanat yapmaya başladım. Kendimi sıkıştırmamak için kişisel sergileri de noktaladım. Dünyanın sayılı ressamlarının tablolarını restore etme onurunu yaşadım. Büyük resim ustalarının resimlerini onarırken onların resim tekniklerini analiz ettim. Bu zor işlerin üstesinden gelirken, edindiğim bilgileri tablolarıma yansıtmaya çalıştım.”

Whatsapp Image 2024 08 13 At 11.46.47

***

İstanbul’un doğasını, tarihsel mekanlarını, çevresel özelliklerini tema olarak seçendir Derman. Boğaz’ı, Adalar’ı “klasik-akademik” bir çizgiyle, empresyonist anlayışı birleştirerek tuvaline aktarmaktan büyük haz alırdı. 2010’da yaptığı “Büyükada’da Son Sirtaki” tablosu pek ünlüdür. Onun kadar, “Arnavutköy Sahili”, “Renklerde Yıkandı Taksim”, “Boğaz’da Tekneler”, “Gün Doğumunda Haliç”, “İstanbul Peyzajı”, “İstiklal Caddesi”, “Sahilde Balıkçılar”, “Taksim’de Bir Kış Akşamı”, “Üsküdar’da Manzara”,”Bebek Sahili”, Göksu Deresi”, ”Büyükada”, Midye Avcıları ve Rumeli Kavağı” da… Birçok özel ve resmi koleksiyonlarda yer almıştır bu tabloları… Oğlu Evren ve kızı da ressamdır Hüseyin Cahit’in.

Whatsapp Image 2024 08 13 At 11.46.45

***

Hüseyin Cahit Derman aramızdan ayrıldı; tuvali, fırçaları, renk renk boyaları, o muhteşem tabloları da öksüz kaldı.
“Tabloların Efendisi”ydi o! 

Behçet Necatigil ne güzel yazmıştır şu dizeleri;
“Ben gidince bir renk uçar/ Albümlerinizden/ Kendince bir ses erir havada/ Bir eksiklik kalan
fotoğraflarda/ Ama gene olurum/ Aranızda/ Sizinle kendimi sayarak/ Ben de varım hala boş