Zamlar el yakıyor, fiyatları görenler şaşırıyor. Peş peşe gelen bu zamlar vatandaşı canından bezdirdi.
Zamların arkası gelecek mi? Gazeteci Barış Yarkadaş’a sorduk;
“Doğal gaz ve elektrik de artık el yakacak. Bu zamlar mal ve hizmetlerde yüzde 30 artış demek. Ekonomik kriz sebebiyle 583 ilaç bulunamıyor. Hastaneler ameliyat yapamaz durumu geldi. Ülkemizde 56 milyon kişi açlık ve yoksulluk sınırında. Ama en önemlisi 33 milyon kişi sosyal yardım alıyor. Bunun adı sadaka ekonomisi”
Gelelim McKinsey’e. BenTRT’de iken tanıdım bu şirketi. 1997-2008 tarihleri arasında TRT Genel Müdürlüğü yapan Yücel Yener zamanında dünyanın parasını aldılar, hiçbir şey değişmedi. Anlayacağınız sonuç koca bir sıfır. Şimdi McKinsey gündemde. Bu kuruluşun öngörüsü doğrultusunda 48 milyar dolarlık özelleştirme yapılacağı tartışılıyor.
***
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun McKinsey ile ilgili görüşleri şöyle ;
“Sayıştay’ı devre dışı bırakan hükümet Türkiye’nin harim-i ismetini (kutsal ocak) bir yabancı şirkete açtı. Türkiye Cumhuriyeti’nin ekonomik hesaplarının, istatistiklerinin denetimini yapacaksa TBMM yapar, o denetimi yapacak kurumun adı da Sayıştay’dır.”
İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener, ekonomi yönetiminin ABD’ye verenlerden hesap soracaklarını belirterek açıklanan ekonomik programının beton ekonomisi programı olduğunu söyledi. Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu da McKinsey’in finansal destek verdiği Enron adlı şirketin bir gecede battığını, 10 binlerce çalışanın da işsiz kaldığını kaydetti.
Profesör Esfender Korkmaz, “IMF Türkiye’ye değil, McKinsey raporlarına güveniyor. Bu şartlarda IMF ile stand by yapmadan, IMF raporlarını etkileyerek, yabancı sermayeye güven vermek için AKP hükümeti bu şirketle anlaşmak zorunda kaldı” dedi. Uluslararası Şeffaflık Derneği Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Oya Özarslan, anlaşmanın birçok açıdan belirsizlik içerdiğini söyledi.
***
1959’da Adnan Menderes’in ABD ziyaretini anımsayın. 2018’de Hazine ve Maliye Bakanı ekonominin yönetimi için McKinsey ile çalışacaklarını açıkladı. 65 yıl önce de durum bundan çok farklı değildi. Sonuç olarak uzmanlar hukuk ve özgürlüklerin tartışıldığı bir ülkeye yatırım gelmeyeceğini, buna örnek olarak da güven duymadıkları için GAZPROM’un şirket hisselerinden vaz geçmesini gösteriyorlar.
Sözün özü; Atatürk 6 Mart 1922’de şöyle demişti: “Oysa hangi istiklal vardır ki yabancıların nasihatleriyle, yabancıların planlarıyla yükselebilsin? Tarih böyle bir olay kaydetmemiştir.”
Haftaya yeniden buluşmak üzere hoşça kalın dostlar.