Türkiye'de tüketim alışkanlıkları kökünden değişiyor. Eskiden "ev, araba sahibi olmak" gibi mülkiyet odaklı hedeflerle tanımlanan toplumsal statü, artık yerini "deneyimleme" ve "kullanma" arzusuna bırakıyor. Artan fiyatlar, hızla düşen alım gücü, sürekli değişen teknoloji ve sosyal medyanın dayattığı popülerlik arayışı, tüketicileri "satın almak" yerine "kiralamaya" yöneltiyor. Bu yeni trend, Türkiye'de son 5 yılda 5 kat büyüyerek 6 milyar liralık dev bir pazar yarattı. Artık sadece ev veya araba değil; son model bir cep telefonu, pahalı bir kahve makinesi, sadece birkaç ay kullanılacak bir bebek arabası, hatta özel bir gece için bir takım elbise bile kiralanabiliyor.

Bu devasa dönüşümün arkasında yatan nedenler sadece ekonomik zorluklarla sınırlı değil. Sosyologlara göre, özellikle Z kuşağının öncülük ettiği yeni bir yaşam felsefesi, "kiralama ekonomisinin" yükselişindeki en önemli itici güç. Mülkiyeti bir yük olarak gören, esnekliği ve deneyimi önceliklendiren bu yeni nesil, tüketim kalıplarını yeniden yazıyor.

Dolar yatay seyirde, euro düşüşte: 21 Ekim 2025 güncel döviz kurları açıklandı
Dolar yatay seyirde, euro düşüşte: 21 Ekim 2025 güncel döviz kurları açıklandı
İçeriği Görüntüle

Mülkiyetten deneyime: yeni neslin tüketim şifreleri

Uzmanlara göre, Türkiye'de uzun yıllar boyunca mülkiyet, başarının ve toplumsal statünün en önemli göstergesi olarak kabul edildi. Ancak günümüzde bu anlayış, özellikle gençler arasında hızla terk ediliyor. Sosyolog Prof. Dr. Ebru Alkan, bu değişimi, "Gençlerin ‘Sahip olmadan da mutlu olabilirim’ düşüncesi, tüketim alışkanlıklarını değiştiriyor," sözleriyle açıklıyor. Alkan'a göre, bu dönüşümde sosyal medyanın etkisi de yadsınamaz. Instagram ve TikTok gibi platformlarda sürekli pompalanan yeni trendler ve ürünler, insanlarda bir "deneyim açlığı" yaratıyor. "Bir gün son model bir drone denemek, ertesi gün popüler bir oyun konsolunda vakit geçirmek, modern birey için bir tür sosyal kimlik performansına dönüştü," diyen Alkan, kiralamanın bu performansı düşük maliyetle sergileme imkanı sunduğunu belirtiyor. Artık insanlar bir ürüne ömür boyu sahip olmak yerine, onu belirli bir süre deneyimleyip, yeni bir trend ortaya çıktığında bir başkasına geçmeyi tercih ediyor.

Hem bütçeye hem çevreye dost

Kiralama platformları, tüketicilere sundukları esneklik ve kolaylıkla dikkat çekiyor. Kiralama hizmeti sunan bir şirket yetkilisi, sistemin işleyişini, "Kullanıcı ister bir hafta, ister bir ay boyunca istediği ürünü kiralayabiliyor. Mesela bir öğrenci, ödevi için bir ay boyunca yüksek performanslı bir laptop kiralayıp işi bitince iade ediyor. Ya da yeni evli bir çift, kendi düzenini kurana kadar ilk aylar için çamaşır makinesi ve elektrikli süpürge kiralıyor," şeklinde anlatıyor. Bu model, tüketicilere on binlerce lira harcamadan en yeni teknolojiye ulaşma imkanı tanıyor. Şirket yetkilisi, "Artık kimse 20 bin liralık telefonu almak istemiyor; bir ay kullanıp yeni model çıktığında onu denemek istiyor," diyerek değişen beklentileri özetliyor.

Uzmanlar, bu döngüsel sistemin sadece ekonomik değil, aynı zamanda çevresel faydalarına da dikkat çekiyor. Ürünlerin ömrünü uzatan, israfı azaltan ve kaynakların daha verimli kullanılmasını sağlayan kiralama modelinin, sürdürülebilir tüketim adına önemli bir adım olduğu vurgulanıyor.

Tasarruf mu, mecburiyet mi?

Kiralama ekonomisinin yükselişi, beraberinde bir tartışmayı da getiriyor: Bu bir tercih mi, yoksa ekonomik bir zorunluluk mu? Bazı uzmanlar, alım gücündeki dramatik düşüşün ve ürün fiyatlarındaki fahiş artışların, insanları çaresizlikten bu yöne ittiğini savunuyor. Bu görüşe göre, pek çok tüketici aslında sahip olmak istediği ürünlere ulaşamadığı için kiralamayı bir "mecburiyet" olarak görüyor. Ancak diğer bir görüş ise, bu durumun "zorunluluktan doğan bir yenilik" olduğu ve kalıcı bir kültürel dönüşümün habercisi olabileceği yönünde. Yapılan değerlendirmelerde, "Bugün zorunluluk olan, yarın bir hayat biçimi hâline gelebilir. Kiralama davranışı, hem ekonomik baskıların bir sonucu hem de modern tüketim kültürünün yeni bir biçimi," görüşü öne çıkıyor.

Kaynak: HABER MERKEZİ